Koç Holding Başkanı Ömer Koç, zor bir yılın geride kaldığını söylerken, “Gün yüksek potansiyeli ortaya çıkaracak planlama ve işbirliğiyle yeni büyüme ve başarı hikâyeleri yazma günü” diye konuştu
Habertürk'te yer alan habere göre Koç, ülke olarak demokrasi ve Cumhuriyet’in temel değerlerinin kıymetinin daha iyi anlaşıldığı zor bir yılın geride bırakıldığını ifade etti.
Ekonominin de zorlu süreçlerden geçtiğine işaret eden Koç, büyümedeki yavaşlama, artan işsizlik, piyasalardaki dalgalanmalar ve belirsizliklerin, iş dünyasının karşı karşıya kaldığı sorunların başında geldiğini söyledi.
Koç, “Gün, sahip olduğumuz yüksek potansiyeli ortaya çıkaracak planlama ve işbirliği ile el ele vererek her zamankinden fazla çalışma, yeni büyüme ve başarı hikâyeleri yazma günü” dedi.
Dünya ekonomisindeki son duruma bakıldığında, 2016’nın, 2009’dan beri büyümenin en yavaş yılı olduğunu belirten Koç, güçlü bir Türkiye ve piyasa ekonomisi için güçlü ve şeffaf kurumlara, tarafsız ve hızlı çalışan bir hukuk sistemine, hukukun üstünlüğüne, hak ve özgürlüklerin korunmasına, adil bir vergi düzenine ve kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye ihtiyaç olduğunu vurguladı ve “Bu değerleri kaybetme, erozyona uğratma lüksümüz yok” dedi.
2023 hedeflerinin her zamankinden çok önem taşıdığını belirten Koç, kamu ve özel sektörün birbiriyle koordinasyon içinde, bu hedefler doğrultusunda çalışması, 2023’te dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girme idealinden vazgeçilmemesinin önemine işaret etti.
Koç, “15 Temmuz’daki darbe girişimi, siyasi tarihimize kara leke olarak geçti. Aklını ve vicdanını başkasına ipotek etmeyen, ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller’ yetiştirmenin önemini gördük” dedi.
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, bu yıl ülke olarak hiç de kolay olmayan günler geçirildiğini hatırlatarak bölgedeki istikrarsızlıklar ve belirsizliklerin yıl boyunca devam ettiğini, ayrıca, global piyasalarda yıl boyunca bir tedirginlik olduğunu, tüm bunların ekonomiyi etkilediğini ifade etti.
2017’nin oldukça hareketli bir yıl olacağını, özellikle yaz aylarına kadar gündemin yoğun ve en büyük riskin de bölgede, Suriye ve Irak’ta yaşanan savaş olduğunu vurgulayan Zorlu, burada barış yönünde atılacak adımların önemli olduğunu, birçok insanın olumsuz koşullarda yaşadığını, bu insanların tekrar normal hayatına dönmesini sağlamanın büyük önem taşıdığını vurguladı.
Zorlu, “Son gelen rakamlar, yılı yüzde 2.5-3 aralığında bir büyüme ile tamamlayabileceğimizi gösteriyor. Yaşadığımız olaylar ve global ekonomideki olumsuz koşulları düşündüğümüzde bu büyüme oranı makul. 2017’nin ilk yarısında da koşullar kolay olmayacak. Fakat uzun dönemde, özellikle 2018 ve sonrasında yüzde 5 büyüme ortalamasını yakalayabiliriz” dedi.
ABD Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmeye devam etmesi halinde finansman maliyetlerinin bir miktar yükselebileceğini belirten Zorlu, “Finansman sıkıntısı olmaz ama bulduğumuz paranın maliyeti bir miktar artar. O yüzden özkaynaklarımızı daha verimli kullanmak durumundayız” diye konuştu.
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, TL’nin değerinin azalmasının, rekabete giremedikleri bazı pazarlara gelecek yıl yönelmelerini sağlayabileceğini söyledi.
Kibar, 2016’yı iş planlarını realize ettikleri bir yıl olarak geride bıraktıklarını, bu yılı, iş neticeleri açısından artıların daha fazla olduğu bir süreç olarak değerlendirebileceğini ifade etti.
2017 için de iş planlarını hazırladıklarını belirten Kibar, 2017’de, mevcut işlerini risklerden arındırmaya çalışacaklarını ve ihracat pazarlarına ağırlık vereceklerini söyledi.
Ali Kibar, “İçerideki potansiyel daralmayı, yurtiçi pazarlardan geri kalmayarak ihracatla telafi etmeye çalışacağız. İşadamları açısından kurun mümkün olduğunca öngörülebilir olması önemli” değerlendirmesinde bulundu.
Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, ülkede ve birey olarak “gönül dünyalarında” derin kırılmalara yol açan bir yılı geride bıraktıklarını belirterek Ortadoğu’nun güvenlik sorunu ve 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’yi yeni bir oyun planı uygulamaya mecbur kıldığını, güvenlik güçlerinin sınır ötesinde büyük bir misyona soyunduğunu söyledi. Okyay, “Türkiye, bu büyük ve karanlık oyundan alnının akıyla çıkacak” dedi.
Bu coğrafyada ayakta kalmanın yolunun büyük ve güçlü ülke olmaktan geçtiğini, bu yolda daha kaliteli demokrasi, reform, büyüme, yönetişim, liyakat, kadın gücü, diyalog ve ekonomiye ihtiyaçları olduğunu dile getiren Okyay, “Bu güçlü iradeyi ülke yönetiminde görüyoruz ve umutlanıyoruz” diye konuştu.
Akın, şunları kaydetti: “Türkiye için 2017’deki en büyük fırsat, bence kimsenin yatırım yapmayı düşünmediği bir yerde yatırım yapmaktır. Eğer Avrupalı Türkiye’ye gelmeyi riskli görüyorsa burada aynı zamanda fırsat var demektir.
Riskin olmadığı yerde fırsat olmaz. Onun için alıcılar ve yatırımcılar için Türkiye çok uygun bir ülke. Biz de Akfen olarak 2017’nin sonunda bitecek ve 3 milyar lirası sağlık, 1.5 milyar lirası enerji sektöründe olacak 6 milyar liralık yatırıma başladık.”
Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Türkiye’de bu yıl yaşanan sıkıntılara işaret ederek, “Bu kadar olumsuzluk başka bir coğrafyada, hele hele gelişmiş ülkelerde yaşansaydı, o ülkenin ekonomisi, vatandaşlarının ruh hali şu anda çok vahim bir durumda olurdu.
Türk insanını gönülden kutlamak gerekiyor” ifadesini kullandı. Torun, bu yıl ekonomide daralma olduğunu, özellikle turizmde ciddi bir gerileme yaşandığını ifade etti.
Torun, “2016’daki bu kayıpların, 2017’de telafi edilmesini umuyoruz. Rusya ile olan krizin aşılmış olması, yaşadığımız terör olaylarının 2017’de yaşanmaması beklentisiyle ekonomik bakımdan, huzur ve moral açısından 2017’nin çok daha iyi olmasını umuyoruz” diye konuştu.