İSRAİL VE FİLİSTİN YÖNETİMİ ARASINA AĞLAMA DUVARI GİRDİ TEL AVİV (A.A)

-İSRAİL VE FİLİSTİN YÖNETİMİ ARASINA AĞLAMA DUVARI GİRDİ TEL AVİV (A.A) - 25.11.2010 - İsrail ile Filistin Yönetimi arasında, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerindeki inşaatlar nedeniyle yaşanan kriz devam ederken, iki taraf arasına şimdi de ''Ağlama Duvarı'' girdi. Filistin Yönetimi Enformasyon Bakanlığı'nın hazırladığı ve ''Ağlama Duvarı'nı, El Aksa Camii'nin batı duvarı'' olarak nitelendiren yazı, İsrail tarafında büyük tepki gördü. İsrail Başbakanlığı, Filistin yönetimi'nin tanımlamalarına karşı çıkarak, söz konusu ifadeleri ''skandal'' diye nitelendirdi ve Filistinliler'i tarihi gerçekleri çarpıtmakla suçladı.. Filistin Yönetimi Enformasyon Bakan Yardımcısı Mütevekkil Taha tarafından yazılan, Ağlama Duvarı'nın tarihi ile ilgili yazı, bakanlığın resmi sitesine de konuldu. Yazıda Taha, ''Siyonist işgal yönetiminin haksız bir şekilde sahipliğini iddia edip, Ağlama Duvarı veya Kotel olarak adlandırdığı El Burak Duvarı, El Aksa Camii'nin batı duvarıdır'' ifadesine yer verdi. Taha yazısında, ''El Burak duvarı, El Aksa Camii'nin ve mülkü, Fas-Cezayirli Bourmedienne adlı müslüman bir aileye ait, İslam Vakfı bünyesindeki Haremüşşerif'in ayrılmaz bir parçasıdır'' ifadelerini kaydetti. Yazıda ayrıca, duvarda Kral Süleyman dönemine ait tek bir taş bulunmadığı da öne sürülürken, Mütevekkil Taha Yahudiler'in 1917'deki Balfur Deklarasyonu'na değin burayı ibadet amaçlı kullanmadıklarını, hiçbir zaman mabedin bir parçası olmadığını, ancak Müslüman hoşgörüsünün Yahudiler'e önünde durup, yıkımından dolayı ağlamalarına müsaade ettiklerini dile getirdi. Bu görüşlere ilk tepki İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü Mark Regev'den geldi. Regev, yazının Filistin Yönetimi'nin barışa bağlılığı konusunda ciddi tereddütler doğurduğunu belirtti. Regev, ''Eğer Ağlama Duvarı'nın Yahudilik'le bağlarını inkar ediyorsanız, o takdirde Kudüs'ün ve İsrail topraklarının da Yahudi bağını inkar ediyorsunuz demektir'' dedi. Regev, ''Ağlama Duvarı ile Yahudiler arasındaki bağı inkarın, barışla ilgili bir ortaktan geleceğini de ummadıklarını'' ifade etti. Filistin Yönetimi yetkililerinden ise, Taha'nın yazısıyla ilgili herhangi bir yorum gelmedi. -İSRAİL BAŞBAKANLIĞI: ''SKANDAL'' İsrail Başbakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ''Filistin Yönetimi Enformasyon Bakanlığı'nın, Yahudi halkı ile Ağlama Duvarı arasındaki bağı inkar etmesini skandal olduğunu'' ifade ederek, böyle bir iddianın asılsız olduğunu iddia ederek, Filistinliler'i tarihi gerçekleri çarpıtmakla suçladı. Yapılan açıklamaya göre Başbakanlık, İkinci Mabed'in (Bet Hamikdaş) yıkılışından bu yana, yaklaşık 2000 yıldır Ağlama Duvarı'nın (Kotel) Yahudi halkının en önemli kutsbal mekanı olduğunu belirterek, bu son iddianın, Filistinliler'in Yahudi halkıyla ülkesi arasındaki tarihi ve derin bağı inkar etmek amacıyla, tarihi gerçekleri çarpıtmaya çalışmalarının tek örneği olmadığını ifade etti. Açıklamada, Filistin Yönetimi'nin bu bağlantıyı inkar etmesinin, bir barış anlaşmasına varma niyetleriyle, birarada yaşama ve karşılıklı tanımanın da temelleriyle ilgili ciddi sorular doğurduğu belirtildi. Açıklamada, ''İsrail hükümeti, Filistin Yönetimi liderlerinin, tarihi gerçekleri çarpıtan bu raporu kınayıp tekzip edeceği ve iki ülke halkları arasında tarihi bir uzlaşma sağlamaya yönelik barış köprüsünün oluşturulmasını teşvik edeceği umudundadır'' denildi. Ağlama Duvarı'nın Yahudiler'le tarihsel bir bağı bulunmadığına ilişkin iddialar daha önce de gündeme gelmişti. Kudüs Üinversitesi'nin Açık Öğretim Fakültesi öğretim üyelerinden Şamek Alavne, ''Yahudiler'in burada tarihi köklerinin bulunmadığını'' belirterek, ''Bu, Avrupa'daki Siyonistlerin, Filistin'e göç etmelerini sağlamak için, kalplerini ve desteklerini kazanmaya yönelik siyasi bir terminoloji. Bu batı duvarına, Ağlama Duvarı adı verilmesi de siyasidir'' demişti.