Afganistan'daki krize yönelik yaklaşımı nedeniyle eleştirilen İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab'ın istifası isteniyor. Raab, Taliban Kabil'i ele geçirmeden önce Afgan mevkidaşını araması tavsiye edilmesine rağmen telefon görüşmesini yapmamakla suçlanıyor.
İngiliz basınına yansıyan haberlere göre, İngiltere Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Afganistan'da İngiliz askerlere tercümanlık yapan kişilerin güvenliğinin sağlanması ve tahliye edilmesi için Raab'ın doğrudan Afganistan Dışişleri Bakanı Hanif Atmar'ı aramasını istedi.
Aramayı doğrudan Raab'ın yapmasının önemli olduğu söylenmesine rağmen, o sırada Yunanistan'ın Girit adasında tatil yapan Raab'a ulaşılamadı. Bu nedenle Raab'ın yardımcısı Hanif Atmar'la görüşmek istedi. Afganistan Dışişleri Bakanlığı ise bakan yardımcısı ile telefon görüşmesini kabul etmeyerek ertesi güne attı.
İngiltere'de yayımlanan Daily Mail gazetesi, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın "görüşmenin gerçekleşmediğini" teyit ettiğini aktardı.
BBC'ye konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise "Hızla değişen durum nedeniyle, Afgan hükümeti düşmeden önce telefon görüşmesini yapmak mümkün olmadı" değerlendirmesini yaptı.
Taliban'ın Kabil'i kuşattığı gün Girit'te kumsalda güneşlendiği öne sürülen Raab'ın istifa etmesi için baskılar yoğunlaşıyor.
Kabine üyeleri, istifa etmeyi reddeden Raab'ın arkasında duruyor ancak iktidardaki Muhafazakar Parti'nin bazı milletvekilleri de Raab'ı eleştiriyor.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi, Raab'dan acilen 18 soruya yanıt vermesini istedi. Sorular, Raab'ın tatiline ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın Afganistan krizini önetmesine odaklanıyor.
Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait Boeing C-17A, Afganistan'dan tahliye operasyonlarına katılıyor.Muhalefet, Raab'ın ne zaman ülkeden ayrıldığı, görevinden ne zaman izin aldığı ve Afganistan'daki durumun kötüleşmesi sonrası izin almasının uygun olup olmadığıyla ilgili bir tavsiye alıp almadığı sorularını yöneltti.
İşçi Partisi, Raab'a, Başbakan Boris Johnson ile konuşup konuşmadığını, Johnson'ın Raab'a gerekli izni verip vermediğini de sordu.
İşçi Partisi Dışişleri Sözcüsü Lisa Nandy, "Zamanımızın en büyük dışişleri krizinin ortasında tatile çıkmak, hükümet için liderlik açısından affedilmez bir başarısızlığı" dedi.
Dışişleri Bakanı Dominic Raab ise hafta başında yaptığı açıklamada, kriz sırasında COBRA olarak tanımlanan acil güvenlik toplantısına katıldığını, yabancı mevkidaşlarıyla görüştüğünü savundu. Raab, Londra'daki ekibiyle sürekli olarak irtibat halinde olduğunu da ekledi.
Dominic Raab'ı destekleyenlerden Sağlık Bakanı Sajid Javid, Raab'ın "şimdiye kadar çalıştığı en profesyonel ve etkili bakanlardan biri olduğunu" kaydetti.
Savunma Bakanlığı'nda Silahlı Kuvvetler'den sorumlu bakan yardımcısı James Heappey, BBC Radyosu'na yaptığı açıklamada, söz konusu telefon görüşmesinin neden yapılamadığını bilmediğini söyledi ve ekledi:
"Hiçbir telefon görüşmesi Afgan hükümetinin çöküşünü ve hava kurtarma operasyonunun hızını değiştiremezdi."
Heappey, Perşembe günü Kabil'den 963 kişinin tahliye edildiğini söyledi.
Dominic Raab, Afganistan krizinin yönetilmesi konusunda muhalefetin sert eleştirileriyle karşı karşıya.Perşembe günkü G7 Dışişleri Bakanları toplantısını yöneten Raab, Kabil'den savunmasız kişilerin tahliye edilmesine yönelik çabaların sürdüğünü belirtti.
Taliban'ın kontrolü ele geçirmesinin ardından İngiltere Parlamentosu'nda Başbakan Boris Johnson ve hükümet sert şekilde eleştirilmişti.
İngiliz gazeteleri de, milletvekillerinin Taliban yönetimi altına giren Afganistan'da hazırlıksız yakalandığı gerekçesiyle İngiltere'nin "küçük düştüğünü" düşündüklerini ve bu nedenle Başbakan Johnson'a öfkeli olduklarını yazdı.