Musul'da geleneksel bahar bayramı, 2003'te ABD liderliğindeki işgal güçleri diktatör Saddam Hüseyin'i devirdiğinden bu yana ilk defa bu yıl kutlandı.
Festivalin düzenleyicileri, Irak'ın ikinci en büyük kentinin yeniden doğuşunu temsil etmesi için festivali yeniden hayata geçirdiklerini açıkladı.
Musul'un büyük kısmı geçen yıl IŞİD'le yaşanan çatışmalar nedeniyle harabe halinde.
Bahar festivali başarılı olmuş gibi gözüküyor. Sanat öğrencileri yol boyunca 50 metrelik bir resim yaparak IŞİD'in yok ettiği el Nuri Camisi'nden tam kapasite çalışmakta olan çimento fabrikasına kadar her şeyi çizdi. Gençler Irak bayraklarıyla yürüdü.
Kızlara gelin kıyafeti, oğlanlara ise asker kıyafeti giydirildi. Arkalarında da gerçek askerler yürüyordu: IŞİD'e karşı savaşırken yaralananlar, Irak ordusunun elit askerleri ve Haşdi Şabi gönüllüleri.
Cihatçılara karşı savaşın zor kısımlarında yer alan Haşdi Şabi'yi büyük oranda İran finanse ediyor.
IŞİD vur kaç taktiğiyle saldırılarına devam etse de bölgedeki güvenlik geçmişe kıyasla çok daha iyi.
Pek çok şey ise 12 Mayıs'taki genel seçime bağlı.
Başbakan koltuğunda kim oturursa otursun büyük görevler kendisini bekleyecek: Yalnızca ülkenin yeniden inşası değil, ayrıca Irak'ın tekrardan mezhepçi bir iç savaşa düşmesini engellemek de önemli bir görev.
Bunun gerçekleşebilmesi için seçimlerden tüm Irak'ın güvenebileceği bir hükümetin çıkması gerekiyor. Bu ise hiç kolay değil.
Iraklılar seçimde birbiriyle yarışan çeşitli listelere oy verecek. Bunları çoğu Şii veya Sünni ağırlıklı listeler. Bunun dışında Kürtlerin de kendi listeleri var. Başbakanlığa en yakın isimlerin üçü de Şii.
Mevcut Başbakan Haydar el İbadi, Nasr listesinin başını çekiyor. Bu listenin en fazla oyu alması beklense de Irak'ın seçim sistemi nedeniyle çoğunluğa sahip olamayacaklar. Koalisyon görüşmesi ise aylar sürebilir.
İbadi'nin başbakanlık için en büyük rakibi ise eski paramiliter güç komutanı Hadi El Emiri. Liderlik ettiği Fetih listesinde çok sayıda Şii savaşçı ve Haşdi Şabi destekçisi bulunuyor.
Amiri ve Fetih listesindeki isimler, Irak halkının Haşdi Şabi'nin IŞİD'e karşı fedakarlıklarını sandıkta da hatırlayacağını umuyor.
Üçüncü Şii aday ise eski başbakan Nuri el Maliki. Kendisi 2014'te IŞİD'in Musul ve Irak Sünni bölgelerinde toprakları hızla ele geçirmesi sonrasında istifa etmek zorunda kalmıştı.
Maliki'nin mezhepçi politikaları Sünnileri o kadar yabancılaştırmıştı ki pek çoğu IŞİD'i mutlulukla karşılaşmıştı.
Cihatçı örgütün vahşeti kısa süre içinde fikirlerini değiştirse de IŞİD halifeliğini çoktan ilan etmişti.
Maliki, geçmişi nedeniyle muhtemelen başbakan olamayacak. Fakat hâlâ güçlü ve kendisi başbakan olamasa bile kimin olabileceğini belirleyecek bir pozisyonda olabilir. Avrupalı bir diplomat, Maliki'nin siyasi manevralar yapmakta olduğunu söylüyor.
Irak yıllar süren çilelerinin ardından güzel haberlere özlem duyuyor ve iyimser yorumculara göre bu seçim bir dönüm noktası olabilir. Onların beklediği senaryo Haydar El İbadi'nin seçimi kazanması ve ikinci döneminde Irak'taki mezhepler arasında köprüler inşa etmek için çok çalışması.
Ekonomiyi düzeltmesi, bu ihtimali de artırır.
Ama burası Irak, silah, hınç ve kin dolu bir ülke. Bu yüzden her zaman risk var.
Konuştuğum Sünniler, Haşdi Şabi savaşçıları ve liderleri Amiri'den kaygılı. Amiri İran'daki Şiilerle çok yakın. Onun için bu tamamen doğal bir ittifak.
Bu durum İran'ı, Haşdi Şabi savaşçıları üzerinden Irak'taki en büyük yabancı güç kılıyor.
Amerikalıların da burada askerleri var. ABD Başkanı Donald Trump'ın İran nükleer anlaşmasından çekilme kararı burada da sorunlara yol açabilir.
Irak 2003'te ABD ve müttefiklerinin işgalinden beri kırılgan.
Eğer seçimler Iraklıların çoğunun kabul edebileceği bir sonuç ve insanların korkmayacağı bir hükümet yaratırsa ülkede uzlaşı ve yeniden inşa için bir umut olur.
Fakat maalesef, bunun olacağı kesin değil.