Resmi Gazete’de yayımlanan 6701 sayılı kanuna göre işe alımda uzmanlık ve yetkinlik tercihi yapılabilirken, artık “Boğaziçi, İTÜ, ODTÜ mezunu başvurabilir” denemeyecek.
Habertürk'ün haberine göre, Türkiye İnsan Hakları Kurulu’nun yerini almak üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu oluşturulmasını öngören 6701 sayılı kanun önceki gün Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanunda, çalışma yaşamına ilişkin ayrımcılık hususlarında önemli düzenlemelere yer verildi.
Kanunun 6’ncı maddesine göre, işverenler işe eleman alırken, özellikler ve yetkinliğe göre bölüm ayrımı yapabilecek ancak üniversite ayrımı yapamayacak. Örneğin bir pozisyona mühendis alırken, işveren hangi mühendislik bölümlerinin tercih edildiği belirtilebilecek fakat “Sadece İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi mezunları başvurabilir” diyemeyecek. Kanunun “İstihdam ve serbest meslek” başlıklı 6. maddesi, “işverenlerin, iş ya da staj başvurusunda bulunanlar arasında işe başvuru, seçim kriterleri, işe alım şartları ile çalışma ve çalışmanın sona ermesi süreçlerinde” ayrımcılık yapamayacaklarını öngörüyor.
Bu yasak, “İş ilanı, işyeri, çalışma şartları, mesleki rehberlik, mesleki eğitim ve yeniden eğitimin tüm düzeylerine ve türlerine erişim, meslekte yükselme ve mesleki hiyerarşinin tüm düzeylerine erişim” konularını da kapsıyor. İş başvurusunda bulunan kadınlar “Sen gebesin, küçük bebeğin var, bakım gerektiren çocuğun bulunuyor” gibi gerekçelerle geri çevrilemeyecek. Ayrıca özel sektörde serbest mesleğe kabul, ruhsat, kayıt, disiplin gibi konularda ayrımcılık yapılamayacağı da 6’ncı maddede belirtiliyor. Söz konusu ayrımcılık düzenlemesi, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı da kapsıyor.
Kanunda, işverenin işe alım süreciyle ilgili hangi durumlarda ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği hususları da düzenlendi. Bunlar şöyle sıralandı:
-Zorunlu mesleki gerekliliklerin varlığı halinde amaca uygun ve orantılı olan farklı muamele. -Sadece belli bir cinsiyetin istihdamını zorunlu kılan durumlar. -Hizmetin zorunlulukları nedeniyle, amaçla orantılı olması şartıyla yaşa dayalı farklı muamele. -Bir dine ait kurumda, din hizmeti veya o dine ilişkin eğitim ve öğretim vermek üzere sadece o dine mensup kişilerin istihdamı.
-İş başvurusunda, işe alımda, işte çalışırken ayrımcılığa maruz kaldığını iddia eden kişiler şikâyetçi olabilecek. -Şikâyet için illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’na başvuracaklar. -Kurula başvurmadan önce kanuna aykırılığın giderilmesi için işverenden talepte bulunulacak. -30 gün içerisinde yazılı cevap verilmezse kurula başvuru yapılabilecek. -Kurul bilirkişi görevlendirerek ve tanık dinleyerek konuyu inceleyebilecek. -Ayrımcılık yapıldığının tespiti halinde bin liradan 15 bin liraya kadar para cezası verilecek. -Cezaların 1 ay içinde ödenmesi gerekecek.
İdari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli, Başbakanlık ile ilişkili bir yapıda olacak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu, insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine, ayrımcılığın önlenmesine ve ihlallerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapacak. İnsan hakları ve ayrımcılıkla mücadele konularında kitle iletişim araçlarını da kullanarak bilgilendirme ve eğitim yoluyla kamuoyunda duyarlılığı geliştirecek. Özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin bulundukları yerlere haberli veya habersiz düzenli ziyaretler gerçekleştirerek, bu ziyaretlere ilişkin raporları ilgili kurum ve kuruluşlara iletecek. Kurum, Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM’ye ve Başbakanlık’a sunulmak üzere, yıllık raporlar hazırlayacak. Kamuoyunu bilgilendirecek düzenli yıllık raporlar dışında, gerek görüldüğünde görev alanına ilişkin özel raporlar yayımlayacak, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği yapacak.