Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) pazartesi günü yapacağı referandum öncesinde oylanan ve hükümete sınır ötesi operasyon yetkisi veren Suriye-Irak tezkeresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Hükümete Suriye ve Irak'a asker gönderme yetkisi veren tezkerenin uzatılmasını görüşmek üzere "olağanüstü" toplanan Meclis'teki görüşmelere Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman iç tüzük değişikliğini uygulayarak frak yerine takım elbise ile Meclis Genel Kurulu'nu açtı. Kahraman elektronik yoklamada, toplantının yeter sayısına ulaşıldığını söyleyerek oturumu açtı.
Toplantıda ilk sözü, hükümet adına Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli aldı. Canikli, yüz yıl önceki dosyaların yeniden açıldığını söyledi. Canikli, YPG'ye verilen silahların 'er ya da geç' Türkiye'ye döneceğini belirterek, "YPG'ye verilen silahlar er ya da geç Türkiye'ye yönelecektir. Bu silahlar Türkiye'ye karşı zaten kullanılıyor. Buna izin vermemek en doğal hakkımız" ifadesini kullandı.
Canikli'nin konuşması şöyle:
"Türkiye uzun zamandan beri terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada ülkeler güçsüzleştirilmek istenmektedir. PYD/YPG terör örgütü de siyasi oluşum peşindedir. Müttefikimiz yoğun silah, lojistik desteğiyle bu bölgelerden Arap ve Türkmen nüfusu çıkartarak bu emeline, yani Suriye'nin kuzeyinde etnik yapı üzerine kurulu terör örgütü tarafından koordine edilecek bir siyasi oluşumu gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.
Bu yapılanmalara hiçbir şekilde müsaade edilmeyecektir. PKK terör örgütünün bir uzantısı olan YPG bu bölgedeki topraklarda işgalci bir yapılanmanın önünü açmaya çalışmaktadır. YPG'ye verilen silahlar er veya geç Türkiye'ye yöneltilecektir. Türkiye aktif olarak arazide bu işgalleri ortadan kaldıracak adımlar atmadığı sürece bu tehditlerin bertaraf edilmesi mümkün değildir. Bunu görüyor ve gereğini yapıyoruz.
Ülkemizin güneyinde bu şekilde bir siyasi oluşumun uzun vadede hayatta kalma şansı yoktur, kısa vadede de Türkiye buna izin vermeyecektir."
TBMM'nin hükümetimize vermiş olduğu yetkiyle gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Operasyonu'yla Türkiye'nin güneyinde oluşturulmak istenen, terör örgütü kontrolündeki siyasi yapılaşmanın kalbine, çıkarılamayacak bir hançer saplanmıştır. Güvenliğimizi tehdit eden bu riskler halen aktiftir ve bu tezkere ile talep edilen yetkilere ihtiyaç vardır.
Referandum zincirleme reaksiyonlara yol açabilecektir. Kuzey Irak'taki referandum, bölgede önü alınamaz bir yangına neden olacaktır. Bu referandumdan en büyük acıyı dost ve kardeşimiz Kürt halkı çekecektir. Yönetimin aldığı bu sorumsuz karar bölgeyi ateşe atacaktır. Bu bölgede hiçbir yerde demografik, etnik, mezhepsel ve siyasal yapıda en ufak bir değişiklik yapılmaması gerekir.
İsrail hariç bütün dünyanın karşı çıktığı referandumun yapılması akıl tutulmasıdır. Bu referandum bizim için hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Türkiye, uluslararası anlaşmaların verdiği hak ve sorumluluklarının gereğini yapacaktır. Tüm araç ve önlem masadadır. Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasi sınırlarının değişmemesi gerektiği vurgulanmıştır. "
Sözü ardından MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay aldı. Akçay'ın tezkerinin terör örgütlerine karşı olmadığını belirterek, "Bu tezkere Türkiye düşmanı bütün güçlere karşı yüksek sesle bir karşı duruş olacaktır. Korsan referandum girişimine karşı kararlı bir ses çıkacaktır. Bu korsan referandum iş işten geçmeden iptal edilmelidir. " dedi.
