Geçen yıl hayatını kaybeden ünlü müzisyen Kayahan’ın 22 yıl beraberlik yaşadığı İpek Açar, gönlünün sahibinin Kayahan olduğunu söyleyerek, başka bir erkeğin şu an aklının ucundan geçmediğini ifade etti. Açar, “Çünkü benim gönlüm her zamankinden daha fazla Kayahan’la dolu” dedi.
Kayahan’sız geçen 11 ayını Hürriyet'ten Cengiz Semercioğlu'na anlatan İpek Açar, “11 ay ama bana göre çok uzun. Beş yıl olmuş gibi geliyor. Onun yokluğunu o kadar çok hissediyorum ki. Çünkü biz günün her saniyesini beraber geçiren bir çifttik” diye konuştu. Kayahan’la birlikte yaşadıkları evden de taşındığını anlatan Açar, “O evin bazı yerlerini kullanamaz hale gelmiştik. Kayahan ile kullandığımız salona giremiyorduk mesela. O evdeki Kayahan’ın yokluğu çok üzüyordu bizi” ifadelerini kullandı.
Cengiz Semercioğlu’nun sorduğu 10 soruyu yanıtlayan İpek Açar’ın Hürriyet’te yayımlanan (2 Mart 2016) röportajı şöyle:
1) 22 müthiş yılın ardından nasıl geçti Kayahan’sız 11 ay?
- 11 ay ama bana göre çok uzun. Beş yıl olmuş gibi geliyor. Onun yokluğunu o kadar çok hissediyorum ki...
Çünkü biz günün her saniyesini beraber geçiren bir çifttik.
Kayahan ve ben evden işe giden insanlar değiliz. Bizim işimiz de evdeydi. Stüdyoya da beraber giriyorduk, konsere de beraber gidiyorduk.
O yüzden yokluğunu her saniye hissediyorum...
Bu 11 ay içinde hayatımdaki en büyük değişiklik evimizi taşımak ve bu albümü çıkarmak oldu.
2) Daha sene-i devriyesi dolmamışken, Kayahan’la 12 yıl oturduğunuz evi bırakıp neden aynı site içinde yeni bir eve taşındınız? O ev sizin miydi, bu ev sizin mi?
- Kızımız Aslı Gönül 4 yaşındayken o eve taşındık biz Kayahan’la... Aslı Gönül bugün 16 yaşında...
Özlem ve hasret arttıkça o evde yaşamak ağır gelmeye başladı bize.
Aslı Gönül’le ortak verdik bu kararı. Taşınalı bir hafta oldu daha.
O evin bazı yerlerini kullanamaz hale gelmiştik.
Kayahan ile kullandığımız salona giremiyorduk mesela. O evdeki Kayahan’ın yokluğu çok üzüyordu bizi...
Bunu, Aslı Gönül ile buraya taşındıktan sonra çok daha iyi anladık.
Taşındığımız için çok mutluyuz. Ev bizimdi evet, kiraya verdik ve biz de kirada oturuyoruz şu anda.
3) Ölümünden sonra en çok kimlerden destek gördün? Çünkü çoğu zaman sistemin direği yıkıldığında dönüp bakan olmaz insana...
- Tam aksine, meğer ne çok dost biriktirmişiz, Kayahan’ı kaybettikten sonra anladım ben... Mesela Suat Suna ve İskender Paydaş çok üzüldü. Kayahan’ın hep yanında olan, onun “oğlum” dediği insanlar. Her ikisinin de büyük desteğini gördüm. “Afet Oldu Hasretin” şarkısının aranjesini İskender yaptı ve çok güzel oldu hakikaten.
Nilüfer’in de çok büyük desteğini gördüm. Her gün aradı beni. İki-üç günde bir de ziyarete geldi.
Nilüfer’le Kayahan’ınki aslında küslük değildi. Sevgiden kaynaklandığını düşünüyorum. İkisi de çok inatçı kişilikler ama birbirlerini çok seven insanlar.
Biz de Nilüfer hasta olduğunda Kayahan’la birlikte Nilüfer’e gitmiştik.
Kayahan hasta olduğunda ise o bizi hiç yalnız bırakmadı.
Hatta çorbalar bile yapıp gönderdi. “Bu içilecek” diye not yazıyordu üstüne.
