T24 Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce arasındaki 'Pensilvanya'dan icazet alma' tartışması devam ediyor. Erdoğan'ın Pensilvanya'ya birlikte gittiği kişinin kendisine ziyaret bilgisini verdiğini savunan İnce, "Kiminle gittiğini biliyorum, bana bunu söyleyen kişi birlikte gittiğiniz kişi. Ama ona zarar verirsin biliyorum.O günlerde yanından ayrılmayan kişi bana dedi ki, biz beraber gittik. Ben onu korumak pahasına söylemiyorum. O bana söyle derse, ismini de veririm. Ayrıntılar saklı, 24 Haziran'dan sonra hepsini anlatacağım zaten" dedi.
İstanbul’daki aday tanıtım toplantısında AKP’lilere seslenen Erdoğan, konuşmasının yarısını İnce’ye ayırırken; rakibine ilk defa “Eyy İnce” diye hitap etti. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin arkasında olduğu belirtilen Gülen Cemaati’nin lideri Fethullah Gülen'le belediye başkanlığı döneminde 2 veya 3 kere görüştüğünü söyleyen Erdoğan, İnce’nin ‘yerli araba’yla ilgili eleştirilerine de “Ben Elon Musk ile görüşüyorum. Biz işi böyle götürüyoruz" diye cevap verdi.
Erdoğan, ‘icazet tartışması’yla ilgili de, “Ben niçin Pensilvanya’dan izin alacağım ki! İspat etmezse namerttir. Ben millete gittim, kamuoyu araştırması yaptım. O bilimsel görüşmenin sonucunda amblemimize varıncaya kadar, partimizin kurulması gerektiğini milletimizden aldığımız icazetle karar verdik. 16 sonra bu millet bizi nereye getirdi? İktidara. Şimdi ispat edeceksin. Ben Pensilvanya'ya gitmişsem kimle gitmişim? Yanımda birileri varmış, ispat etmezsen namertsin bak yine söylüyorum” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - Erdoğan konuşmasının yarısını İnce'ye ayırdı
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İnce, seçim çalışmalarına Trabzon'da devam etti. Yağmur altında miting düzenleyen İnce, sözlerine Nazım Hikmet'in Kuvay-i Milliye Destanı'ndaki sözleriyle başladı. "Dümende ve başaltlarında insanları vardı ki, bunlar uzun eğri burunlu ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki, sırtı lâcivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin zaferi için hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler…" dizelerini okuyan İnce, cumhurbaşkanı olmasının ardından fındığın kilosunun 15 lira olacağını ve 'orman denerek geri alınan fındık bahçeleri'nin geri verileceğini söyledi.
"Hemşehrimle bu aralar anlaşamıyoruz" diyen ve kendisinin geleceği anlattığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ise geçmişe odaklandığını savunan İnce'nin konuşmasının satır başları söyle:
-İki de bir de bana laf söylüyor. Ben de cevap vermek zorunda kalıyorum. Partiyi kurmadan önce gidip Fethullah Gülen'den icazet aldın mı? O da dedi ki, ispatlamazsan namertsin. Ben de diyorum ki ispatlamazsam namerdim. Kiminle gittiğini biliyorum, bana bunu söyleyen kişi birlikte gittiğiniz kişi. Ama ona zarar verirsin biliyorum. Şimdi aranız bozuk, zaten kim kaldı ki yanında! Bülent Arınç yok, Abdullah Gül yok. O günlerde yanından ayrılmayan kişi bana dedi ki, biz beraber gittik. Ben onu korumak pahasına söylemiyorum. O bana söyle derse, ismini de veririm. Ayrıntılar saklı, 24 Haziran'dan sonra hepsini anlatacağım zaten.
-Ne dersem cevap veriyor, bir konuya hiç girmiyor. Diploma. Dün Balıkesir'deydim, mezun olduğum okula gittim. Okul arkadaşlarımla beraber, okulun bahçesinde bir daha fotoğraf çektirdik. Bekliyorum, her konuda bana cevap veriyorsun da bu konuda da bir şey yapsan diyorum.
-Kadınlarla başaracağız, gençlerle başaracağız bu seçimi. Şu anda işgücüne katılım oranı kadınlarda yüzde 32. Bunu 50'ya çıkaracağız. Peki nasıl yapacağız? Kadının çalışması lazım, çocuk var, nasıl olacak? Bunun yolu kreş, kreş. Her mahalleye kreş açarsak ne olacak? Çocuk kreşe, kadın işe!
