İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mavi Marmara saldırısındaki hatalarından ötürü Türkiye'den resmen özür diledi ve Türkiye’nin tazminat şartını da kabul ettiklerini açıkladı. Netanyahu, "Mavi Marmara baskını ilişkileri bozduğu için üzgünüm" dedi. ABD Başkanı Barack Obama ve Netanyahu'nun Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı'ndaki bir askeri konteynerdan Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüştüğü ortaya çıktı.
ABD'li yetkililerin "Air Force One" da yaptığı açıklamada, Filistin'deki insani koşulları iyileştirmek için Türkiye ve İsrail'in birlikte çalışma konusunda aynı fikirde oldukları da vurgulandı.
Obama ve Netanyahu'nun Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı'ndaki bir askeri konteynerdan Erdoğan'la görüştüğü ortaya çıktı.
Ürdün'e gitmek üzere havalimanında olan ABD Başkanı Barack Obama, burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmeye karar verdi.
ABD Başkanı Obama, Netanyahu'yla birlikte Erdoğan'ı pist yakınındaki bir konteynerdan arayarak 30 dakikalık görüşme gerçekleştirdi. Sızan bilgilere göre, Obama da görüşmenin bir bölümüne katıldı.
Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, İsrail’in Mavi Marmara baskını nedeniyle özür dilediği ve tazminat ödemeyi kabul ettiği doğrulandı. “Başbakan özrü Türk halkı adına kabul etti” denilen açıklamada, Filistinli sivillere ulaştırılacak yardımlara izin verilmesine devam edileceği de vurgulandı.
Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, İsrail’in 9 Türk’ün canına mal olan üç yıl önceki Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilediği bildirildi.
Başbakanlık açıklamasında, tarihi özrün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun telefonla görüşmesi sırasında geldiği belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi:
“Sayın Başbakanımız, Sayın Netanyahu’ya, Türk ve Yahudi halkları arasındaki ortak tarihe dayanan ve yüzyıllardır süregelen güçlü dostluk bağlarına ve işbirliğine değer verdiğini söylemiştir. Bölgenin barış ve istikrarı için hayati stratejik öneme sahip olarak gördüğü ilişkilerin son dönemde bozulmuş olmasının üzüntü verici olduğunu ifade etmiştir. Türkiye’nin, İsrail-Filistin ihtilafına iki devletli vizyon temelinde adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunmasına yönelik uluslararası ve bölgesel tüm çabalara desteğini yinelemiştir.
Sayın Netanyahu, İsrail tarafından hadiseyle ilgili olarak yürütülen ve bir dizi operasyonel hatanın yapıldığına işaret eden soruşturma ışığında, can kaybına veya yaralanmaya yol açan her türlü hatadan dolayı İsrail adına Türk halkından özür dilemiş; Sayın Başbakanımız da söz konusu özrü Türk halkı adına kabul etmiştir. İki başbakan, tazminat/âdemi mesuliyet konusunda bir anlaşma yapılması hususunda da mutabık kalmıştır.
Sayın Netanyahu ayrıca, İsrail’in, sivil halkın kullanacağı malların Gazze dâhil Filistin topraklarına girişine ilişkin kısıtlamaları esas itibariyle kaldırdığını ve sükûnet devam ettiği müddetçe bu durumun da devam edeceğini ifade etmiştir.”
İsrail Başbakanlık Bürosu'ndan yapılan açıklamada da, Erdoğan ve Netanyahu'nun iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi konusunda görüş birliğine vardığını, Türk büyükelçinin Tel Aviv'e İsrail büyükelçinin de Ankara'ya geri döneceği belirtildi.
Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın İsrailli askerlere karşı açılan davaları geri çekme sözünü verdiği de ifade edildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sürpriz bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ABD tarafından dünyaya duyuruldu.
ABD Başkanı Obama adına yapılan yazılı açıklamada Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi.
ABD'nin Türkiye ve İsrail ilişkilerine verdiği önemin altını çizen Obama'nın açıklamasında, "Bölgesel barış ve güvenlik açısından Türkiye-İsrail arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine büyük önem veriyoruz" denildi.
Obama açıklamada, "Görüşmenin iki lider arasında bu ve diğer birçok mücadele ve fırsat konusunda daha derin işbirliği sağlayacağından umutluyum" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in özrü ile ilgili yaptığı açıklamada "Tüm taleplerimiz karşılandı" dedi.
İsrail Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'den özür diledi ve tazminat ödemeyi kabul ettiğini açıkladı.