Sezen Aksu, çok hayatımızın içinde... Özellikle Aslı Gönül’le konuşuyor arayıp... Ailemiz, dostlarımız hep yanımızdalar, çok şanslıyız bu konuda Allah’a çok şükür.
DİPNOT 1: Evine tam yerleşmemesine rağmen müthiş bir öğle yemeği hazırlamıştı İpek Açar bana... Masamızda zeytinyağlılardan ev yapımı turşuya, salatadan ince dana bonfileye kadar her şey vardı...
4) İlk kez onsuz doğum gününü kutladın, ne yaptın? Ve ilk kez onsuz Kayahan’ın doğum gününü kutlayacaksın, ne yapacaksın?
- Kayahan bana hep özel doğum günleri hazırlardı... Onsuz ilk doğum günümde hiçbir şey yapmadım... Dostlarımız aradılar sordular, mesajlar attılar, çiçekler gönderdiler... İnsanlar para değil, dost biriktirmeli hayattta asıl önemli olan şey bu aslında...
Kayahan’ın doğum gününde ne yapacağıma gelince...
Ben hayata değer katan insanların öldükleri değil, doğdukları günde anılmasından yanayım...
Kayahan’ı da ölüm değil doğum günlerinde anacağız hep.
Onsuz geçecek ilk doğum günü olan 29 Mart’ta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte Haliç Kongre Merkezi’nde “İyi ki Doğdun Kayahan” gecesi düzenleyeceğiz... Nilüfer ve İpek Açar konseri olacak. Konuk sanatçılar ile birlikte çok özel bir gecede sevenlerle buluşacağız inşallah. Kayahan’ın dediği gibi yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşuruz.
5) Neden iki şarkılık bir albüm yaptın? Bekleyip albümle çıkmak daha doğru değil miydi?
- Çünkü Sevgililer Günü’nde Kayahan ile birlikte olmak istedim. Bu hesapsız, sadece kalbimle verdiğim bir karardı. Geçtiğimiz Sevgililer Günü el ele omuz omuza birlikteydik.
Kayahan, Sevgililer Günü’nde ya da özel günlerde bana şarkı hediye eder, notası yazılı kağıda “seni seviyorum” yazar, imzasını atardı. Henüz hiç duyulmamış şarkılar var böyle hediye ettiği ve albüm için hazırladığımız.
Bu sefer de ben ona bir şarkı hediye ettim.
Benim bu işi yapmamı çok istediğini bildiğim için sanki onu mutlu ediyormuşum gibi hissediyorum.
Ama albüm de geliyor... İskender’le (Paydaş) birlikte hazırlanıyoruz. Çoğunu Kayahan ile beraber bitirdik zaten ama bize söylediği son değişiklikler yapılıyor. Yakın zamanda albüm de çıkacak Allah’ın izniyle...
6) Peki bugün hayatta olsa bu albümün çıkmasını istemeyebilir miydi? Bu şarkılar o hayattayken neden gün ışığına çıkmadı?
- İstemeseydi bu kadar emek vermez, bunca yıl bana hocalık yapmazdı. Birlikteliğimizin ilk 10 yılı bana “Hazır değilsin. Sırf Kayahan’ın eşi diye albüm yapmış gibi bir laf duymamalıyız” derdi...
Ama “Birinci adımı atmaya hazırsın” dediğinde bir albüm yaptık ve çok beğenildi. O zaman Kayahan’ın çok beğenilen eski şarkılarını yeni aranjelerle yorumladım. Sonraki 10 sene boyunca Kayahan bana “Hadi, artık hazırsın, yapalım” dedi. Ben de ona “Beraber şarkılar söylüyoruz, konserlere gidiyoruz, ben doyuyorum. Acelemiz yok” dedim. Sonrasında 5 yıllık bir emek var Kayahan’la verdiğimiz. Aslında her şey hazırdı, hatta “Kayahan’ın en İyileri 1” albümünden önce çıkacaktı benim albümüm. Fakat ben, şarkılar sevenlerle buluştuktan sonra tanıtımı ya da konserleri vs. için ayırmamız gereken zamanı birbirimizden ayrı geçirmek, iş için ondan 1 saat de olsa ayrı kalmak istemedim. İyi ki öyle yapmışım. “Kayahan’ın En İyileri” albümünde şarkı söylememi istedi, “Çıkacak olan albümüne güzel bir geçiş olur” dedi. “Mor Menekşe”ye yeni bir ritim buldu ve ben öyle söyledim şarkıyı. Çok beğenildiğine de çok sevindi.
