İran’la uranyum pazarlığı

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Hadley’in ardından gelen İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile Ankara’da ’İran’ın uranyum zenginleştirmesiyle’ ilgili pazarlık yapıldığı öne sürüldü. Hadley, nükleer silah yapımını engellemek için zenginleştirmenin güvenilen ülkede yapılmasını önerdi. Türkiye de bu ülkeler arasında sayıldı. İRAN’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili bugün Cenevre’de başlayacak toplantı öncesi ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ile İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki’nin birbiri ardına Türkiye’ye gelmeleri, "Ankara’da İran’ın uranyum zenginleştirmesiyle ilgili pazarlık yaşandığı" iddialarını artırdı. Türk ve İran tarafının dışarıya hiçbir bilgi sızdırmama konusunda anlaşması; iki taraf yetkililerin görüşmelerle ilgili "Hiçbir şey söyleyemeyiz"den öteye gitmeyen açıklamalar yapması, "İran’ın nükleer enerji için uranyum zenginleştirmesini Türkiye veya bir başka ülkede yapması ve bunun için Ankara’nın kolaylaştırıcı rol üstlendiği" iddiasını gündeme getirdi. Bu iddiaları güçlendiren bir diğer gelişme de Mutteki’nin, özellikle Hadley’in ziyareti sonrası bizzat Dışişleri Bakanı Ali Babacan tarafından Ankara’ya davet edilmesi oldu. 5+1’in önerisi mi? Kulislerde konuşulan iddialara göre, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Hadley, İran’ın nükleer silah yapımını engellemek için uranyum zenginleştirmesinin kendilerinin veya güvendikleri bir ülkenin denetiminde yapılmasını önerdi. Bu çerçevede nükleer enerji için düğmeye basan Türkiye de, İran’ın uranyum zenginleştirmesi yapabileceği ülkeler arasında sayıldı. Başta ABD olmak üzere, Cenevre’de bugün İran’la görüşecek olan ülkelerin bu önerisinin, Ankara tarafından dün Mutteki’ye iletildiği öne sürüldü. Güven unsuruna dikkat Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın da, Mutteki ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, özellikle "İran’ın uluslararası camiaya güven unsuru vermesi gerektiğini" ima etmesi dikkat çekti. Türkiye’nin son bir hafta içinde 5+1 ülkeleriyle yeni paketi konuştuğunu, sorunun diyalog yöntemiyle çözülmesini istediklerini yineleyen Babacan, "Biz her ülkenin ’barışçıl amaçlarla’ nükleer enerjiye sahip olabileceğini düşünüyoruz. Bölgemizde nükleer silahlara karşıyız. Özellikle güven unsurunun geliştirilmesini istiyoruz" dedi.