Gelişme ile ilgili hükümetten ilk açıklama Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan geldi.
Özrün, 3 yıl süren kararlı müzakerelerin sonucu olduğunu belirten Davutoğlu, "İsrail Türkiye'nin tüm taleplerini karşıladı" dedi.
Türkiye'nin bir politika belirlediğinde bunu mutlaka takip ettiğine ve neticesini aldığına işaret eden Davutoğlu, Mavi Marmara saldırısı sonrasında zikredilen temel taleplerin an itibarıyla gerçekleşmiş olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda değişik kanallardan kendilerine mesajlar iletildiğine değinerek, son dönemde ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile bu konuda defalarca görüştüğünü bildirdi.
ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail ziyareti başladıktan sonra format üzerinde müzakereler yürütüldüğünü belirten Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hollanda'daki temasları sırasında bu formatta mutabakatın sağlanmış ancak müzakerelerin devam etmekte olduğunu ifade etti.
Müzakerelerin her aşamasında Başbakan Erdoğan ile her kelimeyi incelediklerini dile getiren Davutoğlu, öğle saatlerinde tablonun netleştiğini ve saat 15.30'da telefon görüşmesinin yapılabileceğini karşı tarafa bildirdiklerini aktardı.
Davutoğlu, bu konuda araya giren muhataplarına Mavi Marmara meselesinin sadece kendileri değil bundan sonraki bütün Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri için milli mesele olduğunu ilettiğine dikkati çekerek, ''İlk defa barış döneminde, bizimle savaş halinde olmayan bir ülkenin düzenli ordusu bizim vatandaşlarımızı öldürdü. Bunun karşılığı var ve bu bir asır sürse biz bu konudaki tutumumuzu değiştirmeyiz. Nihayet aklıselim galip geldi, hukuk ne gerektiriyorsa, bu anlamda hem evrensel hukuk anlamında hem de uluslararası hukuk anlamında gereği yapıldı ve bu aşamaya geldik'' diye konuştu.
Bakan Davutoğlu, bu konuda sert bir dil kullandığına dair tenkit alan ancak ilkeli bir tutum sergileyen Türkiye'nin blöf yapmadığını ve haklı olduğu bir konuda neticeye ulaşmak için doğru talebini öne sürdüğünü söyledi.
Bu gelişmenin İsrail'in uluslararası ilişkilerde normalleşmesi bakımından da önem taşıdığını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin hiçbir zaman antisemitik bir tutum içinde olmadığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan'ın görüşme öncesinde El Fetih, Hamas, Mısır ve Katar liderleriyle ön görüşme yaptığını bildiren Davutoğlu, daha sonra Obama, Binyamin Netanyahu ve Erdoğan'ın mikrofon açık şekilde üçlü bir görüşme yaptığını ve görüşmenin 20-30 dakika sürdüğünü belirtti.
Davutoğlu, İsrail ile Türkiye tarafının açıklamalarının, üzerinde mutabık kalınan açıklamalar olduğuna işaret ederek, ''Özür olmasaydı bu mesele bir asır da sürse kapanmazdı'' dedi.
Nihayetinde hakkın yerini bulduğunu dile getiren Davutoğlu, İsrail'in artık bu tür eylemleri yaparken daha dikkatli olacağını vurguladı. Davutoğlu, İsrail'in baştan beri tazminata itirazının olmadığına, özür konusunda direnç gösterdiğine değinerek, tazminat konusunda uluslararası normlara göre görüşmeler yapılacağını aktardı.
Gazze konusunda ambargonun gevşemeye başladığına da dikkati çeken Davutoğlu, Netanyahu'nun, Gazze ve Filistin konusunda Türkiye ile işbirliği yapılacağı taahhüdünü açıklamasında belirttiğini dile getirdi. Bütün Filistin'e yönelik taahhüdü özellikle istediğini belirten Davutoğlu, ''Uygulamayı göreceğiz'' ifadesini kullandı.
Davutoğlu, ''Müzakereyi biz İsrail'le yapmadık. Son bir haftalık müzakere Sayın Kerry ve bazı ABD'li yetkililerle yapıldı'' diye konuştu. ABD Başkanı Obama'nın taahhütlere şahit olmasının, sürecin işlemesi bakımından önem taşıdığına dikkati çeken Davutoğlu, ''Neticede bizim taleplerimiz karşılandı'' dedi.
Bu konuyla Suriye'nin hiçbir bağlantısının bulunmadığını vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin Suriye politikasının aynı İsrail politikası gibi ilkesel olduğunu bildirdi.
