Dünyanın en popüler fotoğraf paylaşım uygulaması olan Instagram, yeni mesleklere de kapı açıyor. İşinden istifa ederek şirketler için Instagram’dan fotoğraf paylaşamaya başlayan Sezgin Yılmaz’ın kareleri birkaç saat içerisinde 500 bin kişiye ulaşıyor.
Hürriyet'ten Ahmet Can'ın haberine göre, "Instagram'da herkes gibi sıradan fotoğraflar paylaşırken yeni bir mesleğin doğuşunu farkettim. İşimden istifa ettim. Şimdi tüm zamanımı Instagram fotoğrafçılığına ayırıyorum” diyen Sezgin Yılmaz’a (@sezyilmaz) Yedek bataryasını yanından ayırmadan, dijitalle beraber çökmeye başlayan fotoğrafçılık mesleğine yeni bir boyut kazandırıyor.
Sezgin Yılmaz, Instagram’ı ilk keşfedenlerden biri değil. Hatta kendisi Instagram’ı oldukça geç keşfeden bir üye. 2012’de Instagram’a katılan ilk profilini açtığında herkes gibi gündelik fotoğraflar paylaşıyordu. Ancak üniversite eğitimini görsel iletişim üzerine yapan Yılmaz, Instagram’ın bir meslek olabileceğinin farkına varmasının ardından insanların daha çok sevebileceği fotoğrafları çekmeye başlamış. Yılmaz, yeni bir mesleğin doğuşunu şu şekilde anlatıyor: “İlk Instagram’a girdiğimde para kazanabileceğim aklımdan ucundan bile geçmiyordu. Ancak yurtdışında bazı örnekleri gördükten sonra Instagram’a bakışım değişti. Üniversiteden öğrendiklerimi Instagram ile birleştirdim. Sonrasında işin Türkiye’de tutabileceğini görünce ciddi bir çalışma başlattım. Instagram’daki popüler fotoğrafların bulunduğu sayfalara çok uzun süre çalıştım. İşimden istifa ettim.”
Yaklaşık 650 bin takipçiye sahip olan Yılmaz’ın paylaştığı fotoğraflar ortalama 30 bin kişi tarafından paylaşılıyor. Fotoğrafların gösterimi ise yaklaşık yarım milyon kişiye kadar ulaşıyor. Bu durumun şirketlere çekici geldiğini söyleyen Yılmaz, şirketler için paylaştığı fotoğrafların birkaç saat içinde 500 bin kişiye birden gösterildiğini söylüyor. Yılmaz, “ABD’de bu işi yapanlar fotoğraf başına 2 bin dolardan başlayan ücretler kazanıyor. Türkiye’de ise bu rakam 750 lira ile 2 bin lira arasında değişiyor. Türkiye’deki şirketler bu işin yeni yeni farkına varmaya başladı. Bu yüzden yaptığım iş, bu yıl ve gelecek yıllarda daha fazla değerlenecek” şeklinde konuşuyor.
İşin sadece Instagtam’da fotoğraf paylaşmaktan ibaret olmadığını söyleyen Yılmaz, takipçilerini memnun edebilmenin çok zor olduğunu ileri sürüyor. Yılmaz, “Çok fazla reklamın ön planda olduğu veya çekim kalitesinin düşük olduğu fotoğraf kareleri takipçi sayımı olumsuz etkiliyor. Olumsuz yorumlar alıyorum. Takipçi sayım düşüyor. Ayrıca bir gün içerisinde 8’den fazla fotoğraf paylaşmıyorum. Fotoğrafları her üç saatte bir paylaşmaya çalışıyorum. Bunun için gece bile alarm kurarak kalkıyorum ve fotoğrafları Instagram’a yüklüyorum. Sonuç olarak bu pahalı bir spor. Ekipmanların yanı sıra sıkça seyahat yapmak zorunda kalıyorum. Şu anda tüm zamanımı Instagram’da fotoğraf paylaşmak için harcıyorum. Tek bir kare için bile saatler boyunca beklediğim zamanlar var. Sıradan fotoğraflar paylaşmıyorum. Zaten diğer Instagram kullanıcılarıyla bir fark yaratmasaydım şu anda bu mesleği yapamazdım” diyor.
TÜRK takipçilerinin yanı sıra yabancı takipçilerinin de bulunduğunu ifade eden Yılmaz, Türklerin tarihi, yabancıların ise modern fotoğrafları sevdiğini belirtiyor. Yılmaz, “Örneğin, İstanbul’daki kız kulesi veya tarihi yarımada fotoğrafları 30 binden fazla beğeni alıyor. Yabancılarda ise en fazla beğenilen fotoğraf Eyfel Kulesi ve New York’daki gökdelenler oluyor” diye konuşuyor.