-Döviz yükseliyor, durdurulamıyor. Ekonomi Bakanı, "Kuru tanımıyorum", Başbakan "Dolsa ne olur, dolmasa ne olur", Cumhurbaşkanı "İlgilenmeyin" diyor. Çıkıp dolarlarınızı bozdurun demişti, 3.40'tı o zaman. Şimdi 5'e geliyor. İki tane sorum var sana: Sen kendilerininkini bozdurdun mu? Vatandaşın seni dinleyip ettiği yüzde 45 zararı kim karşılayacak?
-Diyor ki dolar üzerinden bizi terbiye edecekler. Köprülerde dolar üzerinden anlaşmayı ben mi yaptım, swn mi yaptın? Geçiş garantisini ben mi verdim, sen mi verdin? Havaalanında uçma, hastanede uçma garantisini ben mi verdim? Hem garanti vereceksin, hem kandırıldım diyeceksin.
-Geçen bana cevap veriyor. Ben dedim ki, köprü yapmak kolay iş. "Senin haddine mi" dedi bana. Ben de ona diyorum ki, gel bir televizyon kanalına, danışmanların da olsun, ben yalnız geleceğim. Yüreğin varsa gel tartışalım. İstersen 5 konu seç, en iyi olduğun beş konuyu. Ben tek başıma geleceğim.
-Köprü yapmaya gelince, bak değerli hemşehrim. Demirden köprüleri herkes yapoar. Ben gönüller arasında köprü kuruyorum, gönüller arasında. Önemli olan budur.
-Yerli otomobil üreteceğiz diyor, şimdiye kadar 6 vilayete söz verdiler sizde yapacağız diye. Seçime kadar 20 vilayete söz verir bunlar.
-İlk kez bir yemek tarifi yapacağım Trabzon'da. Kuru fasulye pilav tarifi yapacağım size. 2 su bardağı Çin kuru fasulyesi alacaksınız, yanına 2 kaşık Tunus zeytinyağı koyacaksınız, yanına 1 adet İran soğanı, 1 kaşık Ukrayna salçası katacaksınız, 3 bardak Amerikan pirinci olacak, bunları da Rus doğalgazında ısıtacaksınız, bu arada da Fransız düdüklü tenceresini kullanacaksınız. E Peki Ak Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bunlar doğru biliyor musunuz? Fasulye Çin'den, saman Bulgaristan'dan. Etsiz kuru fasulye yaptık, pardon. 300 gram da Sırbistan eti katacaksınız. Etli fasulye olacak.
-Erdoğan yerli, milli; sanki biz yabancıyız. Ama soru tek, AK Partili kardeşlerime sesleniyorum. Vicdanınıza soracağım. Saraydaki mermerler Afyon mermeri mi, Hindistan mermeri mi? Yerliysen Afyon mermeri kullanman lazım. Hindistan'dan mı getirdin mermerleri, Afyon'dan mı?
-2013'te Gazze'ye gideceğim demişti, 5 senede ancak Gebze'ye gitti. Devlette devamlılık esastır. Size söz veriyorum, cumhurbaşkanı olduğumda Gazze'ye gideceğim.
-Geçenlerde Samsun'da gençler bisiklet getirdiler, ben de bindim. Sen bisiklete bin, devam et diyor bana. Tamam ben bisiklete bineceğim, sen de ecdadımız gibi ata bin ödeşelim. Ama bu ülkede, bayağı da bir namussuz ahlaksız var. Sosyal medyada akşam gördüm. Benim bisikletli fotoğrafımı alıp caminin içine yerleştirmiş. Sanki caminin içinde geziyorum. Bunlar namussuz, ahlaksız bunlar! Camiyi babasının tapulu malı zannediyor, cami hepimizin. FETÖ'den mi öğrendiniz montajlamayı!
-Bunlar beni Menderes gibi idam eder diyor. Nereden çıktı bu ya! Bu duygu sömürüsüne gerek yok. İdam kalktı, ortağın Bahçeli'ye sor, en iyi o bilir. Korkma sen, CHP var, biz engel oluruz korkma. Menderes kim, sen kim! Rahmetli Menderes oğlu ticaret yapmak istediğinde, ben başbakanken olmaz diyen adam, senin ne benzerliğin var. Korkma, birileri öyle bir şey yapmak isterse biz karşılarına dikiliriz, savunuruz seni koluna gireriz. Ama hiç böyle bir şey yokken de duygu sömürüsü yapma!