Irak’ta eğlence sektöründe hizmet veren bir şirket Bağdat’taki müzik konserlerini iptal etti ve Arap sanatçıların sahne alması beklenen gece konserleriyle ilgili Arap şirketlerle yaptığı sözleşmeleri feshetti.
Independent Türkçe'nin Şarkul Avsat'tan aktardığı haberine göre şirket, ‘dine ve ahlaka aykırı’ olduğu gerekçesiyle konserlerin durdurulmasını isteyen dini çevrelerin baskısına maruz kaldığını belirtti.
Bağdat’ta geçen hafta eğlence kompleksi ve konser alanı olan Sindibad Land’ın önünde yüzlerce gösterici toplandı ve Mısırlı sanatçı Muhammed Ramazan da dahil bir grup sanatçının yer aldığı müzik programını protesto için namaz kıldı. Göstericilerden biri, “Konser, Irak toplumunun çökmesini hedefleyen Siyonist planın bir parçası” dedi. Gösterilere katılan ve Enfal Suresi 60. Ayetin bir kısmının yazılı olduğu pankartı taşıyan bir kadın, “Konserlerin sadece dini törenlerin olduğu dönemlerde değil aynı zamanda yıl boyunca yapılmasını reddediyoruz. Konserler asla yapılmayacak” dedi.
Şarku’l Avsat’ın farklı kaynaklardan edindiği bilgilere göre, ülkede etkili siyasi çevreler, organizatörleri ‘konserleri durdurmaması ve sözleşmeleri feshetmemesi’ durumunda kompleksi kapatmakla tehdit etti. Bu nedenle organizasyon şirketi bu yılın son günlerinde Lübnanlı sanatçı Asi el-Hallani başta olmak üzere sahne alması beklenen sanatçılarla yaptığı sözleşmeleri feshetmek zorunda kaldı.
Organizasyon şirketi, yaptığı kısa açıklamada, “Irak halkından özür dileriz. Tüm (dini) mercilere hürmeten bütün konserler iptal edildi” ifadelerini kullandı.
Binlerce gencin katıldığı sanatçı Muhammed Ramazan’ın konserini hedef alan din adamları, konseri “muhafazakâr bir toplumda çıplaklığı özendirmekle” suçlarken, Din adamı Cafer el-İbrahimi, Ramazan’ın ten rengi üzerinden ırkçı bir ifade kullandı ve şarkı söylemekten men edilmesini istedi. Bağdat’taki bir caminin vaizi ise konserlere değinerek “Irak toplum ahlaki çöküşüne” karşı uyarıda bulundu.
Bu mesele, kamusal özgürlükler ve toplumun bir kesiminin kamusal özgürlüklere vesayet uygulama hakkına sahip olup olmadığıyla ilgili tartışmalara yol açtı. Muhalif İmtidad Hareketi, açıklamasında, “Hiçbir tarafın Anayasa’nın garanti altına aldığı haklara el koyma hakkı yoktur” ifadesini kullandı.
Iraklı aktivistler, organizasyon şirketinin konserleri iptal etmek zorunda bırakılmasının, benzer sanatsal faaliyetler gerçekleştirmek isteyen başka kişileri de korkutma aracı olarak kullanılmasından endişe ediyor.
Irak resmi makamları şu ana kadar duruma müdahale etmedi. Irak Kültür Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, ‘özel sektörün düzenlediği kamusal faaliyetler üzerindeki vesayete’ değinmekten kaçınarak “sadece yüksek değerde sanatsal faaliyetleri desteklediğini” ve “diğer sanat konserlerini özel şirketlerin düzenlediğini, Bakanlığın bu konserleri finanse etmediğini” dile getirmekle yetindi.
Ancak en dikkat çekici müdahale Eski Başbakan Nuri el-Maliki’den geldi. Bağdat’ta konser düzenleyenlere ateş püsküren Maliki, “Binlerce Iraklı gencin hayasız bir konsere akın etmesi korkunç bir durum. Ümmet sessiz kalamaz. Bu hükümetin değil, aksine bizim, aktivistlerin ve alimlerin sorumluluğudur” dedi.
Din adamı Avs el-Hafaci, “İslami hareketler müzik konserlerine açılan savaşı kaybetti. Çünkü bu hareketler Muhammed Ramazan’ı değil yolsuzluğu ve uyuşturucuyu protesto etmeli” dedi.
Yerel kamuoyunda, dini çizgide politika yapan parti ve grupların son günlerde kamusal alanlarda yapılan faaliyetlere karşı tavırlarıyla ilgili çeşitli görüşler dile getiriliyor. Toplumun bir kesimi, söz konusu parti ve grupların seçim sonuçları sebebiyle yaşanan kriz ortamında yeni bir toplumsal kutuplaşma yaratmaya çalıştığını düşünüyor. Diğer bir kesim ise, Irak Anayasası’ndaki özgürlüklerin belirli bir kesimin bakış açısına göre yorumlanmaya devam edilmesinden duyduğu endişeyi dile getiriyor. Bağımsız Milletvekili Sacid Salim, “Irak Anayasası, kamusal özgürlükler ile dini hassasiyetler arasında dengeyi sağlıyor. Son yaşananlar topluma dini otoriteyi empoze etme girişimidir” değerlendirmesinde bulundu.