İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, gündeme dair açıklamalarda bulundu. İngiliz elçi, Kuzey Irak’taki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) eylül ayında düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumuna karşı olduklarını söyledi.
Moore, CNN Türk’te Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin 25 Eylül’de düzenlemeyi planladığı referandum ile ilgili mesajlar veren Moore, “Irak bölgesi hükümeti var, Kuzey Irak’ta. Sayın Barzani dedi ki, gelecek aylarda referandum yapacağını söyledi. Biz buna karşıyız. Bu şu aşamada olamaz. Kesinlikle biz bu konuda eğer Bağdat ile Erbil bir uzlaşma olursa o farklı. Fakat bu tip bağımsız referandumu uygulamak, Bağdat’ın desteği almazsanız bu tehlikeli. Ve buna karşıyız” dedi.
PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG’yi İngiltere’nin terör örgütü olarak görüp görmediğine dair soruya Moore, “Gerçekten bu konunun hassasiyetini iyi tanıyorum, iyi biliyorum. Ve PKK konusunda gerçekten İngiltere belki Türkiye’nin en iyi ortağıdır. Yıllarca çok yakın işbirliği yapıyoruz. YPG ile ilgili soru çok zor bir soru. Rakka DEAŞ’ın gayri resmi başkenti oldu ve DEAŞ İngiltere için çok çok büyük bir tehlike. Kısa vadeli taktik olarak YPG ile işbirliği yapılıyor. Bunu inkâr etmek istemiyorum” dedi. “İngiltere YPG’ye silah veriyor mu” sorusuna elçi, “Hayır. İşbirliği yapıyoruz ama silah vermiyoruz. Ilımlı (Özgür) Suriye Ordusu’na silah vermiyoruz. Aynı politikamız var. İngiltere parlamentosundan izin almadılar” yanıtını verdi.
Kıbrıs’ta müzakerelerin tıkanmasıyla ilgili Richard Moore, “Atina ile Ankara büyük bir güven eksikliği var. Çok önemli bir sorun. Tabi ki geçmişin yaraları çok derin. Yani özellikle 1963’teki, 1974’teki olaylarla çok acı hatıraları var. Bu atmosferde çözüme varmak biraz zor. Fakat gerçekten, Crans-Montana’da neredeyse çözüme vardık. Şu anda BM Genel Sekreteri hepimize dedi ki ‘Lütfen sakin bir kafayla değerlendirme yapın’ Şu anda hepimiz bunu yapıyoruz. Ben diplomatım her zaman umut var” dedi.
Mescid-i Aksa’da yaşanan gerilimle ilgili ne düşündüğüne dair soruya elçi Richard Moore, “Bu bölge inanılmaz hassas. Hem dini hem siyasi bakımdan çok hassas. Bu nedenle son bilgime göre, bir uzlaşmaya varıyorlar. En azından bu tip gerginliği azaltmak lazım. Hem Ürdün hem İsrail ile görüşüyoruz. O bölgedeki ülkelerle görüşüyoruz” dedi.
“Türkiye FETÖ’yü 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında bir terör örgütü olarak görüyor. İngiltere böyle görüyor mu” sorusuna İngiliz elçi, “Ben bir tartışmaya girmek istemiyorum. Biz terörist örgüt olarak tanımıyoruz. Çünkü belirli bir süreç var bunu adlandırmak için. Fakat bu önemli bir şey değil. Bu darbe girişiminin arkasında Gülen hareketinin olduğunu iyi biliyoruz. Ben belki hatırladığınız gibi geçen yıl Temmuz ayında, Hürriyet’te mülakat çıktı. Ve o noktada ben dedim ki, evet tam kanıtım yoktu fakat bence bu darbe girişiminin arkasında Gülenci elemanlar var. Ve bunu kesinlikle tanıdım” yanıtını verdi. “15 Temmuz’un ardından İngiltere Başbakanı Theresa May bana emir verdi. ‘Türk hükümetine tam destek verin’ dedi” diyen Moore, “Çünkü seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın seçilmiş hükümetine bir darbeydi. Kesinlikle 2016 yılında böyle bir girişim kabul edilemez. Bu nedenle tereddütsüz destek verdiler” diye ekledi.
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerde son dönemde ortaya çıkan gerilimle ilgili Moore şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi Almanya ile gerginlikler var. İngiltere’de endişelerimiz var. Bu darbe girişiminden sonra soruşturma biraz genişledi. Sadece Gülenci hareketine karşı değil, biraz genişledi. Özellikle milletvekilleri, gazeteciler... Öncelikle Cumhuriyet, Özgür Gündem... Yani bir günlük onursal yayın yönetmenliği yapan kişiler... Ve en son olayda Uluslararası Af örgütü lideri tutuklandı. Bizim için Uluslararası Af örgütü bildiğiniz gibi Londra’da kuruldu. Ben savcının iddiasını okudum, ben avukat değilim. Fakat okurken gerçekten suçu bulamadım. Tekrar ben avukat değilim. Kesinlikle Türk mahkemelerine bırakıyorum.”