"IŞİD, köşeye sıkıştığını anlayınca Türkiye'de pek çok provokasyonlar ve terör eylemleri yapabilir"

"IŞİD, köşeye sıkıştığını anlayınca Türkiye'de pek çok provokasyonlar ve terör eylemleri yapabilir"

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Meclis Genel Kurulu’nda torba kanun düzenlemesinde ekonomi ile Suriye’deki gelişmelerin ilişkisine dikkat çekti.

Ekonominin güvenlik bir ülke istediğine dikkat çeken Paylan, “Ülkemiz şu anda savaş hâlindedir yani Türk Silahlı Kuvvetleri şu anda Suriye'de El Bab'da savaş hâlindedir. Askerlerimizi kaybediyoruz “ dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaklaşık bir ay önce El Bab’dan daha aşağıya inilmeyeceğini söylediğini ifade eden Paylan, "Acaba o bir hafta içinde onu Rakka'ya yürümeye kim ikna etti, hangi şartlar ikna etti” diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle iş birliği arayışına da dikkat çeken Paylan, “On binlerce askerimizi Rakka çöllerine sürmeye kalkacaksınız. Bunun riskleri nelerdir arkadaşlar? Binlerce askerimizi kaybedebiliriz. Bunun riskleri nelerdir? IŞİD, köşeye sıkıştığını anlayınca Türkiye'de pek çok provokasyonlar ve terör eylemleri yapabilir. Rakka bataklığına saplanabiliriz” dedi.

Paylan’ın tutanaklara yansıyan genel kurul konuşması şöyle:

Bakın, Amerika Birleşik Devletleri-Rusya denkleminde, ki ikisi de orada aktörler, iki büyük güç, savaşacak asker arıyorlar; tıpkı Kore'de olduğu gibi, tıpkı başka savaşlarda gariban halkların askerlerinin öldürüldüğü gibi burada da savaşacak asker arıyorlar. IŞİD'in Rakka'daki merkezine Türk Silahlı Kuvvetlerinin gitmesi konusunda pazarlıklar yürüyor. Türkiye ne zaman Rusya'ya yanaşsa Amerika itiraz ediyor ve tersinden, Türkiye Amerika'ya yanaşsa Rusya itiraz ediyor ve -tırnak içinde- "Kürt" kartını kullanmaya çalışıyor.

Bütün bu iki süper gücün de bu kartı -tırnak içinde söylüyorum- kullanmaması için Türkiye "Sizler ne istiyorsanız ben o tavizi vermeye hazırım." diyor. "İncirlik'i mi kullanmak istiyorsun? Hazır. On binlerce Türk Silahlı Kuvvetleri askeri savaşacak mı? Hazır." "Bütün Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri, uçakları, tankları hazır mı?" "Hazır." Bütün bu tavizleri vermeye hazırız. Ne için? Kürt halkı, diğer halklarla birlikte özerk bir yapılanma içinde, demokratik bir Suriye içinde yaşamasın diye. Çünkü, Suriye demokratik olursa, Suriye'de özerk yapılanmalar olursa, Suriye demokratik bir federasyon olursa bunun Türkiye'ye de yansıyacağını biliyor.

Çünkü, çoğulcu, demokratik bir Suriye'nin yanında böyle tekçi bir Türkiye'nin kalamayacağını çok iyi biliyor. Bu anlamda Suriye'deki bu demokrasi yolunda yürüme isteğinde olanları boğmaya çalışıyor. Bunun için ne yapıyor? Üç yıl önce rejimi boğmak için Suriye'deki yangına benzin döken anlayış, mezhepçi anlayış duvara çarpmıştı; şimdi, milliyetçi bir koalisyonla oraya dalıyor ve diyor ki: "Ben Kürt'e orada bir çadır bile kurdurmam."

Bunun için de üç yıl önce kanlı bıçaklı olduğu, daha geçen yıla kadar kanlı bıçaklı olduğu rejimle bile arka kapılar ardında -aldığımız haberlere göre- iş birliği yapma arayışlarına girişiyor, Rusya'yla iş birliği yapma arayışlarına girişiyor, Trump yönetimiyle iş birliği yapma arayışına girişiyor. Ne için? Bakın, on binlerce askerimizi Rakka çöllerine sürmeye kalkacaksınız. Bunun riskleri nelerdir arkadaşlar? Binlerce askerimizi kaybedebiliriz. Bunun riskleri nelerdir?

IŞİD, köşeye sıkıştığını anlayınca Türkiye'de pek çok provokasyonlar ve terör eylemleri yapabilir. Rakka bataklığına saplanabiliriz ve bununla beraber pek çok iç provokasyonla ve Amerika'nın, Rusya'nın ve rejimin pek çok provokasyonuyla karşı karşıya kalabiliriz, hatta İran'ın pek çok provokasyonuyla karşı karşıya kalabiliriz. Peki, bütün bu riskler varken Türkiye Büyük Millet Meclisi ne yapıyor? Hiçbir şey yapmıyor çünkü neden? AKP, CHP, MHP bir fezlekeye "evet" oyu verdi, "Ey Recep Tayyip Erdoğan, sen Suriye'ye ne operasyon yaparsan yap biz sana yetki veriyoruz" dedi.

Bakın, eski Genelkurmay Başkanı çok önemli bir laf etmişti: "Yüz yıl önce de Enver Paşa'ya böyle yetkiler vermiştik, ülkeyi duman etti. Tek adama bu yetkiler verilmez." demişti. Şimdi, yine tek adama bu yetkiyi veriyoruz ama Meclis hiçbir şey yapmıyor. Gelin, bu konuyu ele alalım arkadaşlar.