HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan, 2017 Bütçe Görüşmeleri’nde Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHK) bütçesi üzerine yaptığı konuşmasında Adalet Bakanlığı’nın “İşkence yoktur” açıklamalarının gerçekle bağdaşmadığını savunarak iki kolu olmayan Ergin Aktaş’ın tek kişilik hücrede tutulması ve ağır hasta olan Sibel Çapraz’ın hala tutuklu olmasını örnek gösterdi. Özkan, “İşkence bir yasama faaliyetleri halen devam eden bir siyasi liderin ilettiği metnin sansürlenerek ifade özgürlüğünün elinden alınmasıdır” ifadelerini kullandı.
"Hükümetin kendi kurduğu kuruma tahammülü yok” diyen Özkan’ın konuşması şöyle:
İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu sorunlu bir kuruluş metnine sahip. Sorunlu kuruluş metninin yanında hayal kırıklığı yaratan bir başka durum da kuruluş sürecinde sivil toplum kuruluşlarının uyarılarının göz ardı edilmesidir. Bu kurumun kuruluş aşamasında, başta İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) üyesi olan kuruluşlar olmak üzere yıllardır sivil alanda insan hakları mücadelesi veren birçok kurumun görüşü görmezden gelinmiştir. Ancak kuruluşta bu görmezden gelinme hali KHK de görmezden gelinmemiş ve İHOP üyesi İnsan Hakları Araştırmaları Derneği sorgusuz sualsiz kapatılmıştır.
Kuruluşu esnasında her şeyi göze alarak kurulan TİHEK çalışmalara başlamak konusunda aynı heyecanı aynı hızı gösterememiştir. Aylar önce kurulmasına ve 2 Haziran 2016 tarihinde üye olmak için başvurularının son bulmasına rağmen bugün halen kurum çalışır vaziyette değildir. Öte yandan kurumun internet sitesini incelediğimizde kurumun işlevsizliğini görebilmekteyiz. Bu bize hükümetin insan hakları konusunda o kadar tahammülsüz olduğunu göstermektedir ki kendi eliyle kurduğu kuruma bile tahammül gösterememekte, ‘Kurum benim aleyhime bir şey söyler mi tedirginliği yaşamaktadır’
Hükümetin insan hakkı ihlalleri hususunda sıkıntı yaşayacağını düşünmesi de gereksiz değildir. AKP Hükümetleri geldikleri dönemden itibaren hak ihlalleri noktasında Türkiye’nin kuruluşundan sonra geçen doksan senede bile eşi görülmemiş hak ihlali örnekleri sergilemiştir. 2015 senesinden bugüne Kürt illerinde ilçelerinde bu ihlaller zirve yapmıştır. Yakılan yıkılan evler göç etmek zorunda kalan yurttaşlar bir tarafa Türkiye’de artık bir şehir yoktur: Şırnak! Bu süre zarfında tanık olduğumuz çok fazla olay ve hak ihlali var. Taybet Ana’nın katledilmesini ve cenazesinin sokak ortasında bırakılmasını özellikle hatırlatmak isterim.
Adalet Bakanlığının cezaevlerinde işkence yoktur söyleminin gerçekle bağdaşmadığını belirtmek isterim. Öncelikle İşkence nedir? Sayın Bakanın işkence yoktur söyleminde kastettiği işkence kelimesinden aynı şeyi anlamadığımızı düşünüyoruz. İşkence insanları asit kuyularına atmak filistin askılarında bekletmek ve daha birçok örneğini verebileceğimiz işkence yöntemleri değildir sadece. İşkence iki kolu olmayan Ergin Aktaş'ın hücrede tutulmasıdır. İşkence 15 ayrı yerden ameliyat olan Sibel Çapraz’ın halen tutuklu olmasıdır. İşkence 300’ü hasta tutsağın halen tahliye edilmemesidir. İşkence Bakanlık tarafından cezaevlerine gönderilen genelge ile birlikte idarenin keyfi ve hukuksuz bir tutsakları darp etmesi, sağlık hakkından mahrum bırakması dışarı ile olan tüm iletişimini kesmesidir. İşkence bir yasama faaliyetleri halen devam eden bir siyasi liderin ilettiği metnin sansürlenerek ifade özgürlüğünün elinden alınmasıdır.
İnsan hakları odaklı çalışan uluslararası kurumların son bir yıldır yaptıkları açıklamaların odağı Türkiye’deki ağır insan hakkı ihlalleri olmuştur. Raporların ortak noktası darbe girişimi bahanesiyle ülkede hukuktan ve haktan söz edilemediğidir. Özellikle kanun hükmünde kararnamelerin insan haklarına iç hukuka uluslararası mevzuata açık aykırı olduğu yine bahsettiğimiz raporlarda ele alınmıştır.
İnsan hakkından bahsederken 10 milletvekilinin tutukluluğu ortadayken konuşmalarımız havada kalıyor. Bu ülkenin bir arada yaşamını zorlaştırıyorsunuz yurttaşların bir arada yaşama azmini kırıyorsunuz. Sizden isteğimiz bu yanlıştan bir an önce dönmeniz yoksa ilerleyen günler bize acı ve gözyaşı getirmeye devam edecektir. Yaptım oldu diyerek sadece kendinizi kandırırsınız sonuçta gerçek tekdir ve herkes bunu bilmektedir.