Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde katıldığı “Türkiye'nin dış politika vizyonu" konulu toplantıda IŞİD'de karşı koalisyon grubundaki ülkelerin PKK ve YPG'ye yardım ettiklerini belirterek "Bu da başka bir ikiyüzlülük, başka bir çifte standart" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, toplantıda yaptığı konuşmasında Türkiye'nin dış politikasına dikkat çekerek, “Elbette girişimci dış politika izlemek macera perestlik değildir. Tam tersi akılcılığın bir gereğidir. İşte biz de bir taraftan bulunduğumuz coğrafyada diğer taraftan dünyadaki gelişmeleri, dinamikleri çok iyi takip ediyoruz, iyi okumaya gayret ediyoruz. Bu çerçevede de gereken esnekliği gösteriyoruz. Bazen bize 'bugün iyi dediğinize, yarın kötü diyorsunuz' diyorlar. Böyle yok, ya da 'bugün kötü olduğunuzla yarın iyi olursunuz'. Zaten dış politikada, uluslararası ilişkilerin temel felsefesi bu. Sürekli düşman da yok, sürekli dostta yok. Bazen böyle gidiyorsun sonra etrafından dolaşıyorsunuz. Olabilir. Mayınlı arazide zaten düz yürürsen ölürsün. Gerekli esnekliği de manevraları da yapmasını bileceksin. Bazen yumuşak gücünü göstereceksin, bazen de sert gücünü yeri geldiği zaman göstereceksin" dedi.
Suriye'de 7 yıldır süren iç savaşın sona ermesi için en öneml rolü Türkiye'nin oynadığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Bir taraftan fikirdaş ülkeler grubundayız, bir taraftan DEAŞ' karşı koalisyon grubundayız. Gerçi DEAŞ karşı koalisyon grubundakiler PKK, YPG'ye yardım ediyor bu da başka bir ikiyüzlülük, başka bir çifte standart. Ama biz diğer taraftan özellikle Halep'ten sonra Rusya ve İran ile Astana süreci ve Soçi süreci ile hem çatışmaların durması için, ateşkesin tesis edilmesi için, güven artırıcı adımların, önlemlerin alınması için çaba sarf ettik, diğer taraftan da artık siyasi süreç için bir anayasanın yazılması, seçim kanunlarının hazırlanması ya da taslakların hazırlanması ve geçiş, seçim gibi konularda Soçi ile beraber adımlar atmaya başladık. Diğer Cenevre'yi tekrar canlandırmak için çaba sarf ediyoruz. Çünkü bu sorunu biz çözmezsek bu sorun bize de değişik boyutlarıyla, insani boyutuyla da, güvenlik boyutuyla da yansımaya devam eder" diye konuştu.
Çavuşoğlu, "YPG tarafından sürekli sınırımıza roketler geliyor, saldırılar geliyor, tacizler geliyor, insanlarımız şehit oluyor. Biz bugün bu tehdidi bertaraf etmezsek, bu teröristleri sınırımızda ve sınırımızın ötesinde temizlemezsek, yarın Türkiye'nin başına bela olur ve daha büyük tehditler oluşur. Bunların arkasında bunları destekleyenler var. Sadece ABD'nin silah vermesinden bahsetmiyorum. DEAŞ'a karşı Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlattığımız zaman hiçbir ülke bize 'Ne olur sivillere dikkat edin, ne olur bir an önce bitirin. Niye girdiniz?' demedi. Ama YPG, PKK'ya karşı operasyon başlattığımız zaman 'Tamam güvenlik endişenizi anlıyoruz ama şuna dikkat edin, buna dikkat edin. Kısa sürsün. Aman siviller...' Bir de kara propaganda yapmaya başladılar. Peki ABD, YPG ile Rakka'ya girerken, oradaki siviller ölürken hassasiyetinizi neden gösteremediniz de şimdi Türkiye, kendine yönelik bir terör örgütünü yok ederken hassasiyet göstermeye çalışıyorsunuz? Hem de dünyada bu konuda en hassas ülkeye bu konuda hatırlatmalarda bulunuyorsunuz. Neden YPG, Suriyeli Kürtleri sürgüne gönderirken, ellerinden evlerini, mülklerini alırken, gencecik çocukların eline silah vererek Türk askerinin karşısına, Özgür Suriye Ordusu'nun savaşmaya gönderirken hassasiyet göstermiyorsunuz çünkü onlarla aynı Marksist, komünist, ateist ideolojiyi paylaşıyorsunuz, ama Türkiye adım attığı zaman da değişik bahanelerle 'Bir an önce bitirin.' diye açıklamalar yapıyorsunuz. Biz yeri geldiği zaman bu gerçek yüzümüzü de, düşmanlarımız da, teröristlere de gösterdik gösteriyoruz" şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, "Bizim Türkiye'deki operasyonlarımız, Suriye'deki operasyonlarımız, bölgede yaşayan kardeşlerimize yönelik değildir. Irak'taki PKK'ya yönelik operasyonlarımız da Irak'taki kardeşlerimize yönelik değildir. Suriye'de YPG, PKK ile Suriye'deki Kürt kardeşlerimizi de ayırt etmek lazım. Bugün Türkiye'de 350 bin tane Suriyeli Kürt var, biz bunlara ev sahipliği yapıyoruz. Suriye'nin topraklarının yüzde 25'ini YPG kontrol ettiği halde bu Kürtlerden bir tanesi o bölgeye dönemiyor. Biz Fırat Kalkanı Operasyonu'nu tamamladıktan sonra o bölgeye sadece Türkiye'den 100 bine yakın Suriyeli kardeşimiz döndü. Suriye'nin değişik bölgelerinden de 150 bin civarında Suriyeli bölgeye döndü" dedi. (DHA)