Akçay'ın konuşması şöyle:
"Yaşanan gelişmeler karşısında gerekli önlemlerin alınmasını sağlayan tezkerenin süresi 1 yıl daha uzatılmaktadır. Hiçbir meşru tarafı olmayan bölücü girişimler ülkemiz açısından riskler oluşturmaktadır. Irak'ın işgali sonrasında ülkenin parçalara ayrılma projesinin benzeri Suriye'de sahnelenmektedir. Komşumuz olan 2 ülke bölünmenin eşiğindedir. Irak neredeyse yok olmanın eşiğindedir. Irak'ın kuzeyi Barzani tarafından yönetilirken Türkmenler yok olma sürecine getirilmiştir. Suriye'de DEAŞ ile mücadele ettiğini söyleyen ülkeler PYD'nin palazlanmasına neden olmuştur. Türkiye'ye parasıyla silah vermeyen sözde dost ve müttefikler PYD'ye son teknoloji silahları vermektedir. Bu tezkere sadece terör örgütlerine karşı değil, onları semirten besleyen ülkelere karşıdı da Türk milletinin gazi Meclis'ten bir uyarısı olacaktır.
Bu tezkere Türkiye düşmanı bütün güçlere karşı yüksek sesle bir karşı duruş olacaktır. Korsan referandum girişimine karşı kararlı bir ses çıkacaktır. Bu korsan referandum iş işten geçmeden iptal edilmelidir. Tezkere ile Ankara'dan Erbil'e ateşle oynama yanarsın mesajı verilmektedir. Irak ve Suriye'de yaşayan Türkmen varlığı hiçbir şekilde oldu-bittiye getirilerek sökülüp atılamaz. Bu provokasyon miadı dolmuş Barzani'nin hayrına olmayacak."
Sonrasında söz alan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, tezkereyle ilgili "40 milyon Kürt halkının düşmanlığının tezkeresidir" yorumunda bulundu.
Baydemir şöyle konuştu: "Bugün konuşulacak tezkerenin aciliyeti yoktur. Daha 40 günlük zamanı var. Günü geldiğinde zaten onaylanacaktır. Neden bugün Meclis'in ve milletin önüne konulmaktadır? Çünkü hükümet bir kan dökerek, baskı uygulayarak süresini uzatma amacındadır. Bu tezkereye OHAL'e KHK'lara karşıyım diyen herkesin hayır demesi gerekiyor. Bu tezkerenin bir diğer amacı daha var. Neredeyse 3 yıldır tüm coğrafyamızda ifade etmeye çalışıyoruz. Irkçılık, aşırı milliyetçilik bir toplumun ancak felaketi olabilir. Bu tezkere açık ve net şekilde 40 milyon Kürt halkının düşmanlığınnı tezkeresidir.
Kürdistan bölgesinde yaşayan bütün halklar. Onların iradesi neyse başımız gözümüz üzerinde kabulümüzdür. Şu anda Kürdistan Yönetimiyle Bağdat yönetimi arasında trafik devam ediyor. İster referanduma gidilsin ister ertelensin sandıktan çıkan irade kabulümüzdür. Tezkereler savaş kararları bir sonuç doğursaydı biz bugüne kadar onlarca kez çözmüş olurduk. Irak'ın toprak bütünlüğü kaygınız yok. Her fırsatta toprak bütünlüğünden bahsediyorsunuz. Ortadoğu'da istikrar mı var? Ulusların kendi kaderini tayin hakkı evrenseldir. Filistin, Katolanya, İskoç halkı için ne kadar meşru ise Kürdistan halkına da anasının ak sütü gibi helaldir. Bu tezkerenin kendisi bu ülkenin beka sorunudur. Bu ülkeyi zerre kadar düşünenler varsa onlar bu tezkereye hayır demelidir. Bütün parlamentoya çağrıda bulunuyorum, gelin bu savaş tezkeresine hayır diyelim."
