İsmail Saymaz: Metin Gürcan, iki büyükelçiliğe ücretli 'analiz' yazıyormuş

İsmail Saymaz: Metin Gürcan, iki büyükelçiliğe ücretli 'analiz' yazıyormuş

İstanbul'da 'siyasal ve askeri casusluk' suçundan gözaltına alınan Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) kurucu üyesi Metin Gürcan, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gazeteci İsmail Saymaz, bugünkü köşesinde Gürcan’ın Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadesini aktardı. Gürcan emniyette verdiği ifadesinde, "Devletimizin güvenliğini riske atacak, gizlilik derecelerinde hiçbir resmi belge ve bilgi paylaşmadım" dedi.

Gürcan’ın 30 Kasım 2020'de başkentteki C. Otel'de bir kişi ile zarf alışverişi yaparken görüntülendiğini; Emniyet'te Gürcan'a "Zarfı aldığınız ve elinizdeki kaban/mont içine koyduğunuz tespit edilmiştir" denildiğini belirten Saymaz, Gürcan’ın da zarfı verenin İspanya Büyükelçiliği'nde çalışan R. adlı bir diplomat olduğunu belirterek, şöyle dediğini aktardı:

"Kendisine faydalanması için açık kaynaklardan hazırladığım, sadece Türkiye'yi değil, Irak, İran, Suriye, Afganistan, Libya, zaman zaman Yunanistan ve Ukrayna'daki gelişmeleri içeren çizelge ve analizleri sunarım. R. Bey Türkiye'de akademik camianın, uzmanların, gazetecilerin tanıdığı, sık sık görüştüğü saygın diplomattır."

“Analizler için her ay düzenli 400 dolar aldığını anlatan Gürcan'ın İspanyol diplomatla 6 Ocak ve 4 Şubat 2021'de de aynı otelde görüştüğü saptandı” diyen Saymaz yazısının devamında Gürcan'ın emniyet ifadesine şöyle yer verdi:

Yapılan takipte, 6 Ocak 2021'de Ankara'daki 365 AVM'nin kapalı otoparkında İtalyan Büyükelçiliği'nden bir görevlinin resmi aracından inip Gürcan'ın aracına bindiği belirlendi. Gürcan, 30 dakika görüştüğü bu kişinin A. adlı İtalyan diplomat olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Kendisiyle zaman zaman Ankara'da görüş alışverişinde bulunurum. AVM'ye başka arkadaşımla buluşmak için gittim. A. Bey, orada olduğumu öğrenince otoparkta yanıma geldi. Pandemi şartlarında AVM'de kafe ve ortak kullanım alanlarının kapalı olması nedeniyle umumi mekanda görüşemedik. Bu nedenle aracıma davet ettim."

Gürcan'ın 21 Ocak 2021'de Ankara'da İtalyan diplomatla bu kez İtalyan Büyükelçiliği'ne ait araçta görüştüğü belirlendi. Gürcan, "Kendisine çizelgeler sundum. Pandemi şartları nedeniyle bu yolu zorunlu kaldığım için tercih ettim" dedi.

Üçüncü görüşme, 4 Şubat 2021'de 365 AVM'nin kapalı otoparkında İtalyan Büyükelçiliği'ne ait araçta yapıldı.

Gürcan, şunları söyledi: "Suriye çizelgesini beğendiğini söyledi. Doğu Akdeniz, Libya, İtalya, Yunanistan ilişkileri, mülteci hareketliliği, Afganistan hakkında bilgi alışverişinde bulundu."

Gürcan, görüşmeden sonra 500 Euro telif aldığını söyledi.

Gürcan, kamu görevlileri ve görevli askerlerle görüşmediğini, analizlerini hazırlarken açık kaynaklardan yararlandığını, Türk ve Suriyeli gazetecilerin görüşlerine başvurduğunu ifade etti. Gürcan, "Bahsettiğim ekip, açık kaynak taramalarında yardımcı olan yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yanında Türkiye, Suriye ve başka ülkelerdeki gazetecilerdir. Açık kaynak taraması için ihtiyaç duyduğumda ulaşırım" dedi.

Diplomatlarla belge paylaşmadığını anlatan Gürcan, şöyle devam etti: "Açık kaynaklardan elde ettiğim haber, yorum ve analizlerle kendi görüşlerimi birleştiriyorum. Devletimizin güvenliğini riske atacak, gizlilik derecelerinde hiçbir resmi belge ve bilgi paylaşmadım. Geçen seneye kadar A. ve R. beylerle iç siyaset konuşmazdım. Mart 2020'de başlayan siyasi kimliğim nedeniyle görüşlerimi paylaşmak zorunda kalıyordum."

"Gürcan'ın diplomatlara ücret karşılığında verdiği çizelgeler ve analizlerin resmi belge veya istihbari bilgi içerip içermediğini bilmiyoruz. Bu yönde bir tespit de bulunmuyor. Dolayısıyla casusluk iddiasının ayakları yere basmıyor.

