Türkiye'de sürdürülen tıklayın yolsuzluk soruşturması konusunda hükümet, siyasi bir komployla karşı karşıya olduğu savunmasını yaparken, bazı yorumcular, iddia edilen komployu Gülen Cemaati'nin uluslararası bir destekle yaptığı, İsrail’in de bu desteği sunan ülkelerden olduğunu öne sürüyor.
Peki İsrail, eğer bu operasyonu destekliyorsa, bu nasıl bir destek olabilir?
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan, Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Merkezi araştırmacısı Hay Eytan Cohen Yanarocak’a göre İsrail’in AKP ve Cemaat arasındaki krizde, cemaatin tarafını seçmesi olası.
Yanarocak bu konuda hiçbir somut verinin bulunmadığının altını çiziyor ancak İsrail ve Türkiye arasındaki politik duruma bakıldığında bu desteğin ihtimal dahilinde olduğunu söylüyor. Yanarocak'a göre, eğer İsrail böyle bir destekte bulunmuşsa böylece kendisi açısından 'bir taşla iki kuş vurmuş olabilir'
Yanarocak, burada hem İsrail'in İran'ın iddia edilen yasadışı ekonomik faaliyetlerine hem de sıkıntı yaşadığı AKP hükümetine zarar vermeyi düşünmüş olabileceğini söylüyor. Yanarocak şu yorumları yapıyor:
"21 Nisan 2013 tarihinde Amerika’da Halk Bankası’na karşı 47 tane senatörün yaptırım uygulama talebi var, aynı gün Halk Bankası bu ithamları reddediyor. Neydi bu ithamlar? İran Türkiye’ye doğalgaz satıyor bunun karşılığında Türk lirası olan bu paralar altına çevriliyor ve altın Dubai üzerinden İran’da millileştiriliyor."
"Dolayısıyla Halk Bankası burada İran için yaptırımları delen bir paravan örgüt gibi bir şey oluyor. Bunun üzerine 47 Senatör yaptırım istedikten sonra Zafer Çağlayan altın ihracatının hiçbir ülke farkı gözetmeksizin devam edeceğini söylüyor. Zafer Çağlayan’ın oğlunun içeride olmasının sebebinin Çağlayan'ın İran konusundaki ısrarı olabileceği akıllara gelmiyor değil."
"Yine baktığınız zaman belki de yabancı istihbarat örgütleri, Halk Bankası’nın başındaki Süleyman Arslan'ı İran’a altın transferleri konusundaki işlemlerden ötürü belki takibe almış ve bu takip sırasında Arslan’ın herhangi bir şekilde yolsuzluk yaptığını tespit ettikten sonra Erdoğan hükümetine karşı Gülen Cemaati’nin elini güçlendirmek için kullanmış olabilirler. Veya Erdoğan’a karşı bir başka güçlü cephe yaratmayı da amaçlamış olabilirler."
"Burada İsrail için iki önemli ayak var, birincisi Halk Bank ve ikincisi Rıza Sarraf"
Yanarocak, İsrail ve Gülen Cemaati arasındaki olası bir işbirliği konusundaysa şu yorumu yapıyor:
"Mavi Marmara, Davos, Anadolu Kartalı’nın iptali, TRT’deki Ayrılık dizisi vb. üzerinden sürtüşmeler yaşanırken ‘Mavi Marmara’nın gitmesi yanlıştı, keşke otoriteden izin alınsaydı’ tarzı açıklama yapan birine kanınız kaynar, doğru mu? Hele ki bu harekete bağlı olan yazarların çoğu sıklıkla, Today’s Zaman gazetesinde veya Zaman gazetesinde İsrail’le ilişkilerin onarılması gerektiğinin altını çizerse doğal olarak siz gerek ABD gerek İsrail olarak bu oluşuma göz kırparsınız, bu çok normal bir şey.” Yanarocak, iddia edilen destek gerçek olsa bile bunun, operasyonun sırf İsrail'in çıkarlarına indirgemesi anlamına gelmeyeceğini ekliyor.