Meclis Başkanı İsmail Kahraman, HDP'li Baydemir'i, AKP'ye yönelik söylemleri konusunda uyardı. Kahraman, konuşmasını bitiren Baydemir'e, "Burası şer odağı bir yer değil. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi" dedi.
Baydemir'in sözlerinde sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı da şu ifadeleri kullandı:
"İnsanlar konuşurken boylarını aşan sözleri söylememeleri meşru dil kullanmaları önemlidir. Burada Kürtlerin o emperyal vizyonun aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını görmüyor musunuz? Kürt düşmanı, kim Kürt düşmanı? PKK Kürt düşmanıdır. Kürtlerin hamisi için konuşuyorsunuz bir kez bile Kürtleri öldüren PKK'yı kınadınız mı, eleştirdiniz mi?"
HDP'li Filiz Kerestecioğlu da Meclis Başkanı'nı Kahraman'a "Siz böyle mi Meclis yönetiyorsunuz?" diyerek tepki gösterdi
CHP adına kürsüye Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz geldi. Yılmaz, "Meşruiyete aykırı olarak" görüşünü dile getirdiği Kuzey Irak'taki referandumla ilgili "Barzani'nin attığı adım bölgeyi taşeronlaştırıyor. Uluslararası meşruiyeti olmayan girişime kesinlikle karşı olmak lazım. İsrail, barzani'yi İran'a karşı kullanmak istiyoruz. Biz savaş için değil bölgenin iyiliği için referandumun iptal edilmesini istiyor ve tezkereyi destekliyoruz." dedi.
Yılmaz'ın konuşması şöyle:
"Bu referandum girişimi 3 açıdan sorunlu. Uluslararası hukuka ve meşruiyete uymuyor. Bu referandum girişimi Irak Anayasası'na da aykırı. 3. konu, bu referandum girişimi Bölgesel Kürt Yönetimi'nin kendi yazdığı anayasaya da aykırı. Öncelikle barzani güçlendi, neden? AKP'nin Irak Merkezi Hükümeti'ni öteleyen anlayışı merkezi hükümeti zayıflattı. Habur'daki ticaretten Bölgesel Kürt Yönetimi kazanç sağladı. AKP Barzani'yi siyasi olarak da güçlendirdi. Barzani'nin ayağına neden kırmızı halı serdiniz? Neden bayrağını çektiniz? Barzani'yi ikinci olarak güçlendiren konu 2010'dan sonra IŞİD belasıyla başladı. Başika'da kurulan kamp bugün peşmergeye fayda sağlıyor. Bugün Kerkük konusu oluyor, Kerkük valisi görevden alınıyor ama kabul etmiyor. Irak Parlamentosu referandumu iptal ediyor ama kabul edilmiyor. Irak bugün uluslararası toplumun bir üyesidir. Barzani güçlendi, Türkiye ve Tahran da zayıfladı. Dış politikada bir iflas yaşandı.
Demek ki uluslararası alanda sizin sözünüzün gücü zayıflamış durumda. İran da zayıfladı. Çünkü ABD'deki yeni yönetim nükleer anlaşmayı tehdit olarak dayatmakta ve İran'ın elini kolunu bağlamakta. Dün toplandınız, ne konuştunuz? Ne yaptınız, ne karar aldınız, bilen var mı? Daha İran ile koordine edilmemiş. Ne yapacaksınız? Orada tatbikat yapıyorsunuz oradan TIR'lar vızır vızır geçiyor. Barzani'nin Ankara'daki ofisi hala duruyor. Siz bunu ciddiye alıyor musunuz, bizi mi oyalıyorsunuz?