7) Kayahan gibi hem müzik hem hayatta dominant olan bir insanla yaşamak zor muydu?
- Çok şanslıyım çünkü çok sevdiğim bir işi 22 yıl boyunca sevdiğim adamla yaptım. Benim bu işi yapmamı o da çok istiyordu. Hatta en son geldiğinizde size de anlatmıştı.
Bana hep “Senin konserine geleyim, en önde oturup seyredeyim ve alkışlayayım” derdi.
“Artık her şeyi senin için yapacağım, bayrağı devral” diyordu. 14 Şubat’taki son konserimizde performansımı çok beğenmişti.
“Artık tamam” dedi ve beni tebrik etti. Kim olursa olsun, ister evladı ister eşi, müzikte gerçekten “tamam” diye düşünürse “tamam” derdi. İçim acıyor, çünkü birlikte çok çalıştık. Kayahan’ın çok büyük emeği var albümümde. Bana iki albüm hazırladı. Beş senedir bunlar üzerinde çalışıyoruz. İsterdim ki birlikte bunun gururunu yaşayalım.
8) Ya yarın öbür gün karşına başka bir erkek çıkarsa ne olacak? Sürekli sana büyük güzellikler yaşatan Kayahan’la kıyaslamak zorunda kalacaksın...
- İnsan gönlü boşsa ya da eksikse doldurmak ister... Öyle bir şey benim şu anda aklımın ucundan bile geçmiyor...
Çünkü benim gönlüm her zamankinden daha fazla Kayahan’la dolu...
Benim gönlümün sahibi dün olduğu gibi bugün de Kayahan’dır...
DİPNOT 2: İpek Açar’ın “Sevgiliye” adlı iki şarkılık çalışması 12 Şubat’ta çıktı... Albümde yer alan “Afet Oldu Hasretin”in sözü ve müziği İpek Açar’a, “Sevgiliye”nin sözü ve müziği ise Kayahan’a ait. “Afet Oldu Hasretin”e İstanbul Riva’da çekilen klip ise Hasan Kuyucu imzası taşıyor.
9) Büyük kızı Beste Açar, Kayahan’ın ölümünden hemen sonra para kaçırdığınızı ve Kayahan’ın imzasını sahte olarak kullandığınızı iddia etti...
- Yardımcımız Zülfikar Bey’in veya benim kaçırdığım bir para olmadığı, hukuken ortaya çıktı. Her şeyin cevabını mahkemeden aldılar. Kayahan’ın imzasının sahte olduğunu iddia ediyor, bu çok büyük bir ithamdır. Şimdiye kadar çok çirkin söylemlerle karşılaştım. Ama bu iftira hakikaten çok üzdü beni.
Kayahan’ın imzası sahte olmadığı gibi, zaten Kayahan’ın kendi çalıştığı, kendi iş yaptığı pek çok insana ve meslek birliklerine “Bundan sonra şarkılarımdan İpek Hanım sorumludur” diye bizzat telefon açmışlığı var...
Çok şükür hukuk var ülkemizde. Allah’ın izniyle o imzanın sahte olmadığı da ortaya çıkacak...
10) Kayahan hayattayken Beste ile bir probleminiz var mıydı?
- Hayır. Hiçbir problemim yoktu. Ben her zaman Beste’ye, annesine ve evlatlarına iyilikle yaklaştım. Evime davet ettim, en iyi şekilde ağırladım. Bayramlarda evine gittim. Bize gelirlerdi, biz onlara giderdik. Tek üzüldüğüm nokta beni bunca senedir tanıyamamış olması.
Kayahan’ın bana bıraktığı yasal şeylerin dışında manevi olarak bıraktığı vasiyetler var. Ben sözlü olarak bıraktıklarını da, yasal olarak bıraktıklarını da son nefesime kadar yerine getireceğim.
Sözlü olarak bıraktıklarını Beste de çok iyi biliyor aslında. Bunları benim yerine getireceğimi de çok iyi biliyor.
Beste’ye babasının bana söylediği her şeyi anlattım. Ama maalesef ki kendisinin tercih ettiği daha farklı bir yol oldu.
Bu konuda bugüne kadar hiç konuşmadım, bundan sonra da konuşmayacağım... Nedeni de Kayahan’ın hatırasına zarar veriliyor olması.