İşçi ve işveren örgütleri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle meclis kapanmadan yasalaşamayan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı, yarın görüşülmeye başlanacak. Tasarıyı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, sunacak.
hürriyet.com.tr'de yer alan habere göre; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, dün Meclis’in açılışından sonra Meclis’te grubu bulunan parti yöneticileriyle birebir görüşme yaparak, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın yarın genel kurul gündemine getirilmesi konusunda uzlaşma sağladı. Görüşmelerden kapanması muhtemel 13 sendika için de bir sürpriz çıktı.
Başbakan Erdoğan’ın ‘uzlaşmadan bana gelmeyin’ mesajı verdiği işçi ve patronların anlaştıklarını beyan ederek 20 Eylül’de yapılan buluşmanın ardından 600 bin işçi için zam umudu Meclis’e kalmıştı.
Toplu İş İlişkileri Yasası'nın Meclis kapanmadan önce çıkmaması, 350 bin işçinin 2012 yılı zamlarını alamamasına neden olurken, yıl sonuna kadar toplu sözleşme süresi dolacak işçi sayısı 600 bine ulaşacaktı.
Başta otomotiv, beyaz eşya, demir çelik sektörlerinde olmak üzere yüz binlerce işçi zam umuduyla bekliyor. 2012 yılı sonuna kadar kamu ve özel sektörde toplam 600 bin işçinin toplu sözleşme imzalaması gerekiyor. Ancak Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, genel kurul gündemine gelmeden Meclis kapanınca iş hayatında tam bir kaos ortaya çıktı.
Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, yeni kurulacak sendikalar için iş kolu barajını yüzde 10’dan yüzde 3’e indiriyor. Yani yeni kurulacak bir sendikanın bir işyeri veya işletmede toplu sözleşme masasına oturabilmesi için, o iş kolunda çalışan işçilerin en az yüzde 3’ünü üye yapması gerekecek.
Ancak bu baraj, Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) üyesi olan Türk-İş, Hak-İş ve DİSK için ilk 4 yıl yüzde 1, sonraki 2 yıl yüzde 2 ve 2018 yılından itibaren de yüzde 3 olarak uygulanacak. İşte hem işçi hem de işverenler işkolu barajının kademeli olarak yüzde 3 uygulanması konusunda anlaşmıştı. Yarın da tasarı genel kurulda bu haliyle oylanacak.
İş kolu barajının mevcut konfederasyonlara bağlı sendikalar için yüzde 1’e indirilmesi bile 13 sendikayı kurtarmıyor. Yani yüzde 1’lik baraja rağmen Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’e bağlı toplam 13 sendika ‘toplu sözleşme imzalama yetkisini’ kaybediyor. İşte yarın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde verilecek bir önergeyle bu durum ‘kısmen’ düzelecek.
Önerge ile 2009 yılı istatistiklerine göre iş kolu barajını aşan ve toplu sözleşme yetkisine sahip olup, yetki tespiti başvurusunda bulunan sendikalar için ‘yüzde 1 barajı aranmaz’ denilecek. Bu sayede 13 sendikanın toplu sözleşme imzalayamama riski de ortadan kalkmış olacak.
2009 yılından beri gerçek sendikalı işçi istatistikleri yayınlanmadığından sözleşme süresi dolan sendikalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından toplu sözleşme yetkisi alamıyor. Dolayısıyla da işverenlerle yeniden masaya oturamıyor. İstatistiklerin yayınlanmaması bu yıl kamuda 200 bin, özel sektörde 400 bin olmak üzere yaklaşık 600 bin işçinin zam alamaması anlamına geliyor.
Sendikaların toplu sözleşme imzalayabilmesi için yeni istatistiklerin yayınlanması gerekiyor. Bakanlık, gerçek istatistikleri açıklarsa Türkiye'de sendikalı işçi sayısının 3 milyon 230 bin değil; 930 bin olduğu ortaya çıkacak.
Bu durumda, mevcut sendikalar için iş kolu barajı yüzde 1’e bile inse 13 sendika her halükarda yetkisini kaybetmiş olacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e ‘tasarının ivedilikle Genel Kurula gelmesi’ konusunda destek veren CHP, tasarıya ise ‘kesinlikle’ destek vermeyecek. CHP İstanbul Milletvekili ve DİSK Eski Başkanı Süleyman Çelebi, “Dağ fare doğurmuştur. Bu düzenleme hem ILO normlarına hem de Avrupa Sosyal Şartına tamamen aykırıdır. Biz parti olarak hiçbir şekilde bu düzenlemeye destek vermeyeceğiz” dedi.
