İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) bünyesindeki 55 meslek komitesinin gruplandığı 10 ayrı sektör için küresel pazarda yüksek katma değer üretmek ve sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmak amacıyla hazırladığı rehberlerden ikincisi "gıda ürünleri sanayi" için oldu.
Rehberde, AB'ye yoğun bir şekilde ihracat yapan Türk gıda sektörünün Avrupa Yeşil Mutabakatı'nda belirtilen düzenlemelerin devreye girmesiyle çeşitli riskler ile karşı karşıya kalacağı, Komisyon’un Döngüsel Ekonomi Eylem Planı'nda açıkladığı gibi sera gazı emisyonlarının hesaplanmasını ve raporlanmasını talep ederek "karbon azaltımını doğrulanmış emisyon raporlarından kontrol edecek bir düzenleyici çerçeve" geliştireceği belirtildi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı çağrısında yer alan "Tarladan Sofraya" stratejisinin gelecek 30 yıl içerisinde AB'nin tarım ve gıda stratejisinin temelini oluşturduğuna dikkati çekilen rehberde, gıda sektörünün buna şimdiden hazırlanması gerektiği vurgulandı.
Dünya tarımsal üretim değerinin yaklaşık yüzde 5'ini üreterek 7. sırada, gıdaya yönelik tarımsal üretimde de 10. sırada yer alan Türkiye için AB tarafından belirlenen bu stratejinin büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Rehberde, "Bu stratejinin temel hedeflerini ise AB gıda sisteminin çevresel ayak izini azaltmak, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı karşısında gıda güvenliğini sağlamak ve tarladan sofraya rekabetçi sürdürülebilirliğe ve yeni fırsatlardan yararlanmaya yönelik küresel bir geçişe öncülük etmek oluşturuyor." denildi.
İSO'nun açıkladığı rehberde, 2019 yılında dünyada 2 milyar insanın güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya sürekli olarak erişemeyeceği tahmini yapıldı.
Açlıktan etkilenenlerin sayısının 2030 yılına kadar 840 milyonu, yani dünya nüfusunun yüzde 9,8'ini aşmasının öngörüldüğü ifade edildi.
Rehberde konuya ilişkin olarak "Bu kapsamda, paydaşlarla ortak hareket ederek sağlıklı ve besin değeri yüksek ürünler geliştirmek, iklim değişikliğine dayanıklı sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak, sürdürülebilir ve yerel ham madde tedariki ile tarımsal uygulamalara odaklanmak, operasyonel mükemmellik, kalite, gıda güvenliği ve lojistik gibi alanlarda çevresel, sosyal ve etik koşulları takip etmek ve geliştirmek büyük önem taşıyor." değerlendirmesi yapıldı.
Rehberde verilen bilgiye göre; Avrupa Yeşil Mutabakat’ta belirtilen stratejide, gıdanın satın alınabilirliği korunurken, tedarik zincirinde daha adil ve ekonomik getiriler üretilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sürdürülebilir gıdanın aynı zamanda en uygun fiyatlı olmasını sağlamak adına AB tedarik zincirinin rekabet gücünü ve adil ticareti teşvik etmek ile yeni iş fırsatları yaratmak gibi dönüşüm amaçları belirlendi.
Çevresel stratejilerin yanı sıra gıda zincirini etkileyen sosyoekonomik faktörler Avrupa Sosyal Haklar Sütunu'nda yer alan temel ilkeler çerçevesinde uygulanacak. Ayrıca Avrupa Komisyonu, bir izleme çerçevesiyle birlikte sorumlu iş ve pazarlama uygulamaları için bir AB Davranış Kuralları geliştirecek ve kurallar ilgili tüm paydaşlarla birlikte oluşturulacak.