Davutoğlu, gelişmenin zamanlamasının, Filistin tarafının ağırlığını artıran ve İsrail-Filistin meselesinde Türkiye'yi denkleme daha çok sokan bir hamle olduğunu belirtti. Mavi Marmara şehitlerine Allah'tan rahmet dileyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, canlı yayına çıkmadan önce Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan ile görüştüğünü ve şehitleri unutmayacaklarını söylediğini kaydetti.
İsrail'in özür dilemesi, Mavi Marmara'nın organizatörü İHH İnsani Yardım Vakfı'nda düzenlenen basın toplantısında değerlendirildi. Vakıf Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail aleyhinde açılan davaların kapanmasının söz konusu olmadığını söyledi.
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, 'Mavi Marmara baskını ile ilgili İsrail'e açılan davaların devam edeceğini' söyledi.
İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin ardından vakfın Fatih'teki genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Yıldırım, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail basınında yer alan 'açılan davaların kapanacağı' iddialarına değinen Yıldırım, şunları söyledi:
''Türkiye ve dünyada açılan davalar var, ceza davaları. Elbette mahkemeler bunu dikkate alacak. Biz sivil toplum kuruluşu ve halklar olarak dünyadaki aktivistlerle beraber bu suç itirafını elbette ki mahkemelerde de değerlendireceğiz.
Davaların kalkması mümkün değil. Hukuk bağımsızdır. Bu davalar açılmıştır. Zaten özür de suçun kabulüdür. Elbette bu tazminat ve ceza davaları, uluslararası ceza mahkemesindeki davalar da devam edecek. Bu konuda hiç kimsenin tereddütü olmasın.''
İsrail'in tarihinde ilk defa özür dilediğini kaydeden Yıldırım, ''Ne isterse onu yaptıracağını düşünen İsrail, hiç beklemediği bir durumla karşılaştı. Özellikle sayın Başbakanın ve Dışişleri Bakanımızın şartları ortaya koşması, bu şartlar olmadan asla görüşmelerin olmayacağını söylemesi sonucunda İsrail bugün özür dilemiştir. İsrail'in böyle bir konuda özür dilediği dünya tarihinde ilktir. Yani dünya tarihinde bir ilk yaşanmıştır. Bu, diplomaside ve siyasi alanda büyük bir başarıdır'' ifadelerini kullandı.
Özrün kendilerini sevindirdiğini ancak Gazze'ye uygulanan abluka nedeniyle 'buruk' olduklarını kaydeden Yıldırım, "Abluka, Gazze'den çekilen İsrail'in haksız olarak uyguladığı bir statüdür. İnşallah bu da kalkacak, hiç tereddüt etmeyin. Çünkü bu özür, süreçte çok önemli bir adımdır'' değerlendirmesini yaptı.
Gazze'ye insani yardım götürürken İsrail ordusunun baskını sonucu 9 kişinin öldüğü Mavi Marmara gemisinin baş aktörleri konuştu.
Gelişme, Türkiye tarafından memnuniyetle karşılanırken, baskında hayatını kaybeden milli tekvandocu 54 yaşındaki Çetin Topçuoğlu'nun eşi Çiğdem Topçuoğlu'nun acısını dindirmedi.
Kendisi de Mavi Marmara gemisinde bulunan Topçuoğlu, 'İsrail'in özrünü kabul etmediğini' söyledi.
Topçuoğlu, "Bu özür bizim için yeterli değil. Bugüne kadar katletmiş olduğu tüm insanlıktan özür dilemeli. Ancak bu şekilde özür yerine ulaşır. Tüm insanlıktan özür dilemesi için çocukları katlettiklerinde onları sadece bir varlık olarak gördüklerini söyledikleri zihniyetlerini değiştirdiklerinde o özür kabul olur. İnsan, insanlıktan nasibini almışsa o özür geçerlidir. Biz şehit Çetin Topçuoğlu ailesi olarak özrü kabul etmiyoruz" diye konuştu.
İsrail askerlerinin saldırısında yaralanan Cevdet Ökenek ise ''Bizim için önemli olan Filistin'de yaşayan kardeşlerimizin özgür olmasıdır'' dedi.
