CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "1 Mart Tezkeresi'nde ne oy verdin? Sen Amerikan askerlerini destekledin bu gariban hayır oyu verdi. Süleyman Şah Türbesi'ni oradan, oraya gezdirdi, sağlığında bile bu kadar seyahat etmedi rahmetli." sözleriyle eleştirdi.
Ekonomideki durumu değerlendiren İnce, "Merkez Bankası bir ay içinde 2 kez faiz artırdı. Politika faizi yüzde 25’e geldi. Erdoğan bir kez daha seçilirse dolar 8-10 lira olacak Türkiye batacak. Neden biliyor musunuz? Kavga etmediği kimse yok" açıklamasında bulundu.
Muğla’daki Okluk Koyu’nda 300 kişilik devlet konukevi inşa edilmesine de tepki gösteren İnce, "Seçiliirsem yazlık sarayı engelli ailelerine vereceğim" diye konuştu.
İnce "Ben cumhurbaşkanı olduğumda her akşam 8-10 kanaldan bağırıp çağırmayacağım. Televizyonlara çıkacak mıyım? Çıkacağım ama yandaş gazetecilerle değil, üniversite öğrencileriyle tartışmaya çıkacağım" dedi.
Isparta'da konuşan Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Buraya gelirken ne konuşacağım diye düşünürken aklıma 1979’da yaşadıklarım geldi. Ara seçim vardı ben CHP’liydim, babam da Demirel’ciydi. 79 ara seçimlerinde duvarlara yazı yazdık. Adalet Partili birisi babama demiş ki, ‘senin oğlan Ecevit’in adını yazıyordu’. Babam da fırçaladı. Sonra milletvekili oldum, Süleyman Demirel’e gittim, Cumhurbaşkanı’m sizin yüzünüzden ben fırça yedim babamdan dedim. ‘Ne oldu’ dedi. Dedim ‘Ben Ecevit’i daha çok seviyordum.’ Dedi, başbakanlığımı sevmedin mi dedi, ‘sevmedim’ dedim. ‘Cumhurbaşkanlığımı sevdin mi?’ dedi. Onu sevdim dedim. O zaman mesele yok dedi. Bunu neden anlattım biliyor musunuz? Bu ülkede devlet adamları vardı. Hepsi hapis yattı. Birisi geldi 4 ay hapis yattı. Mağdurum da mağdurum.
Ben fabrikaların bacaları tütsün diyorum. O Muharrem İnce, köprüleri yıkacak diyorum. Ben o Saray’ı başına yıkacağım dedim, yanlış anlamış diyor ki Muharrem İnce Saray’ı yıkacak.
Bak Erdoğan İmama Hatipleri ağzına alma. O çocukları kullanıyorsun. Ben öğretmenim, o çocuklar benim evladım. Onlara iş bulmanın derdindeyim.
Gelecek diyoruz. Çocuklarımızı iyi eğiteceğiz, çocuklarımıza iş bulacağız diyoruz. Nano-teknoloji diyoruz, uzay madenciliği diyoruz. O dindar ve kindar nesil diyor. Dindar nesil yetiştirilmesine hiçbir itirazım yok ama dindar nesil yetiştirme işi ailenin işidir.
Din derslerini nasıl vereceğiz anlatayım:
Diyorsa ben dindar bir aileyim benim çocuğuma iki saat din dersi yetmez, kelam dersi istiyorsa onu veririz, tefsir istiyorsa onu veririz seçmeli olarak. Öbürü istemiyorsa da zorla vermeyiz.
Türkiye’nin büyük sorunları var. Türkiye’nin büyük sorunlarına taze kan lazım. Bak bugün Merkez Bankası ne yaptı. Bir ay içinde 2 kez faiz artırdı. Politika faizi yüzde 25’e geldi. Bu ortamda kimse yatırım yapmaz. Erdoğan bir kez daha seçilirse dolar 8-10 lira olacak Türkiye batacak. Neden biliyor musunuz? Kavga etmediği kimse yok.
Isparta’da üniversiteyi biz yaptık diyor. Sen 92 yılında daha Beyoğlu’na belediye başkanı seçilememiştin. Demirel yaptı üniversiteyi.
Biz dedik ki emekliye Ramazan ve Kurban bayramında bir maaş dedik onlar bin lira dediler. Bir köylü çocuğu olarak traktöre biniyorum, bisiklete biniyorum, zeybek oynuyorum. Doğal davranıyorum. Geçen gün demiş ki takmış kafasına kasketi, kasketi 3-5 liraya alırsın. Kasketi alırsın da, onun içindeki teri satın alamazsın.
