İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Beyoğlu'nda Sosyalist Parti (SP) üyesi 3 kişiye işkence yaptıkları iddiasıyla 48 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 5 polis memurunun beraatine karar verdi.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi 'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan polis memurları gelmedi.
Sanıkları avukat Halil İbrahim Koca'nın temsil ettiği duruşmada, işkence gördükleri iddia edilen SP üyesi 3 kişinin avukatı Sinan Varlık da hazır bulundu.
Duruşmada söz alan avukat Varlık, savcılığın mütalaasına katılmadıklarını belirterek, “İddia makamı, savunma koşulları bulunduğundan dolayı TCK'nın 25/1. maddesi gereğince sanıkların beraatini talep etmiştir. Meşru savunma olabilmesi için öncelikle bir saldırının olması gerekir. Olaya bakıldığında öyle bir saldırı söz konusu değildir” dedi.
Olayda müvekkillerinden birinin kolunun, birinin burnunun kırıldığını, diğer müvekkilinin de başından yaralandığını aktaran Varlık, “Polislerin yaralanma durumlarına bakıldığında, mağdurların yaralarının ağırlığına karşın hafif nitelikte olduğu görülmektedir. Polislerin hem sayısının fazla oluşu, hem de silahlı oluşları göz önüne alındığında, savunma sınırları içinde kaldıkları söylenemez” ifadesini kullandı.
Mağdurların yaralı hallerine göre işkence suçunun oluştuğunu öne süren Varlık, sanıkların işkence suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Söz alan sanık avukatı Halil İbrahim Koca ise mütalaaya katıldıklarını ve müvekkillerinin, kanunların kendilerine tanıdığı haklar doğrultusunda davrandığını belirterek, “Polislerin kendileri de yaralanmıştır. Mağdurların hakkında da dava açıldığı hususunun göz önüne alınarak, müvekkillerimin, zor kullanma yetkisi sınırı içinde davrandıkları ve sınırı aşmadıklarına dikkat edilsin. Beraatlerine karar verilsin” diye konuştu.
İşkence suçundan söz edebilmek için işkencenin sistematik ve sürekli olması gerektiğini ifade eden Koca, “Olayımızda böyle bir durum söz konusu değildir” dedi.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, polis memuru sanıklar Cihan Saraç, Osman Tozan, Recep Koç, Emre Hakim Çavuş ve Habip Karadelioğlu hakkında “işkence” suçundan dava açıldığını hatırlatarak, olayın oluş şekline göre sanıkların kanunun hükmünü yerine getirdiklerinin ve yetkili bir merciden verilen, yerine getirilmesi de görev gereği zorunlu olan emri uyguladıklarının anlaşıldığını ifade etti.
Mahkemeye heyeti, bu gerekçelerle sanıkların ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.
Polis memurları Cihan Saraç, Osman Tozan, Recep Koç, Emre Hakim Çavuş ve Habip Karadelioğlu, 5 Mart 2009'da Beyoğlu Ömer Avni Mahallesi'nde bekleyen SP üyesi Ufuk Özgün Erhan, İbrahim Doruk Balkan ve Ufuk Göllü'ye kimlik sormuş ve daha sonra aralarında tartışma yaşanmıştı.
Yaşanan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonrası, Ufuk Göllü'nün burnu, Ufuk Özgün Erhan'ın da sol bileği kırılırken, İbrahim Doruk Balkan ise hafif yaralanmıştı. Polisler tarafından bu kişilerle ilgili olarak, “3 kişinin kendilerine saldırdığı ve yaraladıkları” iddiasıyla tutanak tutulmuştu.
Dönemin Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, polislerin “zor kullanma sınırını aşıp, işkenceye varacak şekilde kasten yaralama eylemini gerçekleştirdikleri, kelepçeledikten sonra biber gazı sıkarak kasten yaralama eylemine devam ettikleri ve bu eylemin polis aracında da sürdürüldüğü” belirtilmişti.
İddianamede sanıkların, mağdur İbrahim Doruk Balkan'a yönelik “işkence” suçundan 4,5 yıl ile 18 yıl, mağdurlar Ufuk Göllü ve Ufuk Özgün Erhan'a yönelik de ikişer kez “ağırlaştırılmış işkence” suçundan 16 yıl ile 30 yıl olmak üzere toplam 20,5 yıl ile 48 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenmişti.