Müttefik güçlerin nisan ayında Musul’un IŞİD’den geri alınması için kapsamlı bir operasyon başlatması beklenirken Süleyman Şah’ın boşaltılmasıyla Türkiye’nin de elinin rahatladığına işaret edildi. Bölgeye yönelik kara operasyonunun sadece yerel kuvvetlerle yapılacağını anımsatan Batılı bir diplomat, “İncirlik’in bu operasyonlarda kullanımı yeniden gündeme gelebilir” görüşünü dile getirdi.
ABD’nin başını çektiği anti-IŞİD koalisyonunda ‘rejimi hedef almadığı’, ‘güvenli bölge’ ve ‘uçuşa yasak bölge’ oluşumunu öngörmediği için aktif yer almayan Türkiye, Süleyman Şah Operasyonu’nun ardından şimdi yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Cumhuriyet’ten Duygu Güvenç’in haberine göre, batılı kaynaklar, Şah operasyonunun eğit-donat anlaşmasının hemen ardından hayata geçirildiğine işaret ederken “Anti-IŞİD koalisyonunun nisan ayından itibaren operasyonlarını artırması zaten bekleniyor. İncirlik’in bu operasyonlarda kullanımı yeniden gündeme gelebilir” görüşünü dile getirdi.
IŞİD’in Musul’u ele geçirmesinin ardından, kara operasyonu ile birlikte güvenli bölge oluşturulmasını ve uçuşa yasak bölge ilan edilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, New York’ta ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı görüşmeden sonuç alamamıştı. Türkiye, ABD’nin talebine karşın İncirlik Üssü’nü koalisyonun kullanımına açmamıştı. Ancak IŞİD’e karşı koalisyonun operasyonları ve kapsamı konusunda temasların arttığı öğrenildi.
Erdoğan, Türkiye’nin katkısını ABD’nin atacağı adımlara bağlamıştı. Ancak eğitdonat anlaşmasının imzalanmasının ardından Washington- Ankara arasında, Suriye konusunda yeni bir sayfanın açılması bekleniyor. Bu beklentiyi de anlaşmayı imzalar imzalamaz Washington’da bulunan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu “Bu mutabakat sadece ilk adım. Daha yapacak çok işimiz var” şeklinde açıklamıştı.
Nisan ayında başta Musul’un IŞİD’den geri alınmasına yönelik kapsamlı bir operasyona başlanması beklenirken, Süleyman Şah’ın boşaltılmasıyla Türkiye’nin de elinin rahatladığına işaret edildi. Bölgeye yönelik kara operasyonunun ancak yerel kuvvetlerle destekleneceğini, koalisyonun askerlerinin savaşa girmeyeceğini belirten bir Batılı diplomat, “İncirlik’in bu operasyonlarda kullanımı yeniden gündeme gelebilir” görüşünü dile getirdi.
Süleyman Şah Türbesi, Türkiye ile NATO arasındaki görüş ayrılığını da ortaya çıkarmıştı. NATO, Süleyman Şah’a yapılacak bir saldırı üzerine Türkiye’yi korumak için harekete geçmeyeceğini iletmişti. Şimdi Ankara, NATO’nun Türkiye toprağı olarak tanımadığı türbe ile ilgili bilgilendirme sürecine başladı.
NATO yetkilileri, “Türbenin yeni yerini NATO, Türkiye toprağı olarak tanıyor mu” sorusuna ise “NATO’nun sınırları ya da toprakları tanıma yükümlülüğü yoktur. Dolayısıyla bu spesifik konuyla ilgili yorum yapmıyoruz. NATO’nun sorumluluğu müttefiklerini herhangi bir saldırıya karşı korumaktır. Ve bizim Patriot füzelemizin Türkiye’de konuşlandırılması da Türkiye’yi Güneydoğu sınırından gelebilecek olası füze saldırısına karşı savunma ve koruma amaçlıdır” yanıtını verdi.
Türkiye’nin türbe taşıma kararını ilgili ülke Suriye ve BM’ye yaptığı bildirimlerle haklarını kaybetmemek için ikili bir talepte bulunduğu ortaya çıktı. Bir yandan Karakozak’taki haklarını kaybetmemek için haklarını saklı tuttuğunu bildiren Türkiye, diğer yandan da türbeyi gelecekte orijinal yerine en yakın noktaya taşımak istediğini iletti.
Şah Fırat Operasyonu için hükümetin planlamayı aylar önce yapmasına karşın son ana kadar beklediği ortaya çıktı. Kaynaklar, operasyonun “Türbenin, güvenlik sorununun had safhada olduğu, istikrarsızlığın hâkim olduğu bir alanda bulunması, terör örgütleri veya Türkiye’yi savaşa sokmak isteyenlerin, bu riskli ortamı istismar etme çabalarının arttığı bir dönemde” yapıldığını belirtti.