İskoçya'da özerk parlamento için düzenlenen seçimleri bağımsızlık yanlısı İskoç Ulusal Partisi (SNP) kazandı.
Oyların sayımı devam ederken BBC, SNP'nin en az 63 sandalye kazanacağını öngördü. SNP, 129 üyeli parlamentoda çoğunluğu elde edebilmek için gereken en az 65 sandalyeye ulaşamadı ama 'bölgesel liste' sitemiyle Yeşiller Partisi'ne ayrılan sandalyelerle beraber parlamentoda bağımsızlık yanlısı çoğunluğu oluşturabiliyorlar.
İskoçya'da böyle bir referandumun anayasal bir çerçevede yapılabilmesi, Londra'daki merkezi hükümetin de bunu kabul etmesine bağlı. Başbakan Boris Johnson ve iktidardaki Muhafazakar Parti, SNP İskoçya'da seçimi kazansa da ikinci kez bağımsızlık referandumu yapılmasına razı olmayacağını açıkladı.
Parlamentoda üst üste dört defa sandıktan birinci çıkan SNP lideri Nicola Sturgeon, sonuçlar için "tarihi ve olağanüstü" dedi.
Sturgeon, önceliğinin ülkenin salgınla mücadelesi olduğunu söyledi ama kriz sona erdiğinde ikinci bağımsızlık referandumunu düzenleme niyeti olduğunu ifade etti.
Sturgeon, İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un referandumu engelleme girişimlerinin de 'demokratik gerekçesi olmadığı' yorumunu yaptı.
BBC tahminlerine göre İskoçya'da SNP 63 sandalye kazanırken, Muhafazakar Parti 31 sandalye ile sandıktan ikinci çıktı, İşçi Partisi 22, Yeşiller 9, Liberal Demokratlar da 4 sandalye kazandı.
Sturgeon zafer konuşmasında, odağında halkın Covid'e karşı korunması olduğunu belirtip şunları söyledi:
"Sonrasında da harekete geçeceğiz, hükümet için iddialı ve dönüştürücü bir programla toparlanmamızı sağlayacağız.
"Ve evet. Kriz geçtiğinde, İskoçya halkına kendi geleceklerini seçme hakkı verilecek. Bunların hepsi benim verdiğim sözler ve bu sözlerin hepsini tutma niyetindeyim."
Sturgeon, seçim sonuçlarının "İskoç halkının kendi geleceklerini tayin etme hakkını engellemek isteyen Boris Johnson veya başkalarının demokratik gerekçeleri olmadığı" anlamına geldiğini söyledi ve referandum düzenlenmesinin de "ülkenin isteği olduğunu" ifade etti.
Boris Johnson, Cumartesi günü The Daily Telegraph gazetesine açıklamasında şimdi referandum düzenlenmesinin "düşüncesiz ve sorumsuzca" olacağını söyledi ve şu yorumu yaptı:
"İskoçya seçimlerine dikkatle kulak verdim. Benim izlenimim, SNP'nin, bence makul olan şekilde, referandum fikrinden uzaklaştığı yönündeydi.
"Şimdi anayasal kavgalara girmenin, halk ekonomiyi sarmak isterken, ileriye gitmek isterken, ülkeyi dağıtmanın zamanı olduğunu düşünmüyorum. Halk bunu istiyor."
İskoçya'da seçim sistemi, 129 sandalyeli parlamentoda tek bir partinin çoğunluğunu sağlamasını engellemeye yönelik tasarlanan bir sistem. Ama SNP, 2011 seçimlerinde çoğunluğu sağlamıştı.
Birleşik Krallık'ta 6 Mayıs'ta düzenlenen seçimlerde, İskoçya ve Galler'de özerk parlamento için milletvekillerine, İngiltere'de yerel yönetimlere oy verildi.
İskoçya'da mevcut siyasi iklim, 2014 yılında yapılan ve bağımsızlığın yüzde 55 oyla reddedildiği referandumdan çok farklı.
2016 yılında yapılan Brexit referandumunda İskoçya'da seçmenlerin yüzde 62'si, Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmaya "Hayır" demişti.
Kamuoyu yoklamaları İskoçya'da bağımsızlığı destekleyenlerin oranının geçen yıl yüzde 50'nin üzerine, şimdiye kadarki en yüksek düzeye çıktığını gösteriyordu.
Bağımsızlık yanlısı İskoç politikacılar, Brexit oylamasında "Hayır" dedikleri halde AB'den ayrılık kararına uymak zorunda kalmalarını "demokrasi eksikliğinin örneği" olarak görüyor, SNP'nin bölgede en büyük parti olmasına rağmen merkezi politikalarda etkili olamamasından duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar.
SNP seçmenlere ikinci bağımsızlık referandumunun yanı sıra, sosyal hizmetlere özellikle de sağlık hizmetlerine büyük yatırım vaadinde de bulundu.