Çelebi, tasarı ile iş kolu barajının yüzde 10’dan yüzde 3’e indirilmesinin ‘iyileştirme’ gibi göründüğünü ancak kendilerinin barajın tamamen kalkmasından yana olduklarını söyledi. Yine işkolu sayısının 28’den 21’e düşmesi nedeniyle, barajın bugünkü sistemle yüzde 16 ila 24’e çıktığını ileri süren Çelebi, “Yüzde 10 ile barajı aşabilen sendikalar, yeni sistemde barajı aşamayacaklar” dedi.
Çelebi, bu nedenle 13 sendikanın yetki kaybedeceğini bunu engellemek için de yarınki görüşmelerde bir önerge verileceğini söyledi. Ancak bu önergenin de 13 sendikayı kurtarmayacağına dikkat çeken Çelebi, “kurtarmaz çünkü değişiklik, yasa çıktığında Çalışma Bakanlığından yetki talebinde bulunmuş olan sendikalar için yüzde 1 barajı uygulanmaz, diyor. Dolayısıyla henüz toplu sözleşmesinin süresi dolmayan işyerleri için bu sendikalar yetki talebinde bulunmamış olacağından, yüzde 1 barajı dolayısıyla mutlaka yetkilerini kaybedecekler” dedi.
AKP’nin Anayasa değişikliği sırasında ‘grev önündeki, toplu sözleşme, sendikalar önündeki engelleri kaldıracağız’ sözü verdiğini anımsatan Çelebi, “Evet, grev önündeki engelleri kaldırdılar. Çünkü grevi kaldırınca önünde engel de kalmıyor zaten. Hava iş kolunda grevi yasakladılar, şimdi de gündemlerinde finansal kurumlar için grev yasağı var. Dolayısıyla grev önündeki engeller kalkıyor. Dünyada polislere, hatta subaylara sendika varken bizde 12 Eylül generallerinin bile cesaret edemediği grev yasakları getiriliyor” dedi.
Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısına başından beri itiraz eden ve ILO normları dışında hiçbir yasal düzenlemeyi kabul etmeyeceğini açıklayan DİSK, Başbakan görüşmesine de gitmemişti. Aylardır, toplu sözleşme yetkileri verilmeyerek, toplu sözleşme hakkı gasp edilerek, sendikaların çirkin bir pazarlığa zorlandığını ileri süren DİSK, 12 Eylül mirası sendikal mevzuatı, birkaç makyajla sürdürecek olan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’na karşı eylemlerine devam ediyor.
DİSK yarın da saat 12.00’de TBMM Dikmen kapısında basın açıklaması yaparak, yasaya itirazlarını bir kez daha dile getirecek.
DİSK Başkanı Erol Ekici, bu düzenlemelerin Türkiye’de sendikaları tamamen bitirme operasyonunun bir parçası olduğunu söylerken, “Yüzde 1 barajında bile 13 sendikanın yetki kaybedeceğini, barajın yüzde 2’ye çıkması halinde kaybın 25-30’a çıkacağını; yüzde 3’e yükseldiğinde ise tamamının kapanacağını” ileri sürmüştü.
Ekici, sendikaların mevcut durumlarını koruyabilmesi için bile üye sayısını her yıl 3’e 4’e katlaması gerektiğinin altını çizdi. Ancak Ulusal İstihdam Stratejisi ile getirilmek istenen ‘esnek çalışma’ modelleriyle artık işçilerin sendikalı olamayacaklarını anlattı. Ekici, kamuoyunda kiralık işçi düzenlemesi olarak bilinen özel istihdam büroları düzenlemesinin sendikalar önünde en büyük engel olduğunu vurguladı.
Ekici, bu düzenlemeler nedeniyle Türkiye’nin ILO nezdinde sorgulanacağını ve kara listeye alınacağını söyledi. ILO normlarında sendika barajının da işkolu barajının da olmadığını anımsattı. İşverenlerin, sendikaları ikna ederek bu düzenlemeye ‘evet’ dedirttiklerini savunan Ekici, “Sendikalar kendi ölüm fermanlarını imzaladılar” dedi.