İslamcı terör örgütü IŞİD’in esir aldığı Ezidi kadın ve çocukları Gaziantep’te kurulan bir büro üzerinden sattığı iddiaları üzerine açılan dava 16 günde beraatla bitti. Gaziantep Barosu duruşmaya çağrılmadı. Para transferini gösteren binlerce Arapça makbuzun tercümesi karardan sonra mahkemeye gönderildi.
Alman NDR ve SWR kanalları Kasım ayında IŞİD tarafından esir alınan Ezidi kadınların Gaziantep’te para karşılığında köle gibi satıldığını gösteren videolu bir haber yayımladı. Bunun üzerine Gaziantep Barosu tarafından konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Savcılığın başlattığı soruşturma çerçevesinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğü harekete geçerek videoda pazarlığın yapıldığı iş merkezine baskın düzenledi.
Baskında 370 bin dolar , çok sayıda yabancı pasaportun yanı sıra Türkiye-Suriye arasında milyonlarca dolarlık para transferlerinin yapıldığına dair 1768 sayfalık Arapça makbuz bulundu. Ezidi kadınları para karşısında sattıkları iddia edilen 6 Suriyeli hakkında Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Terörizm Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet’ ile ‘IŞİD terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla dava açıldı.
Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması 31 Aralık 2015’te görüldü. Sanıklar tercüman aracılığıyla verdikleri ifadelerinde; Suriye’de bankacılık sisteminin çöktüğünü, bu nedenle Türkiye ile Suriye arasında para transferinin yapılması için taraflar arasında aracılık yaptıklarını öne sürdü. IŞİD’e para aktardıkları yönündeki suçlamayı reddeden sanıklardan Omar D. ifadesinde, “IŞİD terör örgütü ile bir alakam yoktur. Çalıştım şirket Suriye’deki iç kargaşa nedeniyle Türkiye’den Suriye’ye veya Suriye’den Türkiye’ye gönderilecek olan paraların muhataplarına ulaşması için aracılık yapan bir şirkettir. Karşılığında cüzi bir miktar komisyon alarak işleri yürütürüz. Herhangi bir terör örgütüne para gönderilmesi söz konusu değildir” dedi. Diğer 5 sanık da benzer ifade verdi.
Hürriyet’ten İdris Emen’in haberine göre dava, 15 Ocak 2016’da görülen 2. duruşmada beraatla sonuçlandı. Kararda beraatin gerekçesi şöyle açıklandı: “Sanıklar hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘6415 sayılı Yasa’ya muhalefet’ suçlarından ayrı ayrı kamu davası açılmış ise de sanıkların müspet suçu işlediklerine dair iddia dışında cezalandırılmasına yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmaması sebebiyle beraatına...”
Terör örgütü IŞİD’in esir aldığı ve para karşılığında sattığı Ezidi kadın ve çocuklara ‘1 numaralı köle’, ‘2 numaralı köle’ şeklinde rumuzlar verdiği görüntülerde yer alıyor. Rumuz daha sonra kadının fotoğrafına ekleniyor. Kadının çocuklarıyla beraber çekilen fotoğrafları var ise onlar da siteye ekleniyor. Daha sonra fotoğrafın altına kadınlar için belirlenen fiyat yazılıyor.
Ezidi kadınları almak isteyenler IŞİD’le anlaştıktan sonra para transferi için uygun bir mekân belirleniyor. İddiaya göre IŞİD’in istediği para Gaziantep’te bulunan sözkonusu büroya teslim ediliyor. Ödeme yapıldıktan sonra esir alınan Ezidi kadınlar Irak’ta bulundukları yerden serbest bırakılıyor.
Davaya müdahil olmak için talepte bulunmalarına rağmen duruşmaya çağırılmadıklarını ve beraat kararını tesadüfen öğrendiklerini söyleyen Gaziantep Barosu İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Mehmet Yalçınkaya şu açıklamaları yaptı:
“Ezidi kadınların Gaziantep’te satıldığı yönündeki haberlerin medyada yer alması üzerine baro başkanımız Bektaş Şarklı konuyla ilgili bizzat suç duyurusunda bulundu. Davaya müdahil olmak istedik. Ancak duruşmalara çağırılmadık. Tesadüfen davanın beraatla sonuçlandığını öğrendik. Mahkeme polisin ele geçirdiği ve delil sayılabilecek dökümanları incelemeden beraat kararını vermiş. Davanın 16 günde, 1768 sayfalık dökümanın beraat kararından sonra mahkemeye sunulması etkin bir yargılama yapılmadığını gösterir.”
Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı da “Gaziantep Barosu olarak kamu adına dosyanın takipçisi olacağız. Temyiz süreci başlatacağız” dedi.
Yasadışı para transferinin gerçekleştiği belirtilen büroya yapılan polis baskınında 1768 adet Arapça para makbuzu ele geçirildi. Türkiye ile Suriye arasındaki yapılan kayıtdışı para transferini göz önüne seren makbuzların yeminli tercüman tarafından yapılan tercümesi dava beraatle sonuçlandıktan 12 gün sonra 27 Ocak 2016’da mahkemeye gönderildi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü tarafından elde edilen, Hürriyet’in ulaştığı Arapça makbuzlar, Türkiye - Suriye arasında bir seferde 550 bin dolara kadar kayıtdışı para transferi yapıldığını gösterdi.
Dava dosyasına giren para makbuzları sadece tek bir firmanın Türkiye- Suriye arasında milyonlarca dolarlık para transferi yaptığını gösterdi. Suriye’de bankacılık sistemi tamamen çöktüğü için Türkiye-Suriye arasındaki para transferi, ‘kuyumcu sistemi’ denilen yöntemle şöyle gerçekleşiyor: Para transferi 2 ülkede bulunan döviz büroları veya şirketlerce küçük meblağlar karşılığında yapılıyor. Örneğin Gaziantep’te bulunan bir kişi Halep’e para transfer etmek istediğinde her iki şehirde şubesi bulunan bir şirkete başvuruyor.
Şahıs, transfer etmek istediği parayı Gaziantep’teki şubeye teslim ettikten sonra Halep’te parayı alacak kişinin kimlik bilgilerini veriyor. Gaziantep’teki şube Halep şubesine parayı teslim aldığını bildiriyor. Halep’te bulunan şahıs şirketin Halep şubesine giderek parayı elden teslim alıyor. Transfer sonrasında her iki şube tarafından transferin gerçekleştirildiğine dair Arapça makbuz tutuluyor. Makbuzda parayı transfer eden şahısın ismi, parayı teslim eden şahısın ismi ve transfer edilen paranın miktarı yer alıyor.