AB'ye uyum sürecinde sosyal politika alanında yapılacak düzenlemelerle İş Kanunu kadınlara duyarlı hale getirilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan 19 Nolu Fasıl Kapsamında AB Müktesebatının Kademeli Olarak Uyumlaştırılması, Yürürlüğe Konulması ve Uygulanmasına İlişkin Eylem Planı'nda, AB'ye uyum sürecinde İş Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliklere yer verildi. Sosyal politikaya ilişkin mevzuatın AB'ye uyumlu hale getirilmesindeki önemli konu başlıkları arasında "kadın-erkek eşitliği" ve "ayrımcılığın ortadan kaldırılması" bulunuyor. Buna göre, kadın-erkek eşitliği alanında mevzuat uyumu ve uygulamanın güçlendirilmesine yönelik eylemler başlığı altında bir dizi çalışma gerçekleştirilecek. Eylem planına göre, İş Kanunu'nda "işverenin, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona erdirilmesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamayacağına" ve taciz ile cinsel tacize karşı koruyucu açık hükümler bulunmasına, ayrıca Ceza Kanunu'nda "ayrımcılık ve cinsel tacize" ilişkin hükümler getirilmesine rağmen, doğrudan ayrımcılık, dolaylı ayrımcılık, taciz ve cinsel tacize ilişkin tanımlar, İş Kanununda yer almadığından bu konuda çalışma yapılacak. Bu kapsamda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hazırlayacağı ve sosyal tarafların görüşünün alınacağı "İş Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Öngören Kanun Tasarısı" hazırlanacak ve yasalaşması ile "doğrudan ayrımcılık", "dolaylı ayrımcılık", "taciz" ve "cinsel taciz" tanımlarının İş Kanununda yer alması sağlanacak. İş Kanunu'nda "cinsiyete dayalı ayrımcılığa yol açacak bir talimat vermenin ayrımcılık sayılacağına" dair bir hüküm bulunmaması nedeniyle, bu yönde ifadeler İş Kanunu'na eklenecek. Eşit olmayan muameleye AB’dekine eşit ceza İş Kanunu'nda, her yaştaki kadınların maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalıştırılacak işlerde çalıştırılmasının yasak olmasına ilişkin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca ILO düzeyinde görüşmeler yapılarak bu hükümlerin İş Kanunu'ndan çıkartılması yönünde girişimler başlatılacak. Eşit muamele ilkesine uyulmaması halinde, söz konusu ilke doğrultusunda İş Kanunu çerçevesinde öngörülen yaptırımların üst limiti (para cezası, eşitlik tazminatı vb.) yeniden düzenlenecek ve ilgili AB direktifine uyumlu hale getirilecek. Eşit muamele konusunda çalışacak Eşitlik Kurumunun kurulması ve en az hangi düzeylerde çalışması gerektiğine ilişkin hususların belirlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının koordinasyonunda, ilgili kurumlar olan İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, İnsan Hakları Başkanlığı, Devlet Personel Başkanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, ilgili sosyal taraflar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin işbirliğinde çalışmalar başlatılacak. Analık süresince korunma TBMM'ye sunulan "İş Kanunu ve Devlet Memurları Kanunda Değişiklik Öngören Kanun Tasarısı" ile "ebeveyn izni" konusunda ilgili direktife uyum sağlanacak. Ayrıca çalışanların analık süresince korunmasını düzenleyen Avrupa Sosyal Şartı'nın 8. maddesi kabul edilecek. Söz konusu madde şunları içeriyor: -Kadınlara doğumdan önce ve sonra, ücretli izin veya yeterli sosyal güvenlik yardımı veya kamu kaynaklarından yararlandırma yoluyla toplam olarak en az 14 haftalık izin sağlama, -İşverenin, bir kadının işverenine hamile olduğunu bildirmesi ile doğum iznine ayrılması arasındaki dönem içinde veya süresi, bu döneme rastlayacak şekilde işten çıkarma bildiriminde bulunmasını yasa dışı sayma, -Emzirme döneminde annelere, bu amaçla yeterli bir süre işe ara verme hakkı sağlama, -Hamile, yeni doğum yapmış ve çocuklarını emzirme dönemindeki kadınların gece çalışmalarını düzenleme, -Hamile, yeni doğum yapmış ve çocuklarını emzirme dönemindeki kadınların yer altı madenlerinde ve tehlikeli, sağlığa zararlı ya da ağır nitelikleri nedeniyle uygun olmayan diğer işlerde çalıştırılmalarını yasaklamayı ve bunların çalışma haklarını korumaya yönelik uygun önlemleri alma" Kadınların yoğun olduğu sektörlerde kampanya Öte yandan, iş sağlığı ve güvenliği alanında cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi konusunda, 2010-2013 yılları arasında özellikle kadınların yoğun çalıştığı sektörlere (dokuma sanayi, giyecek ve hazır dokuma eşya sanayi, gıda maddeleri sanayi, sağlık ve hizmet sektörü gibi) yönelik olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlendirme kampanyaları düzenlenecek. Bu arada, 2013 yılından itibaren üniversiteler başta olmak üzere kadın çalışanlar konusunda çalışmaları olan kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği artırılacak, kadınların yoğun çalıştığı sektörlerde iş sağlığı ve güvenliği sorunlarına yönelik çalışmalar (anket, ölçüm, inceleme gibi) yapılacak, tespit edilen ihtiyaçlar doğrultusunda eğitim materyalleri oluşturulacak.