"İnsanlar UBER'i seçiyor, çünkü çağırınca geliyorlar; taksiler gibi mesafe beğenmezlik yapmıyorlar"

"İnsanlar UBER'i seçiyor, çünkü çağırınca geliyorlar; taksiler gibi mesafe beğenmezlik yapmıyorlar"

Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, son günlerde tartışmam konusu olan internet üzerinden taksi hizmeti veren UBER'in gördüğü muameleyi hak etmediğini söyledi. Uber'i, "sarı taksi sahiplerinin ve kullanıcılarının terörize ettiği ulaşım iklimine 'çölde vaha' kapısı aralamış bir sistem" olarak tanımlayan Karaca, "UBER’i seçiyorlar, çünkü UBER aracı çağrılınca geliyor. Ticari taksiler gibi mesafe beğenmezlik yapmıyor. Müşterisinin Dubaili, Katarlı olmadığını anlayınca söylenmiyor. Kazıklamaya çalışmıyor" dedi.

Nihal Bengisu Karaca'nın, "UBER’i seçiyorlar çünkü..." başlığıyla (13 Mart 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

UBER akıllı telefona yüklenen bir yazılım sayesinde VIP araç sahipleri ile müşterileri buluşturan bir sistem. Uygulama, anlık olarak aracın rotasını, plakasını ve şoförün fotoğrafıyla birlikte telefon numarası gibi iletişim bilgilerini de görmenize izin veriyor.

Sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de UBER üzerinden tartışmalar çıktı. Zira ticari taksilerin tekeline ortak oluyor. Ama devletler şehir içi konforlu seyahatin kaçınılamaz yükselişi karşısında UBER’le ilgili yasal düzenlemeleri güncellemeye çalışarak sorunu çözmeye çalışıyorlar genellikle. Bizdeki gibi, UBER’i “iç güvenlik tehdidi” ilan etmeye kalkışan, rant kavgasının bir tarafını tutup diğerini itham eden, UBER’in müşterilerin yol, lokasyon ve kişisel bilgilerini sattığını iddia eden başka siyasetçi profili görmedim diğer ülkelerde. Bu eksiksiz “Başka yerde yok, burası Türkiye” tablosuna son haftalarda UBER şoförlerine yönelik darp, bıçaklı saldırı ve kurşunlama vakaları da eklendi.

Hiçbir gerekçe UBER’cilerin uğradığı muameleyi haklı çıkarmıyor, yaşananlara bakınca kimlerin iç güvenlik tehdidi olduğu net olarak belli oluyor. Ayrıca bu itham zaten inandırıcı değildi. Kullanan herkes biliyor ki, UBER’in sürücü seçimi, plaka sahiplerinin şoför seçiminden daha itinalı.

İkincisi, insanlar UBER’i sadece VIP araç konforu için seçmiyor. UBER’i seçiyorlar, çünkü UBER aracı çağrılınca geliyor. Ticari taksiler gibi mesafe beğenmezlik yapmıyor. Müşterisinin Dubaili, Katarlı olmadığını anlayınca söylenmiyor. Kazıklamaya çalışmıyor. Baştan ne ödeyeceğini bilerek araca biniyorsun ve ne yaparım da yolu uzatırım diye uğraşan bir şoför profiliyle karşılaşmıyorsun. Mesele bu kadar basit.

Anlayacağınız sarı taksi sahiplerinin ve kullanıcılarının terörize ettiği ulaşım iklimine “çölde vaha” kapısı aralamış bir sistemdir UBER. Ancak yasal koşulları oluşturulup denetlenmesi sağlanmazsa hızla yozlaşacağı da bellidir.