İNTERNETE YASAK İDDİALARI İLETİŞİM KAZASI İZMİR (A.A) 

-İNTERNETE YASAK İDDİALARI İLETİŞİM KAZASI İZMİR (A.A) - 16.05.2011 - Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım internete yasak getirildiği iddialarıyla ilgili, ''Tamamen iletişim kazasıdır, yasak falan yok. YGS'deki gibi o'' dedi. Hilton Oteli'nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Binali Yıldırım, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 12 Haziran'da yapılacak genel seçim için İzmir'de 1 aydır çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Yıldırım, bu sürede İzmir ile ilgili önemli ölçüde tecrübe sahibi olduklarını, kendi düşündükleriyle İzmirlilerin düşündükleri arasındaki konuları öğrenme fırsatı bulduklarını söyledi. İzmirlilerin kendilerine kucak açtığını, burada yabancılık çekmediklerini belirten Yıldırım, şunları söyledi: ''İzmir'in sahil bölgeleriyle varoşlar denilen bölge arasında, altyapı, yaşam standardı bakımından ciddi farklar var. Bizden bu sorunları ön sıralara taşımamızı istiyorlar. İzmir'de algılamalarda da bazı sorunlar olduğunu görüyoruz. Saha araştırmalarında 'yaşam tarzı' ile ilgili endişeler yüzde 4,5 ama gündemde daha yüksekte, önde yer alıyor. Bu nedenle algılamayla ilgili de sorun var diye düşünüyorum. İzmir'in 1. seçim bölgesinde öne çıkan ilk sorun 'toplu ulaşım ve altyapı', 2. seçim bölgesindeyse ilk sırada 'işsizlik' ardından, 'toplu ulaşım ve altyapı' geliyor. EXPO'ya çok fazla beklenti oluşmuş, tüm kesimlerin gündeminde. Algılamayla gerçek arasındaki farklardan biri de yerel yönetim ile merkezi yönetim arasındaki ilişkilerde ortaya çıkıyor. Yerel yönetimle merkezi yönetim farklı partilerden olduğunu için 'hak edilen hizmetler alınamıyor' diye bir algılama var. Daha fazla inandırıcı olmamız lazım diye düşünüyorum.'' -TÜP GEÇİT PROJESİ- Yıldırım, ''İzmir'e yapılması düşünülen tüp geçit projesiyle ilgili'' soru üzerine, daha önceki tüp geçit projesinin güzergahının fizibl çıkmadığını, bu nedenle güzergahta değişiklik yapıldığını aktardı. Güzergahla ilgili bilgi vermeyen Yıldırım, projenin gündemde olmaya devam ettiğini söyledi.  ''AK Parti sahildeki vatandaşlarla barış sağlayabildi mi?'' sorusu üzerine ise Yıldırım, ''Bizim kimseyle kavgamız yok ki barış sağlama olsun. Sahil ve arka plan değerlendirmemde İzmir'in kalkınmasındaki farklılıklarla ilgili düşüncelerimi paylaştım. İzmir'de bu farklılığın ortadan kaldırılması için mutlaka kapsamlı bir kentsel dönüşüm olmalı'' açıklamasında bulundu. Bir gazetecinin, kentteki seçim çalışmalarında tespit edilen sorunlar arasında, altyapı ve ulaşımın yanı sıra, merkezi yönetimin sorumluluğundaki işsizliğin de bulunduğu hatırlatarak, düşüncelerini sorması üzerine Yıldırım, işsizliğin yalnız İzmir'e has bir durum olmadığını söyledi. Ülkeyi kendilerinin yönettiğini hatırlatan Yıldırım, Türkiye'de her yıl iş gücüne 650-700 bin kişinin katıldığını dikkati çekti. Geçen yıl 1 milyon 300 kişiye iş alanı oluşturduklarını anlatan Yıldırım, insanlara tek tek iş bularak işsizliğin çözülemeyeceğini, bunun 'Torpilin varsa iş bulursun' düşüncesine neden olacağını söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Geçmiş yıllarda hep böyle yapılmış. Bu beklenti bugün de devam ediyor. Türkiye sürekli yıllık yüzde 7 büyümeyi yakalamalı. Bu büyümeyi yakalarsa işsizlik yönetilebilir bir düzeye gelebilir. Genç işsizlere bilişim alanında iş sahası oluşturulabilir. Eskiden çağrı merkezleri İstanbul'daydı, biz bunu Anadolu'ya yaydık. Yeni bir iş alanı oluşuyor, dijital arşivleme alanı oluşuyor. Sadece SGK'nın tüm evrakının arşivlenmesi dijital ortama geçirilmesi için 5 yıl süreyle en az 15 bin kişi çalışmalı. Diğer kurumları da hesap ederseniz, biz bu alanda İzmir'i merkez yapmak istiyoruz. Kısa vadede en az 5 bin gence iş bulma imkanımız var. İzmir elektronik ticaretin merkezi de olabilir.''  