IŞİD'in hızlı yükselişi

IŞİD'in hızlı yükselişi

Suriye'deki iç savaşın başlamasından iki yıl sonra yaz aylarında, Batı, Suriye'ye müdahale edip etmeme konusunda tereddüt içindeyken, çeşitli insan hakları örgütleri IŞİD örgütünün sorumlu olduğu cinayet ve katliamlara ilişkin raporlar yayınlamaya başladı. Raporlarda, insanların ya uykudayken öldürüldüğü ya da sudan sebeplerle vurulduğuna yer veriliyordu. Son altı aydır ise örgüt dünyaya dehşet saçıyor. Bunda en büyük rolü oynayansa, Fransızca ve İngilizce dillerindeki konuşmalarla internette yayınlanan esirlerin öldürülme anına ilişkin görüntüler.

Oysa örgüt bölgede 10 yıldan fazla süredir aktif. IŞİD, başlarda El Kaide'nin Irak'taki kolu olarak öne çıktı. 2003 yılında Amerikalılar Irak'ı işgal edip, Saddam Hüseyin'i devirdiğinde Saddam'ın istihbarattan, orduya kadar yüksek pozisyonlarda görevli yandaşları da kamu hizmetlerinden uzaklaştırıldı. Sünni generaller, subaylar, askerler ve memurlar dışlanmaya başladı. Almanya'nın Mainz kentinde bulunan Arap araştırmaları Merkezi'nden Günter Meyer, bunun örgütün güçlenmesinde katalizör etkisi yaptığı kanısında. Meyer,“Amerikalıların yaptığı en büyük hata, Saddam Hüseyin yanlılarının kamusal alandan uzaklaştırılması oldu. Saddam yanlılarının bazıları üst düzey subaylardı, işgalden sonra bir anda kendilerini sokakta buldular. Bunların büyük bir kısmı Musul'un ele geçirilmesinde IŞİD'e destek oldu. Aynı zamanda Irak'ta IŞİD'in elde ettiği askeri başarıların da arkasında bu kişiler var" diyor.

Irak El Kaidesi ile başladı

Saddam yanlıları Amerikan birliklerine karşı direniş göstermek için örgütlendi ve Ebu Musab Zerkavi liderliğinde Irak El Kaidesi kuruldu. Irak, cihatçıları bir mıknatıs gibi kendisine çekerken, 2006 yılında Zerkavi'nin öldürülmesinden sonra örgüt de ismini ‘Irak İslam Devleti' olarak değiştirdi. 2013 yılında Suriye'deki iktidar boşluğundan istifade eden örgüt genişledi ve bu kez ‘Irak Şam İslam Devleti' yani IŞİD adını aldı. El Kaide'nin Suriye'deki kolu olan El Nusra ile işbirliği içerisinde olan IŞİD, bu örgütle de köprüleri atarak bağımsız hareket etmeye başladı. Ebu Bekir El Bağdadi liderliğindeki IŞİD, Suriye, Irak, Filistin toprakları ve Lübnan'ı da içine alacak bir hilafet devleti kurma amacı güdüyor. Mainz Arap Araştırmaları Merkezi'nden Günter Meyer şunları söylüyor: “Suriye'nin kuzeydoğusunda yavaş fakat emin adımlarla ilerlenen süreç örgüt için bir dönüm noktası oldu. Haziran ayında Musul'un kontrolünün ele geçirilmesi IŞİD'in gerçek doğum anı oldu. Musul'un ele geçirilmesi, sadece Merkez Bankası'nın rezervlerine veya en modern Amerikan silahlarına sahip olmak anlamına gelmedi. Aynı zamanda hapisten kurtarılan 2 bin 500 İslamcı militan da IŞİD'e katıldı.”

Mali kaynak yarattı

2014 yılında ise Bağdat'a doğru ilerleyen IŞİD, Irak ordusu askerlerinin kaçması sonucu en modern teknolojilere ve silahlara sahip oldu. Örgüt, nüfuz ettiği bölgelerde hilafet devleti ilan ederken, şeriatı da uygulamaya koydu. Bölgedeki Hristiyanlar ve Yezidiler ya yerlerinden edildi, ya öldürüldü ya da köleleştirildi. Öte yandan örgüte Avrupa'dan da genç Müslümanlar ve Müslümanlığı sonradan kabul edenlerden katılım ve destek var. Örneğin Almanya'dan 550 kişinin IŞİD saflarında savaşmak üzere bölgeye gittiği sanılıyor. IŞİD için cephede toplam 50 bin kişinin savaştığı tahmin ediliyor. IŞİD'in üyelerine vaat ettiği yüksek gelirin örgüte katılımı teşvik ettiği tahmin ediliyor. Zira petrol ve doğalgaz alanlarını ele geçiren örgüt, işgal ettiği kentlerde vergi ve gümrük alıyor, esirler için fahiş miktarda fidye talep ederek mali bakımdan kaynak yaratıyor. Çeşitli tahminlere göre, örgütün günlük geliri 1 ila 3 milyar euro arasında değişiyor.

IŞİD'e karşı Batı'nın desteğiyle Kürt peşmerge birliklerinin güçlendirilmesi, PYD'ye bağlı birliklerin silahlı mücadelesi ve uluslararası koalisyon öncülüğünde yapılan havadan bombardımanlar, örgütün topraklarını genişletmesini şimdilik durdurdu. Ancak uzmanlar arasında, örgüte karşı gerçek zaferin ancak bölgedeki ılımlı Sünnilerin birlik oluşturup direnişe geçmeleri ile mümkün olabileceği görüşü hâkim.