IŞİD neden ramazanda saldırıları artırdı?

IŞİD neden ramazanda saldırıları artırdı?

Bağdat'ta geçen Pazar günü 160 kişinin ölümüne neden olan bombalı saldırılar Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Ramazan ayı boyunca yaptığı onu aşkın saldırının yalnızca biriydi.

Bu saldırılarda 300'den fazla kişi hayatını kaybetmiş durumda.

Ramazan, İslami takvimin en kutsal ayı olarak görülür ve günahlardan arınma ve ölçülülük zamanıdır.

Müslümanlar 30 gün boyunca oruç tutar ve Allah'ın bu ay boyunca daha bağışlayıcı olduğuna inanırlar.

Camiler de bu dönem boyunca normalden daha kalabalıktır.

Ramazan bayramı konusunda bir yandan bu düşünce ve duygular söz konusuyken, radikal örgütler ise bu ayı bir fetih ve talan ayı olarak görüyorlar.

Bu nedenle de Ramazan ayında saldırılarını artırma yoluna gidiyorlar.

El Kaide'nin Suriye'deki kanadı Nusra Cephesi yakın bir dönem önce Ramazan ayını "fetihler ayı" olarak tasvir etmişti.

Ramazan yaklaşırken, IŞİD sözcüsü Ebu Muhammed el-Adnani tüm dünyadaki destekçilerine "Kafirlerin olduğu her yerde bunu bir facia ayına çevirmek için hazırlanın. Özellikle de hilafetin Avrupa ve Amerika'daki savaşçılarına ve destekçilerine sesleniyorum" demişti.

'Allah yolunda'

Ramazanın bir savaş ayı olduğu düşüncesinin kökeni İslam tarihine dayanıyor.

Muhammed Peygamber, Bedir savaşı olarak bilinen ilk cihadını 624 yılı Ramazan'ında yapmıştı.

Bundan sekiz yıl sonra Mekke'yi de Ramazan ayında fethetmiş ve İslam için en kutsal merkezi olan Kabe'yi ele geçirmişti.

Bütün bunlar ışığında Ramazan ayındaki saldırılar yalnızca bir askeri eylemden öte görünüyor ve 'Allah yolunda ibadete yakın bir eylem' olarak anlaşılıyor.

Afganistan'daki Arap yabancı savaşçıların 1980 yılındaki komutanı olan ve 'modern cihadın babası' olarak görülen Abdullah Azzam, "Cihadı terk etmek oruç tutmayı ya da namaz kılmayı bırakmak" gibidir demişti.

Azzam daha sonra da, "Cihat en mükemmel ibadet türüdür ve cihat yoluyla Müslümanlar cennette en üst mertebelere çıkabilirler" demişti.

Aşırı yorumlar

Müslümanların geneliyse, doğal bir şekilde cihat ve Ramazan ayı arasında kurulan bağlantılara tepki duyuyorlar. 

Onlara göre Ramazan bir tefekkür ve kendini sınırlama ayı.

Radikal düşünceler bu durumu "eğer Ramazan ayında fazladan namaz kılma ve zekat verme makbul ise neden daha fazla kan dökülmesi de makbul olmasın" diye yorumluyor.

Bu yoruma bakarak, Ramazan ayının neden yaşadığımız türden bir kan, ölüm ve gözyaşına neden olduğunu anlamamız mümkün.