İran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki uluslararası anlaşmayı yeniden canlandırma amacıyla sürdürülen görüşmeler devam ederken, İsrail başbakanı ABD ve müttefiklerini İran'ın oluşturduğu tehdit karşısında "uyanmaya" çağırdı.
ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya'dan görüşmeciler Nisan ayından bu yana Viyana'da İran heyetiyle müzakereleri sürdürüyor.
Diplomatlar Donald Trump'ın başkanlığı döneminde ABD'nin çekilmesiyle geçerliliğini yitiren nükleer anlaşmanın yeniden sağlanması için sürdürülen müzakerelerde ilerleme sağlandığını, ancak hala bazı anlaşmazlık konuları bulunduğunu söylüyorlar.
İsrail başından beri İran ile böyle bir anlaşma yapılmasına karşı çıkıyor.
İsrail Başbakanı Naftali Bennett İran'daki "zalim cellatlar rejiminin" nükleer silah edinmeyi hedeflediğini söyledi.
Tahran, bu iddiayı şimdiye kadar çok kez yalanladı.
İran'da Cuma günü yapılan seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı'na muhafazakar görüşleriyle tanınan yargı erkinin başı İbrahim Reisi seçildi.
Ağustos ayında yemin ederek göreve başlayacak olan yeni Cumhurbaşkanı, ABD'nin yaptırım listesindeki üst düzey İranlı yöneticilerden biri ve insan hakları örgütleri tarafından geçmişte çok sayıda kişinin siyasi sebeplerle idamında rolü olmakla suçlanıyor.
Altı ülkenin temsilcileriyle İran heyeti arasında iki ayı aşkın süredir yeniden başlayan müzakereler ile, İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlı tutması buna karşılık ona uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılmasını içeren anlaşmayı yeniden canlandırmak hedefleniyor.
Ancak ABD'nin anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıkladığından bu yana İran da anlaşmanın hükümlerine uymuyor.
Pazar günü ABD ve İran heyetlerinin yüz yüze gelmediği görüşmelerin altıncı turu Viyana'da yapıldı, fakat heyetlerin başkentlerine dönmesi için görüşmelere ara verildiği açıklandı.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçı, devlet televizyonuna, tarafların anlaşmaya çok yaklaştıklarını söyledi ama halen devam eden bazı anlaşmazlıkları gidermenin kolay olmayacağını da ekledi.
AB'nin görüşmelerdeki temsilcisi Enrique Mora da Arakçı'yı destekleyen açıklamalar yaptı. Mora, teknik konularda sağlanan ilerlemenin müzakerelere açıklık getirdiğini ve "siyasi sorunların neler olduğu konusunda net bir fikir verdiğini" söyledi.
ABD'nin ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan ise, yaptırımlar ve İran'ın taahhüt etmesi gereken noktalar da dahil bazı konularda "hala epey yol kat edilmesi" gerektiğini söyledi.
İran halen nükleer silah yapabilecek düzeyde olmamasına karşın uranyum zenginleştirme işlemlerini şu ana kadarki en yüksek düzeyine çıkarmış bulunuyor.
ABD dışişleri bakanlığından bir sözcü daha önce, dolaylı görüşmelerin yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin iktidara gelmesi sonrasında da devam edeceğini söylemişti.
İran ve İsrail uzun bir zamandır bir tür "gölge savaşı" yürütüyor. Özetle her ikisi de bazı karşılıklı misilleme hamleleri yapsa da açıkça savaşa girmekten kaçınıyor.
İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney konuşmalarında defalarca İsrail devletinin yok edilmesi çağrıları yaptı.
2018 yılında İsrail'i 'kanserli bir ur" diye niteleyerek bölgeden çıkarılıp açılması gerektiğini söyledi.
İsrail İran'ı büyük bir tehdit olarak görüyor ve ısrarla nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor.
Başbakan Naftali Bennett bugün kabine toplantısında bunun "dünya güçlerinin uykudan uyanması ve kiminle iş yaptıklarını görmesi için son fırsat" olduğunu söyledi.
"Zalim cellatlar rejiminin kitle imha silahlarına sahip olmasına asla izin verilmemelidir" diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde iki ülke arasındaki gerginlik yine tırmanışa geçti.
İran İsrail'i geçen yıl en üst düzey bilim insanının öldürülmesinden ve Nisan ayında uranyum zenginleştirme tesislerinden birine yönelen saldırıdan sorumlu tutuyor.