İran'da düşen özel Türk uçağının kaptan pilotu Melike Kuvvet'in ablası İlknur Kuvvet Çelik, kardeşinin Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) yüzbaşı rütbesiyle helikopter pilotu olarak görev yaparken 'FETÖ'nün kumpasına maruz kaldığını belirterek, "FETÖ'nün istediği şeyleri yapmadığı için ordudan dışlandı." dedi. Abla, "Melike bir hafta önce Konya'ya geldiğinde bana 'Abla bu uçak daha önce 3 kez havada arıza yaptı. Birincisi Paris'e giderken, iki kez de Trabzon'a giderken' dedi" diye konuştu.
Melike Kuvvet'in ablası Çelik ile annesi Emine Kuvvet, kaptan pilotun verdiği mesleki mücadeleyi ve hayallerini anlattı. Anne Kuvvet, kızının çocukken astronot olma hayali kurduğunu, başarılı bir eğitim sürecinin ardından pilot olduğunu söyledi.
Kızının Yeşilköy'de Hava Harp Okulunu bitirdikten sonra İzmir'de 3 yıl pilotluk eğitimi aldığını dile getiren Kuvvet, "Melike çok başarılı bir pilottu. Konya'daki 3. Ana JetÜssü'nde teğmen olarak göreve başladı. Ona karşı hep bir dışlama, hep bir art niyet vardı. Orada FETÖ olayından dolayı telefonlarımız dinlenirdi sürekli. Melike beni arar, ben onu ararım, telefon dinleniyordu. Rahmetli yavrum derdi ki 'Annecim bak bizi dinliyorlar'. FETÖ'cülere diyormuş meğer." ifadelerini kullandı.
Kızının zorlama bir tayinle Merzifon'daki 5. Ana Jet Üssü'ne gittiğini belirten Kuvvet, "Melike süper bir pilottu, başını yediler. Bir FETÖ davası tutturdular. Merzifon'da daha çok eziyet etmişler. Subayın birinin çocuğunun doğum gününde şarkı söylemiş. Onunla ilgili bir sürü iftiralar atmışlar. 'Anne, Allah'ım biliyor. Ben bir gün aklanacağım' derdi. Melike'yi o kadar yıprattılar ki. O yıpratanlar şu anda içeride." diye konuştu. Anne Kuvvet, kızının baskılara dayanamayarak askeriyeyi bırakmak zorunda kaldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Bu konuda açtığı bütün davaları kazandı, biraz da ben askerliğe geri dönmesini istiyordum Melike'nin. 'Tamam anneciğim' dedi. Binbaşı rütbesiyle mayıs ayında, tekrar kesin olarak askerliğe başlayacaktı. Medya asılsız haber yapmasın. 'Psikolojik tedavi görüyordu' diye yazmışlar. Kesinlikle öyle bir şey yok. Ben annesiyim. Hayat dolu ve neşeliydi. Konuştuğu zaman insanı dinlendirirdi." Abla İlknur Kuvvet Çelik de kardeşinin TSK'de çalıştığı dönemde FETÖ'cülerin baskı ve yıldırma politikalarına maruz kaldığına işaret etti.
Kardeşi hakkında "FETÖ'nün istediği şeyleri yapmadığı için ordudan dışlandı." ifadelerini kullanan abla Çelik, "FETÖ'cü komutanların istediklerini yapmadığı için Melike'nin ayağı kaydırıldı. Benim kardeşim çok zor bir süreçten geçti. Melike benim tek kardeşimdi. İşin içinde işler var ama ben bunları bırakmayacağım." şeklinde konuştu.
Yıpratıldığı konularda verdiği hukuk mücadelesini kazanmışken kardeşinin vefat ettiğini anlatan Çelik, duygularını şu sözlerle aktardı:
"Mayısta asker olarak dönecekti. Her şeyi kazanmış vaziyetteydik. 4 yıl aradan sonra dönecekti. Bundan sonra da bizi uzun bir hukuki süreç bekliyor. Melike bir hafta önce Konya'ya geldiğinde bana 'Abla bu uçak daha önce 3 kez havada arıza yaptı. Birincisi Paris'e giderken, iki kez de Trabzon'a giderken' dedi. Ben bu işin peşini bırakmayacağım. Yüzde yüz ihmal var. Uçakların bakımı yapılmıyordu ve hiç kimse ilgilenmiyordu. Kimse kusura bakmasın. Kendi çocukları da vefat etti. Onunla beraber 10 kişi daha vefat etti. Melike en son geldiğinde bana ne dedi biliyor musunuz, 'Abla ben bu uçakta uçmak istemiyorum'. Dedim ki 'Melike uçma, hatta sen burayı bırak' çünkü duyduğum şeyler çok hoş şeyler değildi ama ona rağmen uçma aşkıyla, görev aşkıyla devam etti."r