Sen mahallede oynadığın cebinde harçlık olmadığı günleri çoktan unuttun. Sen saraylara alıştın. Ankara’daki yetmiyor, 5 tane de İstanbul’da var. Bir de şimdi yazlık saray yapıyor 300 odalı. Seçilirsem o yazlık sarayı engelli ailelerine vereceğim.
Bak Erdoğan, benimle laf yarışına girme seni perişan ederim. Sana prompter'dan yazarlar o da bozulur arada kalırsın.
Gençler, 19 Mayıs'ta 29 Ekim'de biri gençlik burasu diğeri cumhuriyet bursu iki tane burs alacaksınız. İki sene içinde sizleri arikat yurtlarına mecbur etmeyeceğiz. Sizinle birlikte marka yaratacağız.
Öyle yetenekli çocuklarımız var ki, yeter ki devlet bunların elinden tutsun.
AK Partili gençler, anneler, Erdoğan gibi gençlerin oyuna talip değilim. Ben gençleri iyi yetiştireceğim.
Ziraat Bankası'nın görevi nedir? Ziraat Bankası'nın çiftçiyi desteklemesi gerekiyor edğil mi? Geçenlerde bir medya satışına 1 milyar dolar kredi verdi. Bu krediyi KOBİ'lere verseydi 10 bin KOBİ'ye 450 bin lira verirdi, bu krediyi çiftçiye verseydi 100 bin çiftçiye 45 bin lira kredi verirdi. Erdoğan ile İnce'nin farkı şu: Erdoğan bir tane yandaşına 1 milyar dolar verir ben 100 bin tane işçiye kredi vereceğim.
İlk kez benim dönemimde vatandaş kemer sıkmayacak, devlet kemer sıkacak.
Merkez Bankası bugün tarihi bir iş yaptı. Mayıs ayında enflasyon 12, 65 oldu. 15 yılda rekor. Dünya ortalamasında Türkiye ayarındaki ülkelerde enflasyn 5,87 Türkiye'de 12,65.
Devlet ev sahibiydi, kiracı oldu bunların döneminde. Taşıt için 549 milyon taşıt için para ödediler. Şimdi diyor ki, İnce şehir hastanelerini yıkacakmış. Ben hastane falan yıkacağım demdedim ama senin zihniyetini yıkacağım bunu bil. Isparta Belediyesi CHP'li değil. Diyorlar ya camileri yıkıyorlar diye, CHP'li belediyelere gittim sordum. Dediler ki evet aylık olarak deterjanla yıkıyoruz, temizliyoruz.
Size bir soru. Bir fabrikayı yönetmek mi kolaydır, Türkiye'yi mi yönetmek kolaydır. Fabrikayı yönetmek kolaydır değil mi? Ama bunlar şeker fabrikaları zarar ediyor diye kapattı. Bir fabrikayı yönetemeyen ülkeyi yönetebilir mi?
Erdoğan ile İnce arasında bir fark mı diye sorabilirsiniz. Ben cumhurbaşkanı olduğumda her akşam 8-10 kanaldan bağırıp çağırmayacağım. Televizyonlara çıkacak mıyım? Çıkacağım ama yandaş gazetecilerle değil, üniversite öğrencileriyle tartışmaya çıkacağım.
Çocuklarıma hayal kurdurmayı unuttu bu. Ben çocuklarımıza hayal kurduracağım.
Adıyaman'da tütünü yasaklamışlar. Ekersen hapis cezası var. Gelmiş Adıyaman'a demiş, tütün zehirli. Türk tütünü zehirli de Amerikan tütününde vitamin mi var, insafsız, vicdansız!
1 Mart Tezkeresi'nde ne oy verdin? Sen Amerikan askerlerini destekledin bu gariban hayır oyu verdi. Süleyman Şah Türbesi'ni oradan, oraya gezdirdi, sağlığında bile bu kadar seyahat etmedi rahmetli.
Sizden önce Müslüman değil miydik biz? Hadi oradan. Utanmadan buzdolabı varsa medeniyet vardır diyor. Sen yokken ağaç kovuğunda mı saklıyorduk yiyecekleri? Sen buzdolabının içini boşalttın.
Türkiye’de Kabataş yalanları vardı bunların Kabataş yalanları. Cuma açıklayacaktı. Açıkladı mı? Şimdi Ankara’da uyduruyorlar. Aynı yalan. Bunlardan kurtulmanın yolu çok çalışmak.
Bana soruyorsanız sonun de görüyorsun diye? Kazanacağız ama bunu yalnız yapamam. Bir oyla memleketin kaderini değiştireceksin. Ayrım yok. AK Partili kardeşlerimiz de rahat edecek.
Son sözüm polislere, hemşirelere öğretmenlere 3600 sözü verdim. Merkez Bankası'nda yanlış olur. Muharrem İnce de olmaz. Sözüm söz. "