İnternet bağımlılığı okul bıraktırıyor!

İnternet bağımlılığı okul bıraktırıyor!

 

T24 - Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BRSHH) İnternet Bağımlılığı Polikliniğinden Dr. Ömer Şenormancı, 3 ay önce açılan internet bağımlılığı polikliniğine şimdiye kadar 70 kişinin başvurduğunu ve halihazırda 50'nin üzerinde hastayı takip ettiklerini kaydetti. 
 
Şenormancı, hastane başhekimliğinde düzenlenen, internet bağımlılığına ilişkin sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, internet bağımlılığı tanımı için online geçirilen zamanın profesyonel amaçlı ve gerekli bir kullanım olmaması gerektiğini söyledi. 
 
Kliniğe başvuranlara ilişkin olarak Şenormancı, şu bilgileri paylaştı: 
 
''Kliniğimize 20'li yaşlarda gençler geliyor. Önemli kısmı sadece internet yüzünden okulu bırakmış. Gençler daha çok binlerce kişinin aynı anda oynadığı 'devasa çok oyunculu çevrim içi rol yapma oyunları'na (MMPORG) yöneliyor. Örneğin birisi 'Rekorum 72 saat bilgisayar başından hiç kalkmamak' diyor. Halbuki uzun süre hareketsiz oturmak, emboli riski yaratıyor. Uzakdoğu'da bu tür 10'un üzerinde vaka var. Genelde hastaları yakınları getiriyor çünkü kendileri kabullenmiyor. Diğer bağımlılıklarda da gördüğümüz gibi 'Asıl bir X ağabey var, bir de onu görseniz' diyorlar. Ailesi kısıtlama getirdiğinde, bilgisayarı geri almak için annesine, babasına bıçak çekenler oluyor. Ailesi bilgisayarın fişini sakladığında, babasının cep telefonundan girip çok yüksek telefon faturalarına neden olanlar var. MMPORG'larla çocukları 12 yaşına kadar hiç tanıştırmama tavsiyesinde bulunuyoruz.'' 
 
''Neden televizyon bağımlılığı yok'' sorusuna verdiği cevapta Şenormancı, internette aktif bir kullanımın karşılığında çok hızlı ve haz getiren bir cevap alınmasının, bağımlılığı oluşturmak açısından kritik olduğunu dile getirdi. 
 
 
Bağımlılık kriterleri 
 
Özellikle ergenlerin bütün başarı algılarını, kişilik saygılarını bir oyun üzerinden gerçekleştirebildiğini belirten Şenormancı, internet bağımlılığını tanımlayan 8 ölçütü şöyle sıraladı: 
 
''- İnternet ile ilgili aşırı zihinsel uğraş (sürekli olarak interneti düşünme, internette yapılan aktivitelerin hayalini kurma, internette yapılması planlanan bir sonraki etkinliği düşünme, vb), 
 
- İstenilen keyfi almak için giderek daha fazla oranda internet kullanma ihtiyacı duyma, 
 
- İnternet kullanımını kontrol etme, azaltma ya da tamamen bırakmaya yönelik başarısız girişimlerin olması, 
 
- İnternet kullanımının azaltılması ya da tamamen kesilmesi durumunda huzursuzluk, çökkünlük veya kızgınlık hissedilmesi, 
 
- Başlangıçta planlanandan daha uzun süre internette kalma, 
 
- Aşırı internet kullanımı nedeniyle aile, okul, iş ve arkadaş çevresiyle sorunlar yaşama, eğitim veya kariyer ile ilgili bir fırsatı tehlikeye atma ya da kaybetme, 
 
- Başkalarına (aile, arkadaşlar, terapist, vb) internette kalma süresi ile ilgili yalan söyleme, 
 
- İnterneti sorunlardan kaçmak veya olumsuz duygulardan (örneğin, çaresizlik, suçluluk, çökkünlük, kaygı) uzaklaşmak için kullanma.'' 
 
