İsrail 2. Mavi Marmara'ya karşı, ABD kaygılı
T24- İnsani Yardım Vakfı (İHH), 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara'nın ardından Gazze'ye 2. yardım filosu gönderme kararı aldı. Ancak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu "mecbur kalırsak güç kullanmaktan çekinmeyiz" sözleriyle 2. filoya karşı olduğunu belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner de "insanların hayatlarının riske atıldığı yeni bir durumu görmek istemiyoruz" diyerek kaygılarını açıkladı.
Mavi Marmara’ya yapılan kanlı baskından bir yıl sonra İsrail, ikinci filoyu durdurmak için harekete geçti. Uluslararası sularda İsrail komandolarının müdahalesiyle ölen dokuz kişinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “İsrail olarak, Gazze filosunu durdurmak için diplomatik müdahaleyi tercih ederiz. Fakat mecbur kalırsak, donanmanın emirlerine uymayan ve Gazze’ye gitmeye karar veren herkese güç kullanmaktan çekinmeyiz” dedi. Açıklamaların ardından İsrail Donanması’nın, filoları durdurmak için tatbikatlara başladığı açıklandı.“Keskin nişancı kullanılabilir”Haaretz gazetesinin haberine göre, gemileri durdurmak için yapılan tatbikatların yanısıra yedek askerler göreve alındı. Filoyu durdurmak için yapılan çalışmalar arasında istihbarat toplama da yer alıyor. İsrail istihbaratının internet sitelerini takip ederek bilgi toplayacağı açıklandı. Gazeteye konuşan İsrail savunma bakanlığı yetkilileri, filoyu durdurmak için güç kullanılması haricinde başka bir alternatif olmadığını söyledi. Türkel komisyonuna ifade veren genelkurmay eski başkanı Gabi Eskinazi, “Saldırgan göstericileri etkisiz hale getirmek için keskin nişancılar kullanılabilirdi. Bir dahaki sefere keskin nişancı kullanılabilir” diyerek daha sert müdahalelerin sinyallerini vermişti. ABD endişeli ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Gazze'ye ikinci yardım filosunun gönderilmesi planlarına dair kaygılarını Türk hükümetiyle paylaştıklarını söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, "demokratik hükümetlerin, vatandaşlarının Gazze'ye yeni bir filo göndermesini engelleyemeyeceği ve sivil toplum kuruluşları üzerinde tam kontrollerinin olmadığı" yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Toner, "Bu pek tabii doğru olabilir. Biliyorsunuz, bunlar bağımsız şekilde işleyen sivil toplum kuruluşları, ancak kaygımız şu; insanların hayatlarının riske atıldığı yeni bir durumu görmek istemiyoruz" diye konuştu.