İstanbul'da yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Yardım Zirvesi'nde kriz bölgelerinde muhtaç durumdaki insanlara yardımların nasıl daha iyi hale getirilebileceğine çözüm arandı. Zirve, Birleşmiş Milletler'in tüm dünyada krizlerin ve yardıma muhtaç insanların sayısının artmasına verdiği bir tepki olarak değerlendiriliyor.
Birleşmiş Milletler yardım uzmanı ve Norveç Mülteciler Konseyi Genel Sekreteri Jan Egeland zirveyle ilgili Alman haber ajansı dpa'ya bir değerlendirme yaptı. Jan Egeland, yardıma muhtaç durumda olan ve kendilerine ulaşılamayan insanlara daha güçlü bir şekilde odaklanılması gerektiğini söyledi. “Elbette daha fazla paraya ve daha iyi organizasyonlara ihtiyacımız var” diyen Egeland yardımdan mahrum milyonlarca insan olduğuna dikkat çekti. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın da yardım danışmanı olan Jan Egeland, Irak'ın Felluce kentinin bu bakımdan çarpıcı bir örnek olduğunu hatırlattı. Irak Ordusu'nun IŞİD'i kentten çıkartmaya çalıştığını belirten Egeland kentteki yaklaşık 50 bin sivile yardım gönderilemediğini kaydetti.
Uluslararası Kızıl Haç Komitesi Başkanı Peter Maurer de dünyada sivillerin gittikçe daha fazla şiddete hedef olduğuna dikkat çekti. Uluslararası hukukla gerçeklik arasındaki boşluğun gittikçe daha da açıldığını vurgulayan Maurer zirvede çatışmanın taraflarına davranışlarını değiştirmeleri için baskı uygulanması gerektiğini ifade etti.
Almanya açlıkla mücadele örgütü Welthungerhilfe Başkanı Till Wahnbaeck zirvenin olumlu ve olumsuz yönleri olduğuna dikkat çekti. Zirvede, sonrasında sürdürülebilir somut planların ortaya konulamadığını ifade eden Wahnbaeck, buna karşılık krize tepkiden alınan önlemlere bir paradigma değişikliğinin gündeme getirildiğini kaydetti. Wahnbaeck buna örnek olarak insanları kuraklığın sonuçlarından koruyacak iklim koruma güvencelerini verdi. Till Wahnbaeck “Zirveden olumlu bir ruh haliyle ayrılıyorum” diye konuştu.
Diakonie Katastrophenhilfe Başkanı Cornelia Füllkrug-Weitzel de zirvenin uluslararası insani yardım konusuna dikkat çekmeyi başardığını ifade etti. Zirvede Almanya Başbakanı Angela Merkel dışında az sayıda üst düzey hükümet temsilcisinin yer almış olmasını ise olumsuz değerlendiren Füllkrug-Weitzel, çetin siyasi sorunların zirvede tartışılamadığını kaydetti.
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü İstanbul'daki zirvenin “ayıpları örten bir incir yaprağından” başka bir şey olmadığını açıklayarak zirveye katılmayı reddetmişti.