İngiliz Daily Mail gazetesi, altı ay önce Suriye’nin Rakka kentinden kaçtıktan sonra Antakya’da bir tekstil atölyesi açan Suriyeli Abu Zakour’un (35) IŞİD militanlarının üniformalarını diktiğini yazdı. Suriyeli mülteci çocukların çalıştığı atölyede, başta IŞİD olmak üzere, El Nusra Cephesi ve Ahrar-u Şam gibi örgütlere kamuflaj üretildiği ortaya çıktı. Vatan'ın Dail Mail'den çevirdiği habere göre, günde 12 saat çalıştığı öğrenilen 9 yaşından küçük Suriyeli çocukların 40 lira kazandığı ve eğitimlerine devam edemediği belirtildi.
Gazeteye kendisinin sadece bir iş adamı olduğunu, ne bir örgüt sempatizanı ne de radikal bir düşünceye sahip olduğunu söyleyen atölyenin işletmecisi Zakour, “Benim çocuklarım okula gidiyorlar. Bu çocuklar da okula gidebilir. Ama aileleri para kazanmalarını istiyor. Bu da benim suçum değil” ifadelerini kullandı. Aslen Halepli olan Zakour, çocukların okula gitmesinin kendileri için daha yararlı olacağını da söyleyerek, “Bu çocukların atölyemde olmasının tek nedeni paraya ihtiyaç duymalarıdır. Suriye’de savaş çıkmamış olsaydı şu an okullarında olurlardı” diye konuştu. Atölyede kullanılan kumaşların İstanbul’dan getirildiğini belirten Zakour, “En çok sipariş alan ürünümüz ABD askerinin sıcak bölgelerde kullandığı çöl tipi kamuflajlar” açıklamasını yaptı.
Suriye ve Türkiye arasındaki yolların tamamen kapalı olduğunu, bu nedenle de ürettikleri giysilerin naklinin çok zor gerçekleştiğini belirten atölye işletmecisi Zakour, “Sivil kıyafet ve kamuflaj arasında çok büyük fark var. Bu işten daha çok para kazanıyorsunuz. Yapabilecek bir şeyim yok. İş iştir” ifadelerini kullandı.
6 ay önce IŞİD’in kalesi olan Rakka’dan kaçıp Türkiye’ye sığınan Zakour şöyle devam etti:
“Rakka’da da yanımda çalışan çocuklar vardı. IŞİD, çocukların şeriat eğitimi veren okullara gitmelerini istiyor. Ancak insanlar çocuklarını bu okullara göndermekten yana değil. Bu nedenle de çalışıyorlar. İlk kez tutuklanmamın sebebi sadece bir sigaraydı. IŞİD militanları dükkanımda sigara izmariti buldular. Uyarı verdiler. Daha sonra ise bir kül tablası buldular. 40 kırbaç ve 3 gün hapis cezası aldım. En sonunda dayanamadım ve Türkiye’ye kaçtım.”