Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, şehir hastanesi projesi kapsamında 3 ay önce açılan Isparta Şehir Hastanesi'nde doktorlar döner sermaye ödemelerini alamadığı için iş bırakacaklarını yazdı. Çiğdem Toker, "Nisandan bu yana döner sermaye ödemesi yapılmayan doktorlar, çözüm bulunmazsa 1 Temmuz’da iş bırakacaklarını açıkladı" dedi.
Cumhuriyet gazetesinden Çiğdem Toker konuyu köşesine taşıdı. Yazının tamamı şöyle:
Isparta Şehir Hastanesi üç ay önce açıldı.
Devletin Kamu Özel İşbirliği modeliyle Akfen Holding’e yaptırdığı 785 yataklı hastane 1.2 milyar TL’ye mal oldu. Açılışta Başbakan Yıldırım, hastalardan para alınmayacağını söylemişti. Hastadan para istenmeyen (ki Ispartalılar tersini söylüyor) Isparta Şehir Hastanesi’nde bugün doktorlar para alamıyormuş. Isparta’nın haber sitesi bomba32.com duyurdu. Nisandan bu yana döner sermaye ödemesi yapılmayan doktorlar, çözüm bulunmazsa 1 Temmuz’da iş bırakacaklarmış. İddiaya göre, hastanenin geliri giderini karşılamıyordu. Şirkete döner sermayeden ödeme garantisi verildiği için çalışanlar maaş alamıyordu. AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç “Halledilmesi gereken idari sıkıntılar” olduğunu kabul etti.
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın’ı aradım. Yurtdışındaydı. (Malum, TAV Havalimanları şirketindeki 8.1 hisselerini Fransız Aeroports de Paris Group’a devretti.) Haberi aktardım. “Şirkete döner sermayeden para ödendiği için doktorlara para ödenemiyormuş” iddiasının doğruluğunu, doğruysa yapılan ödemenin Sağlık Bakanlığı’nca taahhüt edilen kira ödemesi mi olduğunu sordum. Akın dedi ki: “Kira değil bu. Şehir hastanelerinde güvenlik, temizlik, görüntüleme gibi hizmetleri şirket veriyor. Dolayısıyla bu hizmetler karşılığı devlete fatura kesiyoruz” dedi. Devamla, “Doktorların döner sermayeden para alamadığı sorununu bilmediğini, belki de Isparta’da daha önce döner sermayesi bulunan kamu hastanelerinin Şehir Hastanesi çatısı altında toplanması nedeniyle böyle bir durum ortaya çıkmış olabileceğini” belirtti. “Bize sözleşme gereği Maliye kaynaklı bir ödeme yapılıyor tabii. Ama nereden nasıldır, o ödeneği nereden nereye aktarıyorlar ben bilemem” diye ekledi. Görünen şu: “Harcama etkinliği sağlanacak” iddiasıyla yola çıkılan şehir hastanelerinde, ortaya çıkan manzaranın etkinlikle pek ilgisi yok. Isparta’daki “döner sermaye ödeme” sorunu, bütçeye 20 yıl boyunca yüklü faturalar çıkaracak şehir hastanelerinin son sorunu olmayacak.
3. havalimanı inşaatı, İstanbul doğasını tahrip ede ede sürüyor. İnşaatı yapan İGA AŞ ortaklarının, bir de akaryakıt şirketi kurduğunu buradan duyurmuştuk. Ekim 2016’da kurulan 100 bin TL sermayeli şirkete, Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon ve Mapa şirketleri eşit hissedar. İGA Havalimanı Akaryakıt Hizmetleri AŞ adlı bu şirket, şimdi ana sözleşmesini değiştirdi. Sekiz ay sonra gelen iki önemli değişiklik şöyle: - Sermaye 100 bin TL’den 3 milyon TL’ye çıkarıldı. -“Amaç ve konu” maddesine yepyeni bir faaliyet alanı eklendi: “Akaryakıt istasyonu açmak ve işletmek. Her türlü petrol ürün, benzin, mazot, dizel, bio dizel, LPG, LNG, madeni yağ vb alım satım, perakende ticareti ve pazarlamasını yapmak.” Limak’ın sahibi Nihat Özdemir akaryakıt ve tedarikin, 3. havalimanı projesinin en önemli ihtiyacı olduğunu söylemişti. Anlaşılan o ki, uçak yakıtı tedarik etmek “Meşhur 5’liye” yeterli gelmemiş. Yakın gelecekte otoyollarda tabelasında İGA yazılı petrol istasyonları görmeye hazır olun.