Bir gazetecinin, ''Kendi düşündüğünüzle İzmirlilerin farklı düşündüğü şeyleri gördüğünüzü söylediniz, bunlar nelerdir?'' sorusuna Yıldırım, ''Olumsuz bir şey değil, sevindirici bir şey. Değerler üzerinden bakışın daha keskin olduğunu düşünerek geldim İzmir'e. Öyle olmadığını gördüm. Bize, AK Parti'ye bakışın abartılmış olduğunu gördüm'' cevabını verdi. -''EĞİTİM SİYASET ALANI DEĞİL''- Eğitim içeriğinin hazırlanırken, ülkenin 50 yıllık beklentisinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, ''28 Şubat süreci, ondan önceki süreçlerde eğitim üzerinden siyaset yapıldı. Eğitim bir siyaset alanı değil. Elimizde bilişim fırsatı var. Bilişimde uzman gençler Türkiye'nin bilgiye sahip olması, bilgiyi üreten yöneten olması konusunda gençler en büyük silahımız. Bir yasa çıkardık, telefon, Telekom işletmelerinde fon kesip gençlere bedelsiz 100 bin liraya kadar para vereceğiz. 'Al bir şey üret' diyeceğiz'' şeklinde konuştu. -İNTERNETE YASAK GETİRİLDİĞİ İDDİALARI- Yıldırım, bir gazetecinin ''Bilişimden bahsediyorsunuz ama internetle ilgili yasaklar gündemde'' demesi üzerine, şunları söyledi: ''Tamamen iletişim kazasıdır. Yasak falan yok. YGS'deki kaza gibi o. İnternet kontrol edilmesi hemen hemen imkansız bir alan. Yasal tedbirlerle kontrol etmek mümkün değil. Ancak kapalı ülke olmanız gerekir kontrol için. Türkiye'de böyle bir şey mümkün değil. Her gün 35 milyon insan internette birbirleriyle temas halinde. Böyle bir mecrayı izlemeniz fiziken mümkün değil. Teknik altyapısının kurulması mümkün değil. Böyle bir şey için yüz binden fazla insan üç vardiya çalışmalı. Hepimizin ailesi, çocukları var. Çocuklarımızın önüne istem dışı siteler geliyor. Bu yüzden de internet kullanımı gelişmiyor, sabit hatlarda düşüş var. Aileler, çocuklarını korumak için interneti kapattırıyor. İnternetle ilgili isteyen ailelere filtre programı verilebilir. Sayfa açıldığında 'filtre istiyor musunuz' sorusu karşısında, 'evet istiyorum' ya da 'hayır, istemiyorum' seçeneklerini seçebilirsiniz. Getirilen bu, iradeye dayalı bir hizmet, aile ve çocukların korunması devletin görevi.''  Yıldırım, ''CHP'nin de AK Parti'nin de aday listelerinin ön sıralarında Kürt aday yok. İzmir'de BDP'nin desteklediği bir aday da kazanırsa ne olur?'' şeklindeki soruya ise, ''Bağımsız, BDP adayı üzerinde kümelenme görmedim İzmir'de. İzmir seçmeni kimi seçerse, başımız gözümüz üzerinde yeri var'' dedi. -''HEDEFLERİMİZ BÜYÜK OLMALI''- İzmir'in sorunlarının kendini korkutup korkutmadığı yönündeki soru üzerine Yıldırım, ''Hiç bir şey beni korkutmaz, projelere kafa yormuş, ömrünü projelerle geçirmiş bir adamım. En büyük sorunumuzun zaman ve kaynak yönetimi olduğunu düşünüyorum. Önemli olan projeyi doğru hazırlamak. İzmir metrosunun da sorunu bu, projenin uygulanmasında alınan kararlar, tecrübe noksanlıkları. Belediye başkanına da proje senin ama ne zaman destek istersen hazırız dedim. Hedeflerimiz büyük olmalı elbette, ama küçük adımlardan başlamazsak olduğumuz yerde sayarız. Şimdi biz onu yapmaya başlayacağız'' diye konuştu. Yıldırım, İzmir Körfezinde ciddi sıkıntılar bulunduğunu, körfezin sirkülasyonunun olmadığını ifade ederek, İzmir'e iş yapma noktasında bütün kesimleri bir araya getirmeyi istediklerini söyledi. Yıldırım, ''İzmir'in kayıp yıllarının telafisi için gerekirse özel yasa çıkarırız dedim, bunda da ısrarlıyım. Sivil toplum kuruluşları, buna baştan karşı çıkmasın, bunun içinde ne olması gerektiğini söylesinler'' dedi.