Gazze operasyonunu protesto için İstanbul’daki İsrail Konsolosluğu’nun önünde eylem yapılıyor. Seyyar satıcılar da burada Filistin bayrağı, poşu ve ekmek arası köfte hizmeti sunarak para kazanıyor. Levent’te 10 gündür bir grup insan İsrail Konsolosluğu’nun önünde toplanıyor. Yapı Kredi Plaza ve İş Kuleleri’nin tam önünde... Tam karşıdaki Kanyon’un rengarenk ışıkları yolu aydınlatıyor. Her akşam saat 20.00’yi geçti mi, Levent sokaklarında “Kahrolsun İsrail” sloganları duyulmaya başlıyor. Yedişerli sekizerli gruplar, ellerinde Filistin bayraklarıyla İsrail Başkonsolosluğu’nun önüne doğru yürüyor. Bayrağı ya da poşusu olmayan üzülmesin, Büyükdere Caddesi’nden 4. Levent’e doğru yürürken sıra sıra tezgâhlar kurulu: “Gel vatandaş, bayrak 5 lira, poşu 5 lira...” Eylemciler değişti Her yerde siyah-beyaz kumaşlar. “Bandaj’ dedikleri, alna bağlanan, üzeri Arapça yazılı yeşil bantlardan da var. Biraz ilerleyince buram buram köfte kokusu başlıyor. Dumanaltı seyyar arabalarda ekmek arası köfteler, sucuklar, gözlemeler satılıyor. Sanki İnönü Stadı’nın önündeyiz, zaten her yer siyah-beyaz... Satıcıların arasından ilerleyip de konsolosluğun önüne varınca, şehrin merkezinde pek de alışık olmadığımız bir görüntü çıkıyor karşımıza. Çember sakallı adamlar, kara çarşaflı kadınlar... Aslında buradaki eylemi, 8 Ocak’ta TKP başlatmıştı “İnsanlık Nöbeti” adıyla. Ama şimdi pek TKP’li yok ortalıkta, sadece arkada belli belirsiz pankartları duruyor. Hatta pek solcu olduğu da söylenemez burada toplananlar arasında. Sloganlar da atanın meşrebine göre: “Tekbir!”, karşılığında “Allahuekber.” Çoluk-çocuk geliyorlar Her akşam Kartal’dan, Pendik’ten, Fatih’ten ve diğer semtlerden kalkan otobüslerle geliyorlar Levent’e. Çoluk çocuk, kadın erkek yaklaşık 1000-1500 kişi... Belki de akşam yemeğinden sonra bir sosyal faaliyet olarak geliniyor buraya. Hava soğuk, arada bir yağmur yağıyor. Ama kimse umursamıyor bu durumu. Hatta çok küçük çocuklar var aralarında, poşulara sarılmış. Uykuları geliyor, sıkılıyorlar haliyle. Filistin’e duaları, İsrail’e bedduaları yükseliyor. Gezip dolaşıyorlar ortalıkta, ayran içip gözleme yiyorlar, genel hava çok “ajite” ve “anarşik” sayılmaz... Ama aralarında agresif gruplar da yok değil. Kağıttan 2 metrelik bir Davut yıldızı yapmışlar, büyük bir heyecanla onu yakıyorlar, bir yandan da tekbir getiriyorlar. Bir de sahne kurulmuş kenara, hoparlör düzeni var, her akşam birileri konuşmalar yapıyor. 2’lere, 3’lere kadar uzuyor program... Barış yanlısı olmaktan çok, ölenlerin Müslüman olmasına karşı gibiler. Hamas’ı destekliyorlar zira, hatta aralarında “Tel Aviv’i vur” diye bağıranlar bile oluyor. “Savaş bitsin” çağrısı değil, “Ölen değil, öldüren taraf olalım” çağrısı... En sık tekrarlanan sloganlar ise “Hamas’a selam direnişe devam”, “Kahrolsun İsrail” ve “Filistin halkı yalnız değildir”... Bir de nakaratında sadece intifada sözcüğünü ayırt edebildiğim Arapça bir şarkı çalınıyor. Polis yok mu? Var elbette. Kenarda bekliyorlar, hiç müdahale etmeden. Her akşam tekrarlanıyor bu gösteri. İsrail’in saldırıları sürdükçe de toplanacaklarını söylüyorlar. Gazze’de gelen haberlere bakılırsa, köftecilerle bayrakçılar daha çok ekmek yiyecek bu işten.