IŞİD’den ayrılan 21 yaşındaki Fransız kadın, örgütte bulunduğu süreçte yaşadıklarını Fransız haber ajansı AFP’ye anlattı. IŞİD'in dine dayanarak kadınları satın aldığını söyleyen 'Nadya', “İslam’ı çok az uyguluyorlar. Kuran’ı çok az okuyorlar. Çoğu İslam’a geçmiş. İslam’ı bir yıldır biliyor. IŞİD’le işbirliği yapan kadınlar ise sadece savaşçıların cinsel arzularını tatmin ediyor. Biz kadınlar erkeklerin malı olduğumuzu biliyoruz. Ellerinde bir liste var; esmer istiyorum, sarışın istiyorum. Bu yaşta istiyorum” diye konuştu.
AFP'den Fulya Özerkan’ın “böylesi bir izinle ilk kez gerçekleştirildiği” belirtilen görüşmesinde, Fransız genç kadın, IŞİD idaresi altındaki hayata ilişkin önemli iddialarda bulundu.
IŞİD üyelerinden internetteki sohbet odalarında etkilenen ve geçen bahar örgütün Suriye’nin kuzeyinde bulunan fiili başkenti Rakka’ya giden kadın, “Allah kanunlarının uygulandığı bir toprağa göç etmek istediğini, fakat kendini kadınlara bir nesne olarak yaklaşılan ve gerçek İslami değerlerin uygulanmadığı vahşi bir dünyada bulduğunu” söyledi.
Güvenlik gerekçesiyle gerçek adı açıklanmayan Nadya, hikâyesini, “Batı’nın bize karşı olduğunu ve Daeş’in halifelik olduğunu söyleyen genç kızların gözlerini açmak için konuşuyorum” diyerek anlatmaya başladı.
İnternette tanıştığı IŞİD üyelerinin gönderdiği 1800 euro tutarında sahte bir çekle 4 Mart'ta Fransa’dan İsviçre’ye geçip, oradan da Türkiye’ye gelen genç kadını İstanbul’da iki kişi karşılamış. Otobüs bileti alıp Şanlıurfa’ya gönderilen Nadya, burada da iki kişi tarafından karşılanmış. Beraberindeki teröristlerle dikenli tellerden atlayarak sınırdan geçmişler ve o dönem IŞİD’in elinde bulunan Tel Abyad’a, sonra da Rakka’ya gitmişler.
Rakka’ya 7 Mart’ta ulaşan Nadya, birkaç kadınla birlikte bir eve hapsedilmiş. “Evden çıkmak istiyorsa evlenmek zorunda olduğunu ve aksi taktirde hayatı boyunca evde kalacağını” söylediklerini anlatan kadın, iki hafta sonra, anadili Fransızca olan bir IŞİD üyesiyle evlenmeyi kabul etmiş.
“Ailenizi aramanıza izin verilmiyor. İnternetiniz yok ve her şey yasak” diyen Nadya, evlendikten bir gün sonra evliliğini sonlandırmış ve iki Fransız kadınla yaşamaya başlamış.
Geçmişte kuzeninin radikal dincilerle ilişkisi konusunda ifade verdiği Fransız istihbaratıyla bağlantıları olduğu gerekçesiyle hapse atıldığını anlatan kadın, iki buçuk hafta yeraltı hücrelerinde işkence gördükten sonra suçsuz bulunarak serbest bırakılmış.
Görüşmede 3 aylık süreç boyunca yaşadıklarını, “İslam yoktu… Kuran yoktu. Sadece silah ve bir tür savaş hayali kuran üniformalı insanlar vardı. Bunun sadece tanrıyı memnun etmek için olduğunu söylüyorlar. Ama dine dayanarak bizi satın alıyorlar” ifadeleriyle aktaran Nadya, örgütten ayrılmasına izin verildiğini ve hatta Türkiye sınırına götürüldüğünü öne sürdü.
IŞİD idaresindeki yaşama ilişkin bilgiler veren Nadya şunları anlattı:
“İslam’ı çok az uyguluyorlar. Kuran’ı çok az okuyorlar. Çoğu İslam’a geçmiş. İslam’ı bir yıldır biliyor. IŞİD’le işbirliği yapan kadınlar ise sadece savaşçıların cinsel arzularını tatmin ediyor. Biz kadınlar erkeklerin malı olduğumuzu biliyoruz. Ellerinde bir liste var; esmer istiyorum, sarışın istiyorum. Bu yaşta istiyorum.”
Aşırı radikalleşen militanların Kuran'dan çok kalaşnikov hayali kurduğunu görüp hayal kırıklığına uğrayan Nadya, 1 Haziran'da Türkiye'de gözaltına alındı ve salı gecesi ülkesine gönderildi.
Genç kadın, "Fransa'da yaşıtım olan diğer genç kızlar gibi düzgün yaşamak istiyorum. Dışarı çıkabilmek ve güneşi görüp havayı hissedebilmek çok ilginç olacak" diyor.
Haberde, Fransız genç kızın ülkesine gönderildiği gibi gözaltına alındığı belirtiliyor.