İzmir'de internet bankacılığı hizmetini kullanan bir müşteri, hesabından internet yoluyla para çekildiğini fark etti. Maddi ve manevi zarara uğradığını öne süren banka müşterisi, bankadan 17 bin lira maddi, 20 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı.
Davalı banka ise davacının şifresini gizleyemediğini, bankanın kusurunun olmadığını savunarak, davanın reddini istedi. İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, davayı kısmen kabul etti.
Davacının şifresini gerekli şekilde muhafaza etmeyerek üçüncü kişi eline geçmesine neden olduğu, yüzde 50 kusurlu bulunduğu sonucuna varan yerel mahkeme, davacı müşterinin gerekli güvenliği almadığını, bankayla aynı oranda kusurlu olduğunu vurguladı.
Kararda, davacının kusuru bulunduğu, bu risklerin her zaman olacağı, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat istemi reddedildi, maddi tazminat olarak 8 bin liranın davalı bankadan tahsil edilmesine karar verildi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 11. Hukuk Dairesine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Yerel mahkeme kararının bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda, İzmir 2. Ticaret Mahkemesi önceki kararında direndi.
Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosya Hukuk Genel Kurulunda görüşüldü. Kurul, oy çokluğuyla, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda direnme kararını bozdu.
Diğer alanlarda olduğu gibi internet ortamında yapılacak işlemlerde de sistem güvenliğini sağlamanın bankaların yükümlülüğünde olduğuna dikkat çekilen gerekçede, şu ifadeler yer aldı:
'Bu çerçevede, banka, mevduat sahiplerinin güvenli şekilde işlem yapabilmesi için gerekli güvenlik altyapısını hazırlamak zorundadır. Bu kapsamda bankanın interaktif bankacılık işlemleri sırasında şifre bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilmesin önleyecek bir güvenlik mekanizması oluşturması gereklidir. Sistem güvenliğinin sağlanmamasından kaynaklanan zararların sorumluluğu bankaya ait olacaktır. Bu açıklamalar ışığında, internet bankacılığı faaliyeti yürüten bankalar, bankadaki paranın internet ortamında üçüncü kişilerce usulsüz havale edilmesi durumunda, mudinin parasını ilgili mevzuat çerçevesinde iade etmekle yükümlüdürler. Usulsüz işlemlerle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam eder. Banka usulsüz işlemin gerçekleşmesinde mevduat sahibinin müterafik (birlikte) kusurunun bulunduğun ispat etmesi halinde tazminatta indirim isteyebilir.'