İnsan, fırlatma becerisini nasıl kazandı?

İnsan, fırlatma becerisini nasıl kazandı?

İnsanın iki milyon yıl önce evrime uğrayarak fırlatma becerisini kazandığı düşünülüyor. Nesli tükenmiş Homo erectus türünde meydana gelen anatomik değişiklikler bu yeteneğin gelişmesini sağlamış.

Bu dönemde avlanmanın yoğunlaştığını gösteren arkeolojik verileri bilim adamları fırlatma yeteneğine bağlıyor.

BBC Bilim Muhabiri Melissa Hogenboom’un haberine göre, Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, fırlatma yeteneği sayesinde ilk avcı topluluklarının geliştiği ve dünyanın değişik bölgelerine göç ettiği vurgulanıyor.

Hızlı fırlatma yeteneği insana özgü bir yetenek. Bugün insana en yakın yaşayan canlı olan şempanzelerden çok daha hızlı fırlatabiliyoruz. Şempanzelerin fırlatma hızı saatte 30 km civarında iken, profesyonel atletlerinki 140 km'yi aşıyor.

 

Fırlatmanın biyomekaniği

 

Fırlatma yeteneğinin evrimsel gelişimini incelemek için bilim insanları önce fırlatmanın biyomekaniğini inceledi.

Özel kameralarla beyzbol oyuncularının fırlatma hareketini inceleyen araştırmacılar, fırlatma sırasında kol arkaya doğru döndürülürken omuzun sapan işlevi gördüğünü tespit etti.

Omzu çevreleyen bağ ve tendonların esneyerek elastik enerji depoladığı ve ileri fırlatmanın bu enerjiyle mümkün olduğu görüldü. Bu enerji serbest kaldığında insan vücudunun en hızlı hareketi kaydediliyor.

ABD'deki George Washington Üniversitesi'nden araştırmacı Neil Roach, iki milyon yıl önce ilk insanların anatomisinde meydana gelen değişiklikler sayesinde omuzda enerji depolamanın mümkün hale geldiği ve bunun da hızlı fırlatma becerisini ve böylece avlanmayı olanaklı kıldığını belirtti.

BBC'ye yaptığı açıklamada Dr. Roach şöyle devam etti:

"Başarılı avlanma sayesinde atalarımız yarı etçil hale geldi; yüksek kalorili et ve yağ ile beslenmeleri büyük ölçüde zenginleşti. Beslenmedeki bu değişiklik atalarımızda köklü biyolojik değişiklikleri gündeme getirdi; vücutları ve beyinleri büyüdü, daha fazla çocuk sahibi olabildiler ve bunlar sosyal yapıda da ilginç gelişmelere yol açtı. İşbölümünün bu dönemde geliştiğini görüyoruz; bazıları ava giderken diğerleri toplayıcılıkla uğraştı. Bu durum ayrıca avlanma öncesi fazla bitki örtüsüne sahip olmadığı için gidilemeyen yeni çevrelere açılmamızı da sağladı."

 

'Henüz hipotez'

 

Roach, avlanma ve davranış konusundaki düşüncelerin henüz hipotez olduğunu ve bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.

Araştırma ekibinde yer alan Harvard Üniversitesi'nden Daniel Lieberman ise insanın fırlatma sonucu yarattığı enerjinin yarısının omuzdaki elastik enerjiden kaynaklandığı bilgisinin kendisi açısından en ilginç bulgu olduğunu ifade etti.

Lieberman, "Bu başka bir alandaki evrimin yan ürünü değil, belli ki bir adaptasyon durumu. Anatomimizde, isabetli fırlatmamızı sağlayan değişimler oldu" diyor.

Kenya'dan BBC'ye açıklama yapan ve çita, aslan, leopar gibi vahşi hayvanların tersine insanda pençe gibi doğal silahlar olmadığını belirten Lieberman, "İnsanın avlanması çok ilginç bir sorun; bu özelliklerin Homo erectusun evrim geçirdiği döneme denk gelmesi, fırlatma becerisi bakımından avlanmanın seçici bir etken olabileceğini gösterdiği" diye konuştu.

Profesör Lieberman, bu konuda atılacak diğer adımın ilk insanların avlanmak için ne kullandığını keşfetmeye yönelik olması gerektiğini, arkeolojik kayıtlarda bu döneme ait herhangi bir silah bulunmadığını söyledi.