Saldırıda yaralanan Mehmet Tunç da ''olumlu bir gelişme'' olarak nitelediği özrün gecikmiş olduğunu söyledi. Saldırıların üzerinden yaklaşık 3 yıl geçtiğini belirten Tunç, ''Bu özrün ardından şahsi olarak maddi ve manevi tazminat davası açacağım. Tazminatı alırsam da bir kuruşuna dahi dokunmadan Filistin halkına bağışlayacağım. Çünkü biz o yola çıkarken sadece Allah rızasını düşündük ve Filistin halkının özgürlüğü için yola düştük" diye konuştu.
İHH Şanlıurfa Şube Başkanı Behçet Atila ise 'özür ve tazminatın yeterli olmadığını belirterek şöyle devam etti:
''İsrail'in özür dilemesi ve tazminat ödemesi sevindirici ama yeterli değil. Filistin'e uygulanan ambargo da bir an önce kalkmalı. Mavi Marmara'nın yola çıkmasının hedefi de zaten ambargoyu kırmaktı. Allah'ın izniyle ambargonun kaldırılmasına yönelik mücadelemiz sürecektir.''
İsrail'in Mavi Marmara olayıyla ilgili Türkiye'den özür dilemesi, dış basında da yankı buldu. Amerikan New York Times gazetesi, özrün ABD Başkanı Obama sayesinde olduğunu yazdı.
İsrail, 9 Türk'ün öldüğü Mavi Marmara baskını ile ilgili Türkiye'den özür diledi ve tazminat ödeyeceğini açıkladı.
Bu önemli gelişme, dünya basınında da geniş yankı buldu.
İsrail'in özürü ABD Başkanı Barack Obama'nın "diplomasi zaferi" olarak tanımlandı.
Amerikan New York Times gazetesi, İsrail'in Türkiye'den özür dilemesini ABD Başkanı Barack Obama'nın sağladığını yazdı.
Gazete, 2010 yılında Türk gemisine İsrail komandoları tarafından düzenlenen ve ölümlerle sonuçlanan saldırıdan dolayı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bugün Türkiye Başbakanı'nı sürpriz bir şekilde telefonla arayarak özür dilediğini belirtti.
Türk, İsrail ve ABD'li yetkililere dayandırılan haberde, "İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi"nde önemli ölçüde Obama'nın aracılık ettiği belirtildi.
New York Times'a açıklama yapan Türk ve İsrailli yetkililer, Netanyahu'nun Erdoğan'la telefon görüşmesinde saldırıdan dolayı üzüntülerini bildirdiğini ve tazminat teklifinde bulunduğunu belirtti.
ABD'li bir yetkili de, Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın İsrail'in özür dilemesini ve tazminat teklifini kabul ettiğini, iki liderin telefon görüşmesine bir noktada Obama'nın dahil olduğunu ve iki liderle telefonda konuştuğunu açıkladı.
CNN televizyonu, gelişmeyi son dakika olarak duyururken, Erdoğan-Netanyahu telefon görüşmesinin, Netanyahu'nun, İsrail'den ayrılışının hemen öncesinde ABD Başkanı Barack Obama ile Ben Gurion Uluslararası havaalanında yaptığı görüşme sırasında düzenlendiği belirtildi. Haberde, bu gelişmenin, her iki ülkenin müttefiki olması itibariyle ABD için önem taşıdığına dikkati çekildi.
Washington Post gazetesi de, gelişmeyi internet sitesinin ilk sırasına yerleştirdi. Gazete, Obama'nın, Erdoğan ile Netanyahu arasındaki telefon görüşmesini organize ederek, İsrail'den, ''yıllardır barıştırmaya çalıştığı iki bölgesel gücü bir araya getirdikten'' sonra ayrıldığını yazdı.
Los Angeles Times gazetesinin haberinde de, Netanyahu'nun, Obama'nın yanında Türkiye'den özür dilemesinin, iki eski müttefik arasında diplomatik ilişkilerin tekrar normale dönmesinin yolunu açtığı kaydedildi.
USA Today de, konuyla ilgili haberinde, İsrail Başbakanı'nın, Obama'nın çağrısı üzerine Türkiye'den özür dilediğine işaret edilerek, görüşmeyi Obama'nın ayarladığına ve görüşme yapılırken de Netanyahu'nun yanında olduğuna değinildi.
Alman medyası da habere geniş yer ayırdı. Die Welt gazetesi haberi, internet sitesinde, ''Netanyahu Mavi Marmara'da ölenler için özür diledi'' şeklinde duyurdu. Haberde, telefon görüşmesini ABD Başkanı Barack Obama'nın organize ettiği belirtildi.