Bu kriterlerden 5'inin bulunması durumunda bağımlılıktan söz edilebileceğini söyleyen Şenormancı, bağımlılık tanımını çok fazla genişleterek, her şeyi kolaylıkla bağımlılık kapsamında değerlendirmenin de tehlikeli olacağını vurguladı. 
 
Ömer Şenormancı, ''3 ay önce açılan internet bağımlılığı polikliniğine şimdiye kadar 70 kişi başvurdu. Halihazırda 50 hasta takip ediyoruz'' dedi. 
 
-''İnternet bağımlılığı, başka hastalıklarla eş zamanlı ortaya çıkabiliyor''- 
 
Hastane Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt da, altta yatan depresyon, kişilik bozuklukları gibi bazı psikiyatrik durumların, internet bağımlılığına yatkınlaştırıcı unsurlar olarak dikkati çektiğini belirterek, bağımlılığın çoğunlukla bu hastalıklarla eş zamanlı olarak ortaya çıktığını vurguladı. 
 
Bazı insanların genetik olarak bağımlılığa yatkınlığı bulunduğunu hatırlatan Kurt, özellikle ergenlik dönemindeki internet bağımlılığının, çocukların bütün varoluşunu bu kanaldan gerçekleştirmesine neden olduğunu ifade etti. 
 
Kurt, bunun sosyal gelişimi, dil gelişimini, akran ilişkilerini olumsuz etkilediğini, bu durumda çocuklara sosyal hayat için gerekli becerileri sıfırdan kazandırmak için çalıştıklarını söyledi.
 
İnternet bağımlılığı konusunun, herkesin kolayca söz söyleyebileceği bir alan olduğunu belirten Kurt, çok ehil olmayan bazı danışmanlık ofislerinin bu konularda çalışmalar yapabildiğini ancak o kişilerin birçok vakayı gözden kaçırma ihtimali bulunduğunu anlattı. 
 
-''Tedavide asla mutlak yoksunluk hedeflemiyoruz çünkü gerçekçi değil''- 
 
İnternet Bağımlılığı Polikliniğinden Dr. Ramazan Konkan ise, internet bağımlılığının bazı alt grupları da bulunduğunu ifade ederek, bazı kişilerin sadece internette oyun oynadığını ve e-posta adresi bile bulunmadığını ya da aslında kumar bağımlısı olan bir kişinin bu bağımlılığı doyurmak için interneti kullanabildiğini anlattı. 
 
Bağımlılığın tedavisi için kişinin internet üzerindeki kontrolünü artırmaya çalıştıklarına işaret eden Konkan, oyun sektörüne bakıldığında ise internet başından hiç kalkılmamasının teşvik ettiğini, uzak kalınan sürelerin oyunlarda kayıp anlamına geldiğini söyledi. 
 
Ramazan Konkan, öğretmen bir hastalarının bütün derslerini tek güne sıkıştırdıktan sonra geri kalan tüm zamanını internet üzerinde sosyal ağlara ayırdığını dile getirdi. 
 
Tedaviye ilişkin de bilgi veren Konkan, şöyle konuştu: 
 
''İlk önce kişinin öyküsünü alıyoruz. Nerede, ne zaman, ne kadar internete giriyor? İşini, derslerini etkiliyor mu? Aile ilişkileri nasıl etkileniyor? Buna benzer sorular soruyoruz. Sonrasında nereden başlayacağımıza karar veriyoruz. Bağımlı olduğunun hiç farkında değilse, önce farkındalık kazandırmaya çalışıyoruz. Değişim isteğini canlandırmaya çalışıyoruz. Asla mutlak yoksunluk hedeflemiyoruz çünkü bu gerçekçi değil. İnternet kişinin hayatında kalacak ama kontrolü kişinin elinde olacak. İhtiyaca göre sosyal hayatı geliştirme, beceri geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Bazı durumlarda ilaç kullanabiliyoruz. Ayrıca internet bağımlılığına yüksek depresyon gibi başka hastalıklar eşlik edebiliyor.''