T24 - İsrail’in Türkel Komisyonu, Mavi Marmara olayıyla ilgili 245 sayfalık ilk raporunda dokuz kişinin ölümüne yalnızca 5 sayfa ayırdı. Kendi askerlerinin yaralarını uzun uzun anlattı. İsrail, 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara gemisine düzenlediği operasyonla ilgili raporunda hem askerini, hem hükümetini akladı. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:İsrail yönetiminin, gemide 9 Türk vatandaşının ölmesi ile sonuçlanan olaylarla ilgili kurduğu Türkel Komisyonu, 7 aylık soruşturmanın ardından raporunun ilk bölümünü dün yayınladı. Birleşmiş Milletler’in soruşturması tarafından da dikkate alınacak raporda İsrail askerlerinin yasalara uygun hareket ettiği iddia edildi. Toplam 245 sayfa olan raporda gemide ölenlere yalnızca 5 sayfa ayrıldı. Bunun bir kısmında ölenlerin ne çeşit yaralardan hayatını kaybettiği incelendi, kalanında ise hangi örgüte mensup oldukları sorgulandı. ‘Raporu tek taraflı yazdık’ Türkel Komisyonu soruşturmayı tamamen bağımsız ve tarafsız yürüttüklerini iddia etti. Ancak raporu tek taraflı kaynaklardan hazırlamak zorunda kaldıklarını da özellikle hatırlattı. Raporda “İHH başkanını ve diğer yetkilileri ifade vermeye davet ettik. Bunun gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapacağımızı bildirdik. Türk Büyükelçiliği’nden ifade vermeye hazır kişileri bulmak için yardım istedik. Maalesef taleplerin hiçbirine yanıt alamadık” dendi. Komisyon bunun yerine operasyona katılan askerlerin üstleri, ordu ve hükümetin üst düzey isimleriyle görüştü, dellileri inceledi. Komisyon “gemide yaşananları geriye dönük incelemek ifadeler ve kanıtlar olmadan çok zor” dedi. Rapor Mavi Marmara’ya düzenlenen operasyonunun yassallığını, Gazze’ye uygulanan ablukanın yasal olduğu savına dayandırdı, “Uluslararası hukuk, kişi ya da gruplara deniz ablukasını ihlal etme hakkı tanımaz” dedi. ‘Gözümü oymak istediler’ Komisyon 31 Mayıs 2010 günü filonun İsrail’e yaklaşmasıyla başlayan olayları değerlendirirken de bir grup yolcunun güvertede gaz maskeleri ve sopalarla konuşlandığını yazdı ve İsrail askerlerinin uğradığı saldırıları uzun alıntılarla detaylı şekilde aktardı. Askerlerden biri üzerine çullanan aktivistlerin gözünü çıkartmaya çalıştığını söyledi. Ölüleri sonradan fark ettiler Komisyon geminin İsrail askerleri tarafından ele geçirilmesinden sonraki bölümü şöyle aktardı: “Geminin teslim alınması 5.17 civarında tamamlandığında boşaltma işlemi başladı. Bu sırada İsrail askerleri koridorlarda bazı yolcuların yaralı olduğunu fark etti. Hemen transfer edilmeleri emri verildi. Saat 11.40’da 20’si ağır olmak üzere 31 yaralı yolcu transfer edildi (olay sırasında toplam 55 katılımcı yaralanmıştı). Bu sürece 18 doktor, 6 ilk yardım görevlisi, 70 askeri doktor ve bir üst düzey doktor yardımcı oldu.” Raporun özet bölümünde yaralıların durumu bu şekilde aktarıldıktan hemen sonra can kayıplarıyla ilgili yalnızca “Olaydan sonra, filoya katılanlardan dokuzunun öldüğü, maalesef, fark edildi. Ölenlerin vücutları toplandı ve çatıda belli bir noktada toplandı. Üstleri örtüldü ve donanma gemileriyle Hayfa’ya ulaştırıldı” ifadesi kullanıldı. ‘Askerler daha zayıftı’ İHH militanlarının çatışmalara doğrudan katılarak sivil statülerinin kendilerine sağlayacağı dokunulmazlığı yitirdiklerini iddia eden komisyon İHH aktivistlerinin demir sopalar, baltalar, sapanlar, bıçaklar kullandığını yazdı. Komisyon “İsrail askerlerinin ana silahları (paintball ve kum torbası) daha az ölümcüldü. Askerler tabancıyı ikinci seçenek olarak kullandı” yorumunu yaptı. Komisyon İHH’lilerin İsrail askerlerine karşı kullandığı silahları gemiye aktivistlerin getirip getirmediği ile ilgili kesin sonuca ulaşamadığını söyledi. Raporda askerlerin uyguladığı şiddetin hedefindeki kişinin olaylara katılıp katılmadı göz önünde bulunduruldu. “Ancak bu operasyon başlamadan önce gemidekilerin şiddet uygulayacakları öngörülmediği için askerlerin eylemleri de meşru müdafaa olarak değerlendirildi” dendi. Askerlerin “ sınırlı bilgiyle, karanlıkta, baskı altında, canları tehlikedeyken, sürpriz ve belirsiz koşullarda çok zor ve anlık kararlar aldığı” hatırlatıldı. ‘Eksik hazırlık yapıldı’ Komisyon raporda, gemideki İHH aktivistlerinin şiddet içerikli bir karşılama planladığının İsrailli yetkililer tarafından bilinmediğine vurgu yaparak bunun operasyonun planlanmasında ve kuralların belirlenmesinde hatalara neden olduğunu söyledi. Komisyon “‘En kötü senaryonun’ göz önünde bulundurulması askerlerin daha hazırlıklı olmasını sağlardı. Daha az şiddetli bir senaryoya hazırlanmak askerlerin beklenmedik tehditler karşısında abartılı davranmasına neden olabilir (sözkonusu olayda durumun bu olmadığını hatırlatıyoruz)” dedi. Erdoğan: Sipariş rapor Rapora tepki gösteren Türk yetkililer “sonuç hayret, esef ve üzüntüyle karşılanmaktadır” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan raporun sipariş üzerine hazırlandığını, geçerliliğinin olmadığını söyledi. İsrail Başbakanı Netenyahu ise “Askerler kendilerini ve ülkelerini savundu. İsrail devleti onların arkasındadır” dedi. Savunma Bakanı Ehud Barak da “İsrail kendini korudu, bu yasaldır” dedi. 133 Komisyonun incelediği İsrail askerleri tarafından uygulanan şiddet olayı sayısı. Komisyon bunların 127’sinin haklı olduğuna karar verdi. Diğerleri ile ilgili bir sonuca varamadı.