Der Spiegel dergisi ise, ABD Başkanı Obama'nın, İsrail ziyaretinin sonunda beklenmedik bir iş yaptığını yazdı. Dergi, Obama'nın arabuluculuğunda Netanyahu'nun Başbakan Erdoğan ile telefonla görüştüğü ve Gazze aktivistlerine yapılan saldırıdan dolayı özür dilediğini kaydetti.
Alman özel televizyon Kanalı ''n-tv'nin'' internet sayfasında da, İsrail'in Türkiye'den özür dilediğine dikkati çekilerek, ''Eski düşmanlıklar gömülecek'' ifadesi kullanıldı.
Hamas, İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi ile ilgili bir açıklama yaptı. Başbakan Erdoğan'ın Hamas'ın Siyasi Büro Şefi Halit Meşal'le telefonda görüştüğü belirtilen açıklamada, ''Türkiye, İsrail'i boyun eğmeye mecbur etti'' denildi.
İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hamas'ın Siyasi Büro Şefi Halit Meşal ile telefonda görüştü.
Hamas'ın basın ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın, Meşal'e, ''İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun İsrail'in Türkiye'den özür dilediğini, Türkiye'nin istekleri olan, Mavi Marmara olayında hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödeme ve Gazze'den ablukayı kaldırma şartlarını yerine getirmeyi taahhüt ettiğini'' söylediği belirtildi.
İsrail'in özür dilemesinin Türkiye için büyük zafer olduğu vurgulanan açıklamada, ''Türkiye, dayattığı şartların yerine getirilmesini başararak, İsrail'i boyun eğmeye mecbur etti'' ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, ''Türkiye'nin haklı olarak İsrail'e dayattığı şartlarını kabul ettirmesi, siyonist düşmanın metanetli olmaktan ve direniş dilinden başka bir şeyden anlamadığını ortaya koymuştur'' denildi.
AA'ya konuşan Hamas'ın önde gelen liderlerinden Mahmud ez-Zahhar ise ''Komşu ülkelerdeki İslami uyanışın İsrail'i ciddi biçimde etkilediğini, bu nedenle de İsrail'in çevresindeki tüm değişikliklerden korktuğunu'' belirtti.
''Devrim yaşanan Arap ülkelerinde yönetime muhafazakarlar geldi'' diyen Zahhar, İsrail'in, özellikle de Mısır'ın yanı sıra diğer bir çok müttefikini kaybetmesinin ardından bölgedeki yalnızlığını kırmak için Türkiye'den özür dilediğini savundu.
Zahhar, İsrail'in Gazze'den ablukayı kaldırma şartını yerine getirmeyeceğini ve ''Özrün sadece sözden ibaret kalacağını'' iddia etti.
Mavi Marmara saldırısında 9 Türk'ün öldürülmesinin ardından Türkiye ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler donma noktasına gelmişti.
Başbakan Erdoğan ile İsrail Başbakanı Netanyahu arasında en son 2011'deki Van depreminde bir telefon görüşmesi gerçekleşmişti.
Van depreminde Erdoğan'ı arayan Netanyahu, geçmiş olsun dileğinde bulunmuş ve yardım teklifinde bulunmuştu.
İsrail, 31 Mayıs 2010'da Gazze Şeridi’ne 3 yıldır uygulanan ambargoyu delip insani yardım ulaştırmayı hedefleyen Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda helikopter ve botlarla baskın yapmıştı. Baskında 9 kişi hayatını kaybetmiş, 30 kişi yaralanmıştı.
Tüm dünyanın tepkisini çeken baskında gemi İsrail'in Aşkod limanına çekişmiş, yaralılar kelepçelenip hastaneye kaldırılmıştı.
Türkiye’nin yanı sıra İsrail’in Avrupa Birliği’ndeki müttefikleri, Birleşmiş Milletler ve dünyanın dört bir yanından birçok ülke operasyonu kınamış; şaşkınlık ve üzüntü ifadeleri dile getirmişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haziran 2010'da İsrail'le ilişkilerin değişmeden sürebilmesi için dört şartı olduğunu açıklamıştı:
- İsrail'in 31 Mayıs'ta Gazze'ye yardım götüren filodaki Mavi Marmara gemisine saldırısı için özür dilemesi.
- Ölen sekizi Türkiye biri ABD yurttaşı dokuz kişinin ailelerine tazminat ödemesi.
- Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un önerdiği uluslararası soruşturma komisyonunun kurulmasına rıza göstermesi.
- Gazze Şeridi'ne uyguladığı ambargoyu kaldırması.