Halk TV yazarı İsmail Saymaz, AKP’nin başörtü serbestisi getiren ve aile kavramında değişiklik öngören anayasa değişikliği teklifinin Altılı Masa’da fikir ayrılığına neden olduğunu yazdı. İYİ Parti, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi'nde bu değişiklik önerisine, “evet” denmesi gerektiği temayülü olduğunu yazan Saymaz, CHP kulislerinde söz konusu durumla ilgili konuşulanları aktardı.
Saymaz, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda (MKYK) anayasa değişikliğinin konuşulmasını istemediğini; “Bugünün gündemi 6 yaşındaki H.K.G. Başka bir gündem konuşmayacağız” dediğini ve anayasa değişikliğini açan iki partiliyi, “onun vakti var” diyerek susturduğunu yazdı. Saymaz, ismini paylaşmadığı üst düzey bir CHP’linin, Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı için, “İYİ Parti kararını görmeden konuşmak istemedi” şeklinde değerlendirme yaptığını kaydetti.
Saymaz, CHP’lilerin İYİ Parti’nin “evet” kararının seküler tabanda sıkıntı yaratacağını düşündüğünü belirterek, değişiklik teklifinin şu haliyle kabul edilemeyeceğini söylediklerini aktardı. Saymaz, “CHP altılı masa çatlamasın diye siyaseten evet der mi” sorusuna da, “İntihar eder mi diyorsun. Etmez” yanıtını aldığını belirtti.
Saymaz, CHP’lilerin, Altılı Masa’da ortak karar alınması gerektiğini ifade ederek, şunları söylediğini aktardı:
“Diyelim, biz kabul ettik. Erdoğan referanduma götürecek mi, götürmeyecek mi? Muammalar üzerine siyaset yapamayız. ‘Kumar masası’ denmişti ya. ‘Orada kumar masası kuramadım, burada kurarım’ diyor AK Parti. O masaya kimsenin oturmaya hakkı yok. ‘Temayülümüz evet yönünde’ demek, AK Parti ile anayasa yapabilirim demektir. Yapabilir mi? Soru budur.”
“Görünen o ki Altılı Masa, hayli kritik bir eşiğe geldi” diyen Saymaz, şu görüşleri ifade etti:
“Erdoğan, temel hak ve özgürlüklere ilişkin başörtüsü açılımını gol-pas sığlığı içerisinde ele alırken, CHP ve İYİ Parti’nin, ‘aman referanduma gitmesin’ kaygısıyla ‘evet’ demesi, AK Parti’nin kurduğu oyuna teslim olmaktır. Erdoğan, anayasada laiklik ilkesine dokunmadan, Türkiye’yi din devletine dönüştürecek bir hamle yapıyor. Başörtüsü serbestisi dini emir ve yasaklar temelinde anayasaya geçirmek istiyor. Bu kazanımını da seçim kampanyasında tepe tepe kullanacaktır. Yine bu düzenleme geçerse, eşcinsellere yönelik nefret kurumsallaşacaktır. Bu, utanç vericidir. Kaldı ki… Erdoğan’ın, 400 milletvekili ,'evet' oyu verse teklifi referanduma götürmeyeceğinin de garantisi yoktur. Bu ihtimal karşısında muhalefetin bir oyun planı da bulunmuyor. Doğrusu, ‘hayır’ demektir. Anayasa Erdoğan’ın siyasi kavgasını taşıyacağı metin değildir. Bu oyun TBMM’de bozulmalıdır.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.