IŞİD'e karşı Kürtlerin saflarında savaşan Avrupalılar

IŞİD'e karşı Kürtlerin saflarında savaşan Avrupalılar

Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerle Irak Şam İslam Devleti güçleriyle arasındaki şiddetle çatışmalar devam ederken giderek artan sayıda Batılı gönüllü, Kürtlerin saflarında savaşıyor.

Kürt hastanesinde konuştuğumuz bir gönüllü, "Yüzümü göstermeseniz olur mu? Annemin vurulduğumu öğrenmesini istemiyorum" diyor.

Adı Sam. (Gerçek adı değil.) İngiltere'nin güneyinden buraya gelmiş. 20'li yaşlarda. Kısa boylu ve ufak tefek bir adam. Boyu omzuma geliyor. Ayağında botlar, üzerinde kamuflaj giysileri var. Mavi gözlü, açık tenli ve 16 yaşında gösteriyor.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre Sam, IŞİD'le çarpışırken kolundan vurulmuş.

Suriye'nin kuzeydoğusunda Kürt Halk Savunma Güçleri ya da YPG, IŞİD'den geri aldığı topraklarda tutunma mücadelesi veriyor.

YPG, özellikle Kobani'de koalisyon güçlerinin hava saldırısı desteğiyle önemli başarılar elde etti ancak IŞİD, cephede silah ve adam üstünlüğünü elinde tutuyor.

Bu nedenle aralarında Sam'in de bulunduğu çoğu deneyimsiz yabancı gönüllü geri saflardan ön saflara gönderildi.

Sam gülerek "Sadece sıyırdı. Keskin nişancı değildi" diyor.

Ben gülmüyordum. Keskin nişancı olsaydı – ki IŞİD saflarında hepsi usta çok sayıda keskin nişancı var – Sam karşımda konuşuyor olamazdı. Büyük ihtimalle bu bir kalaşnikoftan seken bir kurşundu.

Ülkesinde ofis işi yapıyormuş. Yabancılar için dünyanın en tehlikeli yeri olan Suriye'de ise, Orta Doğu'nun en kabiliyetli savaşçılarıyla karşı karşıya.

Yeterli donanımı yok. YPG'nin bir eğitim kampı var. Kurs bir-buçuk haftalık. Derslerin çoğu Kürt milliyetçiliğine odaklı. Bırakın temel savaş kurallarını, neredeyse ilk yardımı bile öğrenmeye zaman kalmıyor.

Onu buraya "IŞİD'in yaratığı dehşetin getirdiğini, sadece buradaki varlığının bile Kürtlerle bir dayanışma göstergesi olduğunu ve mücadelelerine dikkat çekmesini umduğunu" söylüyor.

Sam tedavisinden hemen sonra yeniden cepheye döneceğini söylüyor.

Başka insanların savaşlarına katılan gönüllülerin farklı nedenleri var.

 

'Kesik baş fotoğrafını gördükten sonra..'

 

Ama görüştüğüm tüm gönüllüler, IŞİD'in eylemlerinden dehşete düştüklerini söylüyor.

Jim eski bir İngiliz askeri. Ordudan ayrılmış, Londra'da öğretmen olmuş. Öğretmenliği bırakıp IŞİD'e karşı savaşmaya gelmiş.

"Buraya, bir IŞİD savaşçısının elinde bir kadının kesik başıyla sırıtarak poz verdiği fotoğrafı gördükten sonra gelmeye karar verdim. Bu fotoğrafı gördüğüm zaman, buraya gelip katkı yapmanın mümkün olduğunu bilmiyordum ama kendimi mecbur hissettim" diyor.

Maisa adlı başka bir İngiliz gönüllü, buraya gelmeden önce büyük bir bankada işe başlamak üzereymiş. IŞİD'in dünyanın gözü önünde bu kadar güç kazanmasına seyirci kalamadığını söylüyor.

Aralık'tan buraya gelmeden önce, askerlik geçmişi olmasına rağmen hiç savaş tecrübesi olmamış. Aynı saflarda savaştığı Amerikalılar ve Fransızlar tarafından eğitildiğini anlatıyor, "Kuşkusuz, biraz kendini bilmediğiniz bir şeyin içine atma durumu var" diyor.

İki gönüllü de bu ayın başlarında IŞİD'e karşı savaşırken ölen İngiliz olan "Konstandinos" lakaplı Eric Scurfield'le birlikte savaştı.

 

'Yılanın başını burada ezeceksiniz'

 

Gönüller arasında egemen olan bir başka kanı da, kendi hükümetlerinin IŞİD'e durdurmak için yeterince çaba harcamadığı.

Eski bir Amerikalı deniz piyadesi olan Peter, "Ülkemi seviyorum. Ama yılanın başına burada kesmezseniz – burada demekle Batı Irak, Kuzey Suriye hatta Ürdün ve Lübnan'ı kast ediyorum – burada durdurmazsanız, var gücünüzle savaşmazsanız, dünyanın her yerinde, yakında size en yakın camide!"

Onunla daha beş gün öncesinde IŞİD'in elinde olan Tel Brak'ta karşılaştım.

Burada dükkanlar terk edilmiş. Tüm duvarlarda IŞİD'in yazıları var ve tabii ki tüm siviller kaçmış. Peter, kasabadaki savaşın çok şiddetli olmadığını söylüyor. Ancak kasabanın bazı bölümleri tamamen harabeye dönmüş durumda.

Kasabanın girişindeki bir yazıda "İslam Halifeliği, Batı'nın demokrasisinden iyidir" yazıyor.

 

'Ömrümüz boyunca bizi izleyecekler'

 

El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'nden kalan başka bir tabelada, hicablı bir kadın karikatürünün altında, "Hicab sizi cehennemden kurtaracak" diyor.

Saçları açık Kürt kadınlar, tabelanın üstüne çarpı işareti koyuyor.

Batılı hükümetler, IŞİD'in saflarında savaşanlarla, IŞİD'e karşı savaşanları kolay ayıramıyor. Başka bir ülkenin topraklarında silah taşımak son derece şüpheli bir durum olarak görülüyor.

Peter'ın tanıdığı bir savaşçı, ABD'ye dönerken ikisi FBI'dan altı ajan tarafından sorgulanmış. "Günün birinde geri dönersem bütün hayatım boyunca izlenme listesinde olacağım, telefonlarımı dinleyecekler" diyor.

Belki gerçek durum böyle olmayabilir. Zira, dönen İngiliz savaşçılar sorgulanıp bırakıldılar. Hükümetler, adam kaçırma ve baş kesme vakaları nedeniyle vatandaşlarını Irak ve Suriye'ye gitmekten caydırmaya çalışıyor.