Neredeyse tüm Türkiye, 16 Nisan’da yapılacak referanduma kilitlenmişken, NASA çalışanı Serkan Gölge, İskenderun Cezaevi’ndeki tek kişilik hücresinde 17 Nisan’ı bekliyor. Aleyhindeki tek delil 1 dolar alan Gölge, sekiz ay sonra ilk kez o gün, hâkim karşısına çıkacak.
Tüm bu yaşananlarla ilgili olarak "Hayretler içindeyim" diyen eşi Kübra Gölge, geçen yaz her yıl olduğu gibi aile ziyareti için Hatay’a geldiklerini, 23 Temmuz’da tam ABD’ye dönmek için evden çıktıklarında, sokakta beliren iki sivil polisle hayatlarının altüst olduğunu anlatıyor. Polisler Serkan Gölge’yi, "NASA’da değil, CIA’de çalıştığı, FETÖ’de çok önemli kripto görevde" olduğu yönündeki ihbar üzerine gözaltına alıyorlar.
Gözaltında tutulduğu 14 gün boyunca yedi kez sorgulanan Gölge’nin ifadesindeki tek kaydedeğer nokta, Gölge’nin bundan 20 yıl önce Hatay’da Gülen cemaatine yakın bir dershaneye gitmiş olması ve Fatih Üniversitesi’nde okumuş olması.
Polisin yaptığı aramada Gölge ailesinin valizlerinde herhangi bir suç delili bulunamadı. Öte yandan, misafir oldukları evde bulunan 1 dolarlık banknot, iddianameye Serkan Gölge aleyhindeki tek delil olarak girdi.
İki çocuk babası, 37 yaşındaki Gölge, "FETÖ" üyeliği suçlamasıyla sekiz aydır İskenderun Cezaevi’nde. Altı aydır da hiçbir gerekçe gösterilmeden tecritte tutuluyor.
Bu arada, avukatının yaptığı talep üzerine, Serkan Gölge’nin tutuklanmasına neden olan ihbarın bir akrabaları tarafından yapıldığı öğrenildi. Kübra Gölge, buna göre, ihbarı Serkan Gölge’nin kız kardeşinin kaynının yaptığını, kız kardeşle bu kişi arasında mal yüzünden husumet bulunduğunu söyledi. Kübra Gölge "Kötü insanların gerçekten olduğuna inandım. Bu, korkunç bir şey!" diyor.
2003 yılında kazandığı fizik doktorası bursuyla ABD’ye giden Gölge son 3 yıldır NASA’da "kıdemli biliminsanı" olarak çalışıyor, uzaydaki radyasyonun uluslararası hava üssündeki insanların bedeni üzerindeki etkilerini araştıran ekipte yer alıyordu.
Hem Türk hem ABD vatandaşı olan Serkan Gölge'nin hikayesi New York Times gazetesi tarafından da haberleştirilirken, gazeteye konuşan bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi "Gölge'nin durumuna ilişkin endişemiz sürüyor, konuyu Türk yetkililerle görüşmelerimizde gündeme getirdik" demişti. Kübra Gölge’nin verdiği bilgiye göre ise, yaşadıkları Teksas eyaleti Senatörü Gene Green de ABD'deki Türk büyükelçisi Serdar Kılıç'a bir mektup yazarak Serkan Gölge'nin bırakılmasını istedi. Endişeli Bilim İnsanları Komitesi (Concerned Scientist Committee) ve Dünya Tehlikedeki Akademisyenler grubu (Endangered Scholars Worldwide) da yaptıkları açıklamalarda, biliminsanı Gölge’nin Türkiye’deki cadı avının bir kurbanı olduğunu vurguladı.
Kübra Gölge, tüm yaşananların ardından, Pazartesi günü görülecek duruşma için, küskün ve yorgun bir şekilde “Artık hiçbir şey beklemiyorum” diyor. Ne olması gerektiği konusunda ise şunları söylüyor: “Ortada hiçbir kanıt yokken bir insana bu nasıl yapılır, aklım almıyor. Bırakın tahliyeyi, bu davanın düşmesi gerekiyor, böyle bir davanın hiç olmaması gerekiyor."