Times gazetesinde, Hannah Lucinda Smith imzalı, Diyarbakır'ın Sur ilçesi mahreçli haberde Türkiye'nin güneydoğusundaki durum aktarılıyor.
Gazete, Sur'da İhsan Seviktek'in 10 gündür kardeşi Mesut Seviktek'in cenazesini sokaktan alamadığını belirtiyor.
BBC Türkçe'nin çevirisine göre bölgedeki durumuna ilişkin haberin bir kısmı şöyle:
"Suriye ve Irak'ta Kürt davasının canlanması, Türkiye'de yazın terör saldırıları olması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın artan hâkimiyeti, 2013 yılına kadar sona erdiği düşünülen çatışmayı yeniden ateşledi."
Cizre ve Silopi'deki sivil ölümlerine de yer verilen haberde "Kürtlerin özerklik talebi 1990'lardaki son ayaklanmalardan bu yana değişmedi ancak o zamanlarda mücadele dağlarda, kırsaldaydı. Şimdi şehirlerin kalbindeki siviller çapraz ateşte" deniyor.
Haberde yer alan ifadelerin bir kısmı şöyle:
"Hükümet, geçen ay 55'i Sur'da 261 militanın öldüğünü söylüyor. Kürt aktivistler en az 97 kadın ve çocuğun öldüğünü söylüyor. HDP milletvekili Çağlar Demirel 'Mücadeleye katılanlar o bölgenin insanları. Halk, kendi kendilerini yönetmek istediklerini ilan ediyor' diyor. Demirel, HDP'nin PKK veya gençlik yapılanmasıyla bağlantısı olmadığında ısrar ediyor. Fakat parti ofisindeki Abdullah Öcalan fotoğrafları farklı bir hikaye anlatıyor ve güvenlik güçleri Haziran ayından bu yana binlerce HDP üyesini gözaltına aldı."
Sur'da sokağa çıkma yasağının 30 Aralık'ta kısmen kaldırıldığın hatırlatan gazete haftalar önce kapanan restoranların, dükkanların sahiplerinin de kontrol etmek için geri döndüğünü yazıyor.
Gazeteye konuşan kebap restoranı sahibi Murat Erdin "Bu ay 15 bin lira kaybettim. Çalışanlarımdan 15'i gelemiyor çünkü sokağa çıkma yasağının olduğu yerlerde yaşıyorlar" diyor.
Sur'un turistik ve tarihi yapısına dikkat çekilen haberde barikatların kenara itildiği fakat kaldırılmadığı belirtilirken sokaklarda yalnızca silahlı polislerin olduğu, ara sokaklarda da çatışmaların devam ettiği ifade ediliyor.