Türkiye, ölümlü iş kazalarındaki artışı tartışırken, Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre, son 10 yılda işyeri ve işçi sayısı iki kat arttı, denetlenen işyeri sayısı ise yüzde 70 oranında azaldı. Aksiyon İş Genel Başkanı Vedat Öztürk’e göre, iktidar yandaş şirketleri denetim dışı tutuyor.
Soma’da 301 cana mal olan maden ocağı felaketinin ardından İstanbul’da 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör kazasının yaşanması iş ve işçi güvenliğini tartışmaya açtı.
Uzmanlar, ölümlü iş kazalarındaki artışı denetim yetersizliğine bağlarken, resmi veriler acı tabloyu gözler önüne seriyor. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre, iş sağlığı ve güvenliği yönünden denetlenen işyeri sayısı yıldan yıla azaldı, son 10 senelik dönemde yüzde 70 oranında düşüş oldu. 2005’te 27 bin teftiş yapılırken, rakam 2013 yılında 8 bine kadar geriledi. Oysa aynı dönemde işyeri sayısı yaklaşık ikiye katlanarak 850 binden 1 milyon 500 bine; çalışan sayısı da 6 milyon 918 binden 12 milyon 484 bine çıktı. Teftiş sayılarının düştüğü yıllarda ölümlü iş kazaları çoğaldı.
2009’da iş kazalarında ölen kişi sayısı bin 171 iken, 2011’de bin 700’e çıktı. Ancak aynı yıllarda teftiş sayısı 19 binden 15 bine geriledi. Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Vedat Öztürk, sorumluluğu hükümete yükledi, “Bu tablo, iktidarın yandaş şirketleri denetim dışı tutma gayretinin sonucu” dedi.
İsa Yazar’ın Zaman’daki haberine göre, Türkiye, iş kazalarında sicili bozuk ülkelerin başında geliyor. 2002’den beri yaklaşık 14 bin işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. 30 bin kişi de çalışamayacak şekilde sakatlandı. Özellikle 2005 yılından sonra ölümlü iş kazalarında önemli artış görülüyor. 2006 yılında iş kazası sonucu 1.592 işçi hayatını kaybederken 2009’da ölen işçi sayısı 1.171 oldu. 2010 yılında ise 1.444’e, 2011’de ise 1.700’e çıktı. Geçen sene 1.235 işçi kazalarda hayatını kaybederken Türkiye 2014’e bu alanda acı bir rekora koşuyor. İlk 8 ayda ölenlerin sayısı 1.270 oldu. Kamuoyunun dikkatini toplu ölümler çekse de aslında her gün ortalama 5 kişi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Teftiş sayısının azaltıldığı dönemde Türkiye ekonomisinin büyümesine bağlı olarak işyeri sayısı ve çalışan sayısı ikiye katlandı. İşyeri sayısı 1,5 milyona, çalışan sayısı 12 milyona çıktı. Bu durumda teftiş sayısının da artması gerekiyordu. Ancak Çalışma Bakanlığı’nın verileri, teftişlerin önemli ölçüde azaldığını ortaya koyuyor. 2005’te 27 bin olan teftiş sayısı 2013 itibarıyla yaklaşık yüzde 70 azalarak 8 bine geriledi. Bu durum teftiş mekanizmasının büyük ölçüde terk edildiğini ortaya koyuyor.
Yeterli denetim yapılamamasının en önemli nedenlerinin başında bu alandaki eleman yetersizliği geliyor. 12 milyon işçinin çalıştığı ülkede iş sağlığı ve güvenliği denetimi yapabilecek müfettiş sayısı sadece 216 kişi. Bu alanda denetim yapabilecek 306 kişiden oluşan müfettiş yardımcısı bulunuyor.
AKP döneminde denetimlerin yüzde 70 azalmasını değerlendiren Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Aksiyon İş) Genel Başkanı Vedat Öztürk, işyeri ve çalışan sayısı arterken denetimlerin azalmasının kabul edilir bir durum olmadığını söyledi. Aynı dönemde iş kazalarında binlerce insanın hayatını kaybettiğine işaret eden Öztürk, “Her gün insanlar ölürken denetimleri azaltmak hangi gerekçe ile izah edilecek? Bu tablo, iktidarın yandaş şirketleri denetim dışı tutmak gayretinin sonucudur” şeklinde konuştu.
Peş peşe yaşanan faciaların iş güvenliği sorununu ülkenin en acil meselelerinden biri haline getirdiğini ifade eden Öztürk, “Taşeron işçi sistemi, işverenlerin kazanç hırsı ve iktidarın vurdumduymazlığının bedelini hep masum insanlar canıyla ödüyor” dedi.
Öztürk, riski yüksek iş kollarında şantiye kuruluş aşamasında binanın veya madenin kritik noktalarına kameranın mecburi hale getirilmesini istedi. Öztürk şunları söyledi:
“Bu kamera kayıtları hem firmada hem de Çalışma Bakanlığı’nda tutulmalı. İlgili iş kolunda tecrübesi olan uzman müfettişlerden oluşan bir heyet bu iş yerlerini belirli periyotlarda izleyip rapor tutmalı. Bu kayıtların 10 yıl saklanması zorunlu olmalı. İzlendiğini düşünen işçi ve işveren, iş güvenliği tedbirlerine daha fazla riayet eder. Kaza durumunda sorumlular kolayca tespit edilir.”