LÖSEV’in Ramazan Kolileri
LÖSEV, ramazan ayı boyunca lösemili- kanserli, çocuk-yetişkin hasta ve onların ihtiyaç sahibi ailelerine yardım kolileri ulaştırıyor. İçinde gıdadan giysiye, kırtasiyeden oyuncağa pek çok ihtiyaç malzemesi var. Desteğinizin LÖSEV için önemi, tahmininizden büyük. Bütçenize göre koli oluşturmak mümkün. www. losev.org. tr’ye bir göz atsanız?
Adı Hazine Müsteşarlığı. Devlet adına hibe alıp vermeye yetkili tek kurum. Yabancı ülkeler, uluslararası kuruluşlar, resmi fonlar, yatırım bankaları Türkiye’ye karşılıksız nakdi yardım verebiliyor. Aynı yardımı Türkiye de yapıyor. İşlem Hazine yetkisinde. Kullandırma bakan imzasıyla mümkün. Hazine hibeleriyle ilgili kurallar bir yönetmelikte yazılıydı. O yönetmelik 8 Haziran’da değiştirildi. Değişiklik, 2009 tarihli olan aynı konudaki yönetmeliği yürürlükten kaldırdı. Resmi Gazete’ye bakıp yenisiyle eskisini karşılaştırdığınızda iki metin neredeyse aynı, Uzun arayınca bulunuyor ama. - BİR: Normalde bu yönetmelik değişikliği yapılırken Sayıştay görüşü alınması gerekiyordu. Alınmamış. Eski yönetmelikte Sayıştay görüşü alındığı ifadesi varken, bunda yok. - İKİ: Sayıştay’ın neden devreden çıkarıldığını ise “hibe tutarları”yla ilgili asıl büyük değişikliği görünce hisseder gibi oluyorsunuz, Önce yönetmeliğin “hibe tutarları” ile ilgili eski maddesine bakalım: “Söz konusu hibe tutarları Müsteşarlık bütçesine bu amaçla konulacak ödenekten karşılanır. Anlaşmada belirtilen nakdî hibe ve yardımlar bütçeyegider kaydedilerek T.C. Merkez Bankası’nda döviz cinsinden açılacak hesaba aktarılabilir. Ödemeler, anlaşma hükümleri çerçevesinde belirlenecek esaslar dahilinde ilgili hesaptan yaptırılır.” Maddenin yeni halinde ilk cümleden sonrası yok. Yerine başka ifadeler var. Özetleyecek olursak: - Alınan hibeler artık bütçeye gider kaydedilmeyecek. - Hibeler Merkez Bankası hesabında tutulmayacak. Peki Hazine, T.C. alacağı hibeleri nereye yatırıp hangi hesapta tutacak? Bunun cevabı yok. Bana sorarsanız, “Belki Ziraat Bankası’nda belki de Varlık Fonu’nda” bile diyebilirim. Vahim bir sapma olduğunu belirtmeye gerek yok.
Genç Cumhuriyet’in 82 yıl önce zeytini korumak üzere çıkardığı yasanın değiştirilmesi gündemde. Zeytinlik alanları maden şirketlerine vermek isteyen AKP’nin, tepkiler büyüyünce metni “Komisyona geri çekmesi” tehlikenin bittiği anlamına gelmiyor. Ses sistemlerindeki “Pause” tuşu gibi bu. Tamamen durdurabileceği gibi kötü şarkıya kaldığı yerden devam edebilir de. Mahfi Eğilmez’in blogunda yayımladığı “Zeytin Dosyası” kıymetli bilgileri bir arada sunuyor. İşte bazı veriler: - Dünyada 900 milyon zeytin ağacı olduğu tahmin ediliyor. 174 milyonu Türkiye’de. - Zeytinle uğraşan aile işletmesi sayısı 320 bin. - Türkiye dünyada en fazla zeytin üreten 4. ülke. Yılda 1.3 milyon ton ile. Zeytinyağı üretiminde ise 6. sıradayız. 144 bin ton ile. - Zeytin ağacı sayımız 173 milyon 785 bin. (1990’dan bu yana iki kat artış) Ömrü 2 bin yıla ulaşan zeytin ağaçları var yeryüzünde. Kaç devlet kurulup yıkılmış, kaç savaş, kaç kayıp zeytin ayakta. Hükmü, söz hakkı hepimizinkinden fazladır.