Bölgemizde savaş olmasını asla istemiyoruz. Barzani'nin attığı adım bölgeyi taşeronlaştırıyor. Uluslararası meşruiyeti olmayan girişime kesinlikle karşı olmak lazım. İsrail, barzani'yi İran'a karşı kullanmak istiyoruz. Biz savaş için değil bölgenin iyiliği için referandumun iptal edilmesini istiyor ve tezkereyi destekliyoruz."
Son olarak AKP adına, İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır söz aldı. Bozkır'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Irak'ta kritik bir noktadayız. IKBY bu referandumu yaparsa Irak Anayasası'na aykırı hareket etmiş olacaktır. Türkiye Irak ile ilişkilere ve toprak bütünlüğüne her zaman önem vermiştir. Kerkük'te maalesef Irak bayrağının yanına Kürdistan bayrağının asılması kararı alınmıştır. Bu son derece yanlış olmuştur. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Irak'ın etnik ve mezhepsel bir savaşa sürüklenmesi terör örgütlerini güçlendirmektedir. Irak'taki mozaik toprak bütünlüğü temelinde korunabilir. Türkiye her aşamada tutumunu ortaya koydu.
IKBY'nin aldığı referandum kararı değerlendirilmi ve her türlü tedbir masaya yatırılmıştır. Referandumun olması halinde Türkiye'nin ne tür tedbir alacağı tüm boyutlarıyla değerlendirilmiştir. IKBY'ye son bir kez daha çağrıda bulunmayı görev biliyoruz. Bu referandumu iptal edin. Bu duygusallıkla götürülebilecek bir konu değildir. Henüz vakit geç değildir. Türkiye referandumun ertelenmesine de karşıdır. Doğru olan referandumun tamamen iptal edilmesidir. "
Başbakan Binali Yıldırım, Suriye- Irak tezkeresi süresinin 1 yıl uzatılmasına yönelik verdikleri destek için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür etti.
Liderler, Genel Kurul'da oturuma verilen aradan sonra Başbakan Yıldırım'ın davetiyle Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın makam odasında bir araya geldi.
Yıldırım, burada yapılan görüşmede tezkereye verdikleri destek için Kılıçdaroğlu ile Bahçeli'ye teşekkürlerini iletti.
Değişen iç tüzük ile frak giyme zorunluluğu kaldırıldığı için Meclis Başkanı İsmail Kahraman ilk kez takım elbiseyle TBMM'yi yönetti.
Başkanlık Divanı’nın son toplantısında kavasların papyonlu fraklarında da değişikliğe gidildi. Kavaslar yeşil yakalı takım elbiselerle Genel Kurul’da görev yaptı.
Tezkerede, 25 Eylül’de yapılması beklenen referandum, “Etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara, Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldu bittiler oluşturmak” ifadeleriyle Türkiye’ye yönelik tehdit olarak sayılıyor.
Tezkereye ilişkin olarak AKP, CHP ve MHP'nin "evet", HDP'nin ise "Savaş suçuna ortak olmayacağız" diyerek "hayır" oyu kullanacağı açıklanmıştı.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni (IKBY) "henüz vakit varken" bağımsızlık referandumundan vazgeçmeye çağırmış, "tüm ikazlara rağmen bu referandumun yapılması halinde ikili ve uluslararası antlaşmalardan doğan Türkiye'nin hakkını mahfuz (saklı) tutulacağını" açıklanmıştı.
TBMM’de sabah saatlerinden itibaren 15 Temmuz önlemlerine benzer güvenlik tedbirleri dikkat çekti. 16.00’de başlayacak görüşmelerden kısa bir süre önce kontrolün dronla yapılması bekleniyor. Ayrıca, tezkere oylamasında katılanların salt çoğunluğu yani basit çoğunluğu aranıyor.
TBMM yapılacak olağanüstü toplantısında görüşülecek olan Kuzey Irak tezkeresi, 22 Eylül günü TBMM Başkanlığı’na sunulmuştu.