Ancak Türkiye'yi yönetmeye soyunan asker kökenli bir siyasetçinin iki büyükelçiliğe çizelge ya da analiz adı altında rapor sunması asla kabul edilemez. Gürcan'ın ülkelerinin istihbarat kuruluşlarına çalıştıkları bilinen yabancı diplomatlarla iç siyaset hakkında 'fikir cimnastiği' yapması da çok yadırgatıcıdır.

Bu bir suç mudur?

Değildir.

Fakat siyasi ahlaka aykırıdır."

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

 

Ne olmuştu?

DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya casusluk amacıyla temin etme' suçundan yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım’da İstanbul'daki evinde gözaltına alındı.

Gürcan gözaltına alınışını kişisel sosyal medya hesabı Twitter üzerinden, “Siyasi casusluk suçlaması ile gözaltına alınıyorum. Polisler evde…Arama yapıyorlar. Şok oldum. Desteğiniz istiyorum” diye yazdı.

Gözaltına alınan Gürcan, İstanbul'daki işlemlerinin ardından Ankara'ya getirildi. Gürcan'ın, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgusu tamamlandı. Gürcan, hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.

'Siyasal ve askeri casusluk' suçlamasıyla gözaltına alınan DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesinde tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Ali Babacan, HaberTürk’te katıldığı Teke Tek programında Fatih Altaylı’ya Gürcan’la ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de dış politikada ve dış güvenlik meseleleri partimiz kuruluncaya kadar muhalefetin fazla eleştiri getirmediği bir alandı. Hükümetin her yaptığı zımnen de olsa doğruymuş gibi yaklaşım vardı. Biz o geleneği bozduk. Dış politikada da hatalar yapıldığını söyledik. Son tezkerede ittifaktan bir parti oy vermedi. Biz bu geleneği yıkmakta önemli fonksiyonlar gördük diye düşünüyorum. Hatalara göz alıcı bir şekilde uyarılarla yaklaşmak gerekiyor. Metin Gürcan Bey partimizin kurucu üyelerinden birisi. Uzmanlık alanı dış politika ve dış güvenlik. Metin Bey, partimiz kurulmadan önce de o işi yapıyordu. Televizyonlarda yorum, talep üzerine analiz yapma. Bizim bildiğimiz bütün bu çalışmalarını açık kaynaklardan derleyip şahsi analizi hale getirip, Metin Gürcan imzasıyla yayınlamak. Yaptığı iş buydu. Bildiğimiz kadarıyla Metin Bey'in herhangi devlet sırrında gizli bilgiye erişme, ulaşma imkanı yok. Çünkü devlette çalışmıyor. Devlette çalışıp da bu bilgiyi dışarıya taşısa casusluğun tanımı bu. Metin Bey'in çalışmaları açık kaynaklardan derlenen toplanan bilgiye dair çalışmalar. Kendisi bu meselelerde en sert çıkışı yapan isim. Belki de birilerinin rahatını, huzurunu kaçırıyordur.

Dosyanın henüz içeriğini bilmiyoruz. Bahsettiğiniz bilgiler bugün anladığım kadarıyla emniyet ve savcılıktaki ifadelerden. Ben henüz detaylı okumadım. Hukukçu arkadaşlarımız konuyu yakından takip ediyor. Her alanda uzmanlaşmış hukukçu arkadaşlarımız var. Ceza hukukçularımız, anayasa hukukçularımız var. Web sitesinden gönüllü hukukçu olmak için 2 bin başvuru var. Soruşturma gizli olduğu için ortaya çıkan bilgiler resmin tümünü göstermiyordur. Avukatlarımız inceleyecek ki, resmin tümünü görüp bir kanaat oluşturalım. Ben 'hukuken yakın takipteyiz, hukuki destek olarak Metin Bey'e sonuna kadar destek veririz, çünkü masuniyet karinesi var. Eğer bu siyasi bir operasyonu ise o zaman da bu tür operasyon bize işlemez, DEVA kadrolarını korkutmaz, yolumuza devam ediyoruz' dedim. Gizli soruşturma dosyasıyla ilgili bir miktar daha bilgi geldikten sonra görüşümüzü açıklayabiliriz. Bizim parti içi genelge ile 4 danışmanımız var ama Metin Bey o arkadaşlardan değil. Ancak Metin Bey raporlarıyla bize destek veriyor ve ben de istifade ediyorum. Bizde çalışan herkes gönüllüdür. Konunun detaylarını öğrendikten sonra siyasi değerlendirmeyi partimizin yetkili organlarıyla kuşkusuz yaparız. Dosyaya hakim olmadan bir şey söylememiz çok zor. Biz siyasi içerikli konularda arkadaşlarımızın sonuna kadar yanında dururuz; ama hukukun üstünlüğüne saygımız var. Bağımsız ve tarafsız olarak yargı sürecinin işlemesi önemlidir. Savcılık sürecini şu anda izliyoruz."

TIKLAYIN - Babacan'dan Metin Gürcan açıklaması: Herhangi devlet sırrında gizli bilgiye erişme imkanı yok; çünkü devlette çalışmıyor