İş dünyası Diyarbakır’da toplanıyor

İş dünyası Diyarbakır’da toplanıyor

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 39’ncu İş Zirvesi’ni Diyarbakır’da yapıyor. 12-13 Mayıs tarihlerinde yapılacak toplantıya Diyarbakır İş İnsanları Derneği (DİSİAD) ve Doğu ve Güneydoğu İş Adamları Dernekleri Federasyonu ev sahipliği yapacak.

Başbakan Binali Yıldırım’ın da davetli olduğu toplantıda birlik ve beraberlik mesajı verileceğini vurgulayan DİSİAD Başkanı Burç Baysal, organizasyonun Diyarbakır’da yapılmasının hikayesini Mücadele gazetesine anlattı.

Baysal’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

Bu toplantıya neden ihtiyaç duyuldu? TÜRKONFED’in bir organizasyon mu yoksa DİSİAD’ın programı mıydı?

Ben aynı zamanda TÜRKONFED’in Yönetim Kurulu üyesiyim. Ocak ayı ortasında TÜRKONFED’in 39. İş Zirvesi’nin Anadolu’nun iki kentinden birinde yapılması için oylama yapılıyordu ki biz araya girdik. Toplantıda, yakın bir tarihte yaşadığımız süreç itibariyle ev sahipliği yapmamıza yoğun bir ihtiyacımızın olduğunun altını çizip, DİSİAD’ın da 21’ncı kuruluş yıldönümüne denk geleceğini anlattım. Bu dönemde hem bölge için hem ülkenin geleceği açısından iş dünyasının Diyarbakır’da buluşmasının önemli olduğunu vurguladım. Hemen bir karar değişikliğine gidilip Diyarbakır'a bu işi yönlendirdiler. 

Toplantının amacı ne?

Her yıl Anadolu’nun bir kentinde yapılan iş dünyası zirvesi, aslında o kente bir şekilde işverenlerin algısını çevirmek ve o yerin tanıtımını yapmaktır. Ki biz birkaç şeyi birleştirilerek yapıyoruz bu işi. Hem bu kentin siyasi yükü, atmosferi konusunda hem de ekonomik açıdan bir hareketlilik getirmek istiyoruz. Biz biraz ekonomi konuşaraktan belki de demokrasiye inancın ne kadar artabileceğini gösterebilmek amacıyla böylesi bir adım attık. Bugün ülkenin içerisinde bulunduğu konum ve Kürt meselesi açısından bakıldığında gerçekten Diyarbakır önemli bir merkez. Diyarbakır doğru bir zemin içerisinde ilerlediği yönde Türkiye'nin tamamını da bir normalleşmeye götürebilecek bir kent. O açıdan Diyarbakır'ın normalleşmesi, Diyarbakır'ın kalkınması adına yapılan hamle isteği, Türkiye'nin geneline yansıyabilecek bir olgudur. O açıdan kentin içerisinde bulunduğu bu kötü günleri atlatma adına böylesi bir insan topluluğunu Diyarbakır'da buluşturma hedefi içerisindeyiz. Dediğim gibi hedefimiz ekonomi kalkınma konuşan bir Diyarbakır ve aslında demokrasinin de altını çizerekten, demokrasi inancına bağlı kalaraktan, bu ortamda Diyarbakır'ın neler yapabileceğini göstereceğimiz bir organizasyon olacak. 

Toplantıdaki programda sizin de konuşmanız var. Siz hangi mesajları vereceksiniz?

Birlik beraberlik mesajı vereceğiz genel olarak. Diyarbakır kentinde yaşayan her yurttaşın, bu kentteki her meslek grubundaki insanların Türkiye Cumhuriyeti ile yaşam konusundaki kuvvetli inancını ortaya koymak lazım. Ama bunu koyarken de Diyarbakır'ın yaşamsal istekleri konusunda hani küçük olağan ihtiyaçlarının da göz ardı edilmemesi vurguları yapmayı hedefliyoruz . Yani bir iki yıldır yaşadıklarımızın ışığında, şu günün koşullarında bile OHAL dönemi içerisindeyiz. 20-30 yılı aşkın süredir Diyarbakır zaten OHAL’le yönetildi. Bugün ülkenin tamamında bunun olduğu söyleniyor ama biz o kadar kanıksamış bir toplumumuz ki bu işi bir şekilde bize çok olağan üstü gelmiyor. Yaşadığımız kötü dönemleri geride bırakmak zorunda olduğumuzu söylemek istiyorum. Bu ülke gerçek anlamda farklılıkların yaşandığı, birbirine saygı duyan topluluk haline gelsin. Küçük küçük yaşamsal istekler dediğimiz de bunlar işte. Doğru bir demokrasiye ihtiyacı var. Dillerini rahatlıkla​ konuşabilecekleri, çocuklarının anadilde eğitim alabilecekleri, kendi çabalarıyla yapmış oldukları eğitim kurumlarının varlıklarını sürdürebilmeyi talep ediyor. Diyarbakır’ın başka yoğunluklu bir talebi de yok. Diyarbakır, ayrışan bir dili olmayan bir topluluk. Diyarbakır bunu her dönem gösteriyor. Kim yanlış yaparsa yapsın bu anlamda reaksiyonunu gösteren bir topluluk ve bundan çekinmeyen bir topluluk. Birkaç yıldır yaşadıklarımıza baktığımız zaman herkes Diyarbakır’ı başka yorumluyor ama Diyarbakır kendi bildiği doğrularla gidiyor. Sessiz kalıyor ama gereken yerde cevabını vermekten de hiçbir dönem geri durmuyor. Bizim vereceğimiz mesajlarda bu toplumun insanları olduğumuz için bunlar olacaktır. 

Toplantıya kimler davetli?

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadoğlu, ülkenin çeşitli kesiminden iş verenler, TÜRKONFED’e bağlı dernek başkanları, kentin tüm vekilleri, valisi, belediye başkanları, STK temsilcileri katılacak. Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ı da davet ettik, katılımı henüz net değil. Ülkenin her köşesinden iş insanlarının olduğu bir toplantı olacaktır.