İnsani yardım örgütlerinde cinsel istismar skandalı büyüyor

İnsani yardım örgütlerinde cinsel istismar skandalı büyüyor

Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam'ın çalışanlarının Çad ve Haiti'de seks partileri düzenlediğinin ortaya çıkmasından günler sonra, benzer istismar vakalarının aynı şekilde kriz bölgelerinde faaliyet gösteren Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ve Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) bünyesinde de yaşandığı ortaya çıktı.

Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü bünyesinde geçen yıl 24 istismar ve cinsel taciz skandalı yaşandığı ve bu kapsamda 19 çalışanın işine son verildiği bildirildi. Paris merkezli örgüt, vakaların merkezi olarak kayıt altına alınmadığını, dolayısıyla gerçekteki rakamın daha fazla olabileceğini belirtti. Örgüt tarafından, 2017 yılında mobbing de dahil olmak üzere, çalışanların faili olduğu toplam 146 görevi suistimal vakası yaşandığı kaydedildi.

Öte yandan ABD merkezli mülteci yardım örgütü Uluslararası Kurtarma Komitesi'nde de cinsel istismar vakalarının yaşandığı belirlendi. Merkezi New York'ta bulunan kurumun bir sözcüsü, Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada, olayların Afrika ülkesi Kongo'da meydana geldiğini söyledi. Sözkonusu kişiler hakkında soruşturma başlatıldığını aktaran sözcü, suçlamalar hakkında donörlerin bilgilendirildiğini belirtti. Sözcü, bu konuda başka bir ayrıntı vermedi.

Bağışlar kesiliyor

Oxfam cephesinde ise Perşembe günü yeni bir gelişme yaşandı. 2011'de Haiti'de görevi suistimal nedeniyle kovulan bir çalışanın sonradan Etiyopya'da danışman olarak işe alındığının ortaya çıkması üzerine, kuruluş "vahim bir hata" yaptıklarını kabul ederek "Bu asla olmamalıydı" açıklamasında bulundu. İşe alım politikasıyla ilgili özeleştiride bulunan örgüt, "Bunun nasıl olabildiğini hala araştırıyoruz" dedi.

2006 yılında Çad'da Oxfam ekibinin kaldığı eve seks işçilerinin davet edildiği, 2010 yılında gerçekleşen Haiti depreminin ardından insani yardım amacıyla bölgeye giden Oxfam çalışanlarınınsa kurum tarafından kendilerine tahsis edilen bir villada seks işçileriyle partiler düzenlediği ortaya çıkmıştı.

Oxfam skandalının ortaya çıkmasının ardından, kuruluşun genel müdür yardımcısı Penny Lawrence olaydan "utanç duyduğunu" söyleyerek istifa etmişti. Lawrence, erkek çalışanların yardım karşılığında kadınlardan kendileriyle seks yapmalarını talep ettiklerini kaydetmişti.

İngiltere merkezli Katolik yardım kuruluşu Cafod da, olayların gerçekleştiği zaman diliminde Oxfam'da çalışmış olan bir çalışanını "uygunsuz davranış" gerekçesiyle görevden almıştı. Kuruluşun direktörü Chris Bain, söz konusu çalışan hakkındaki suçlamalardan İngiliz gazetelerinde yer alan haberler vasıtasıyla haberdar olduklarını söylemişti.

Nobel Barış Ödülü alan Güney Afrikalı Desmond Tutu, İngiliz oyuncu Minnie Driver ve Senegalli müzisyen Baaba Maal, "Oxfam elçisi” görevlerinden çekilirken, birçok donörün de uluslararası yardım kuruluşlarına bağışlarını kestikleri bildirilmişti.

İngiltere Uluslararası Kalkınma Bakanı Penny Mordaunt, Oxfam'ın ''etik yönetimde'' başarısız olduğunu ve bu konuyu örgüt yetkilileriyle gerçekleştireceği görüşmede ele alacağını belirtmişti.

dpa/BÜ,BK

© Deutsche Welle Türkçe