İşçi sendikaları mevzuatı birleşti ANKARA (A.A)

-İşçi sendikaları mevzuatı birleşti ANKARA (A.A) - 27.10.2011 - 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, ''Toplu İş İlişkileri Kanunu'' adıyla tek bir metinde birleştirilerek imza için Bakanlar Kurulu'na gönderildi.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AA'ya yaptığı açıklamada, ''12 Eylül'den kalma'' toplu iş ilişkilerini düzenleyen 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nu, ILO ve AB normları doğrultusunda yeniden düzenlediklerini söyledi. Bakan Çelik, yeni düzenlemelerin sosyal taraflarla yapılan Üçlü Danışma Kurullarında enine boyuna tartışıldığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Taraflarımızla büyük ölçüde mutabakata vardık. Yeni düzenlemeleri yaparken ülkemiz gerçeklerini de elbette göz önünde bulundurduk. İlgili yasa tasarıları Bakanlar Kurulumuzun gündeminde olup imzaya açılmıştır. Bu tür çalışmalarda elbette yüzde 100 mutabık kalınmak beklenemez. Bu düzenlemeler yasalaşıncaya kadar geçilecek aşamada da ilgili herkesin katkısına ve görüşlerine açık olacağız. Amacımız çalışma hayatımızı çağdaş ve kaliteli bir yapıya kavuşturabilmektir.'' Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarı Taslağı'na göre, sendika kuruculuk koşulları yeniden düzenlendi. Buna göre, sendika kurucularının bir iş yerinde fiilen çalışması, Türk vatandaşı ve Türkçe okuryazar olması şartları kaldırıldı. Artık sendika kurucusunun fiilen çalışmasına ve Türkçe okuryazar olmasına gerek olmayacak, yabancılar da sendika kurucusu olabilecek. Yeni düzenlemeye göre, sendikaya üyelik ve üyelikten çekilme için aranan noter şartı da kaldırılarak, üye olma ve üyelikten ayrılma işlemlerinin elektronik ortamda (e-devlet) yapılması sağlanacak.  Mevcut durumda bir çalışanın aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olması mümkün değildi. 12 Eylül'de yapılan Anayasa değişikliği ile bu yasak kalkmıştı ve taslakta bu değişikliğe uygun düzenleme yapıldı. Sendikaların denetimi de taslakta düzenlendi. Buna göre sendikaların denetimi bağımsız denetçiler yani yeminli mali müşavirler tarafından yapılacak. Devlet kurumları sendikaların denetiminde rol almayacak.  Mevcut yasada, sendika yöneticileri suç işlediğinde sendika tüzel kişiliği sorumlu tutuluyor ve yöneticinin işlediği suç, sendikaların kapatılmasına neden olabiliyordu. Taslağa göre, cezaların şahsiliği ilkesi gereği suç önleyen yönetici sorumlu tutuluyor. Bu durumda yöneticinin görevine son veriliyor ve sendika tüzel kişiliği korunuyor. Taslağın yasalaşmasının ardından sendika yöneticisinin işlediği suç, artık sendikaların kapatılmasına sebep olmayacak.  Taslakla, sendikaların radyo ve televizyon kurmasının önündeki engel kaldırıldı. Sendikalar, mesleki faaliyetleriyle ilgili olarak radyo ve televizyon kurabilecek.  Ayrıca, sendikaların yurt dışında temsilcilik açmasının önündeki engeller de kaldırılıyor. Buna göre, sendikalar, uluslararası işçi ve işveren kuruluşlarının kurucusu olabilecek, üye gönderebilecek ve dış temsilcilikler açabilecek.  Sendika üyeliğinde işçinin 16 yaşını doldurmuş olması şartı aranıyordu. Ancak bu madde ''15 yaşını doldurmuş olmak'' olarak yeniden düzenlendi.  Taslakta, mevcut yasada olduğu gibi sendikaların faaliyetleri tek tek tanımlanmadı ve sendikaların faaliyetlerinin ayrıntılı olarak düzenlenmesi işi tüzüklerine bırakıldı. Böylece, sendikalar kanunlara aykırı olmamak kaydıyla yapacakları faaliyetlerini özgürce belirleyebilecekler.  Mevcut durumda, bir sendika yetki talebinde bulunduğunda, bu konuda davalar açılıyordu. Dava bitene kadar bakanlık sendikalara yetki vermiyordu. Davaların yıllarca sürdüğü düşünüldüğünde uygulamada ciddi sorunlarla karşılaşılıyordu. Yeni düzenlemeyle iş kolu tespit davaları, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici sebep sayılmayacak.  İşten ayrılanların sendikal üyeliğine ilişkin düzenleme de yapıldı. Buna göre, işçi işsiz kaldığında dahi sendika üyeliği bir yıl devam edebilecek.  2822 sayılı Toplu İş sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda olmayan ''çerçeve sözleşmesi'', Toplu İş İlişkileri Kanunu'nda tanımlanıyor. 1982 Anayasası'nda, iş yerlerinde aynı anda birden çok toplu iş sözleşmesi yapılamayacağına dair hüküm bulunuyordu. Yeni düzenlemeyle bu hüküm kaldırıldı ve çerçeve sözleşmesi yapabilme imkanı getirildi. Buna göre, Ekonomik ve Sosyal Konsey'de temsil edilen konfederasyonlara bağlı işçi ve işveren sendikaları arasında çerçeve sözleşmesi yapılabilecek. Çerçeve sözleşmesi, sadece iş kolu düzeyinde yapılabilecek ve mesleki eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk ve istihdam politikalarına ilişkin düzenlemeleri içerecek.  Mevcut yasada ''grup toplu iş sözleşmesi'' bulunmuyor. Taslakta, yer alan ''grup toplu iş sözleşmesi'' ile birden çok işverene ait ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren iş yerlerinde tek bir toplu iş sözleşmesi yapılacak.  Mevcut yasaya göre, iki türlü baraj var. İş kolu barajı yüzde 10, iş yeri ve işletme barajı ise yüzde 50+1. Yüzde 10 olan iş kolu barajı taslakta binde 5'e indirildi. İş yeri barajı yüzde 50+1 olarak korunurken, işletme barajı yüzde 40 olarak belirlendi.